| |
|
|
Psikiyatrist mi, Cinci Hoca mı?.
(Bir Şeniz yazısı daha.. Fevkalade ilginç ve gerçek.. Çağın mesleği ruh doktorluğu, milyonları sağlıklı yaşama iade ederken, arada böyleleri de var ne yazık ki..) Çok sevdiğim bir adamı kaybetmişim. Canım deli gibi yanıyor.. Çok bilmiş, kafayı meditasyon, psikoloji, astroloji gibi bin bir şeye takık büyücü gözlü arkadaşım tutturuyor, bir psikiyatriste git diye. İyi de kolumu kaldıracak halim yok benim, ağzımı açıp derdimi nasıl anlatıcam? Arkadaşım tutturuk ya, illa da şu TV'de sürekli çıkan adama git diyor. Adam rüyalarla çalışıyor. Müthiş birine benziyor! Bir kerecik dene! Kurtuluş yok, peki diyorum.. Doktor enteresan biri gerçekten. Bir dahaki görüşmeye kadar en az 5 rüya biriktirip öyle gelmemi istiyor benden. Kolaysa gördüğün rüyaları hatırla. Napıyım saati gece 3'lere kurarak uyanıp rüyaları yazıyorum. Bitince doktorumuzu arayıp randevu alacakken o beni arıyor. "Pazar günü gel!' Gelemem diyorum. Salı sizin için uygunsa, salı geleyim! 'Salı, randevum var ama ben onu sallarım, sen gel!' Bu ne biçim laf! Kafam karışıyor ama kötü bir şey de konduramıyorum. Randevu saatinde oradayım. Bir yabancıya içini açmak çok zor ama bu bir psikiyatrist. Anlatmalıyım.. 1, 2, 3 rüyaları anlatıyorum ama elimde de mendil, habire ağlıyorum.. Ruhum acıdan kıvranıyor adeta.. 4. rüyada diyorum ki adama, teyzemle mutfakta kahve yapıyorduk, sizin kahvenizmiş, sizinkinden alıyoruz. O 60 küsür yaşındaki adam kıvırtıp hindi gibi kafasını sallamaya başlamasın mı? 'Bu diyor, senin beni cinsel olarak çekici bulduğunu gösterir.. Ben de seni çekici buluyorum ama bunu sen söyleyince söylüyorum.. Bilinçaltlarımız bunu alfa dalgasından birbirine söylemiş zaten... Şu anda sadece bilinç üstüne çıkıyor!' Bu arada, çok önemli bir şeyi atladım. Adam orgazm meselesine bir kadından daha takık. Yaşanan orgazmları kabul etmiyor, klitorikmis onlar. Vaginal olmalıymışlar. 'Biliyorsun, ben senin danışanın olmasam, sana orgazm konusunda da yardım ederdim. Benim gibi bir profesyonel bunun nasıl yapılacağını çok iyi bilir, ama ben senin danışanınım hani... Gerçi şu an sevgilin yok, ama bir arkadaşınla dene vaginal orgazmı.. Gerçi onlar benim kadar iyi bilemez... Ya da bir sosis al, bir salatalık al!..' Ben derdime ağlarken, orgazma nereden geldik, bu rüya ne zaman bu anlama geldi çözemeden, şaşırdıkça şaşırıyorum. Yanlış anlamış olmalıyım diyorum. Mutlaka yanlış anlıyorum... 'Tabii ben senin danışanın olmasam, sana yardım ederdim.' Diyor ve bana bir kahve yapmaya gidiyor. Etrafıma bakıyorum, çok yüksek, atlasam parça parça olurum. Sekreter vs yok. Bağırsam kimse duymaz. Kahvede ilaç var mıdır acaba? Ağzıma sürmüyorum. Çok ama çok korkmuşum... Napsam da bir an önce kurtulsam diye düşünürken Allah'tan kapı çalıyor. Bir sonraki danışan giriyor içeri... Tanrım çok şükür! Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim diyorum sürekli. Seninki kapıda kırıta kırıta yolcu ediyor beni, 'Bu gece karım işte, ara istersen!' Bir rüya, topu topu bir rüya, bir psikiyatristle bir cinci hocayı farksız kılıyor kafamda: Becereyim seni, hiçbir şeyin kalmaz yavrucum! Aynı gece rüyamda, kumsalda denize doğru yürüyorum. Biraz gittikten sonra, o fırtınalı ama muhteşem denize on on beş adım kala, yerde bir şeyler görüp eğiliyorum: Kozalağının içinden çıkmaya çalışırken ölmüş bir ipekböceği bu.......
|