|
|
|
|
|
|
'Özal da 1983'te bazı cevapları veremezdi'
Mumcu, kurduğu kadronun şu anda tanınan kişiler olmadığını ancak iktidara geldiklerinde hepsinin yıldızlaşacağını söyledi.
Erkan Mumcu, Anavatan'da oluşturduğu kadrosuna olan güvenini de şöyle anlattı: "Türk siyasetinde, bütün siyasi hareketlerin başarısı kendi girişimleriyle örgütledikleri başarılar değildir. Konjonktürün biriktirdiği potansiyellerin üstüne doğru dümen kırmanın getirdiği şeylerdir. Mesela 50 yıl öncesine duyulan tepki Demokrat Parti'yi getirdi. 60 darbesine duyulan tepki Demirel'i tek başına iktidar yaptı. Muhtıraya duyulan tepki Ecevit'i getirdi. Sanayileşmenin getirdiği yoğun kentleşmeyle beraber... 83'de 80 darbesine duyulan tepki Özal'ı getirdi. 2003'de 28 Şubat'a ve onun uzantısı siyasi örgütlenmelere ve onun hükümetine duyulan tepki AK Parti'yi getirdi. Bunların hiçbirisi kendi siyasi programlarını halka anlatıp halkı ikna ederek iktidar olmuş değildir. Bunlar siyasi itibarlarını daha sonra iktidarlarıyla uyguladıkları politikalarda kazanmış ya da kazanamamışlardır. Ama iktidara gelirken sahip oldukları itibar esas itibariyle bir denenmek üzeredir. Ve bir ötekine, bir diğerine, bir öncekine duyulan tepkinin ürünü olmuştur.
BİRİKEN TEPKİ YOK Bugün bu ölçüde bir tepkinin biriktiğini söyleyemeyiz, var olduğunu söyleyemeyiz. En azından patlama noktasına gelmiş bir tepkinin var olduğunu söyleyemeyiz. Bugün siyaset yapacak olan siyasetçiler kendilerini böyle tepki rüzgarlarına sörf yapmaya ayarlayarak siyaset yapamazlar. Dolayısıyla böyle bir konjonktürde Anavatan Partisi'nde siyaset yapma, Anavatan Partisi'yle Türkiye'ye bir alternatif sunma girişimimiz şu aşamada şöyle okunur: Dur bakalım bir şeyler yapıyorlar. Bakalım ne olacak izlemeye devam edelim. Vatandaşın genel olarak algısı budur. Beni memnun eden şey şu. Hiç kimse yapamaz demiyor. Hiç kimse kötüdür demiyor. Hiç kimse başarısızdır demiyor. Bilmiyor demiyor. Bugün insanlar Türkiye'nin meselelerini kavramak konusunda iktidar sahipleriyle bizi mukayese ettiklerinde bize verdikleri not yapabilirlik, biliyor olmak, çözüyor olmak, hazırlıklı olmak noktasından daha az değil, daha yüksek.
ETRAFINDA KİM VAR? Şimdi soruyorlar, Erkan Mumcu önde gözüküyor ama etrafında kim var? Bu etrafında kim var sorusunu, 83'te Özal'a sorsalardı Özal'ın da bir cevabı yoktu. Benim de bu yüzden bir cevabım yok. Hem var hem yok. Etrafımdaki insanları tanımıyorsunuz. Bunlar esas itibariyle bürokraside, iş hayatında, sınanmış insanlar olsalar bile pek azı politikada sınanmış oldukları için tanınmıyorlar. Bunlar birer şöhret değil. Ama bunlar birer yıldız olacaklar. Ne zaman, yapmaya başladıkları zaman. Şöyle bir bakın nitelikli bürokrat olarak aklınıza gelen insanların bir çoğu benim bürokratlarımdır. Yani benim şube müdürlüğünden elinden tuttuğum, seçtiğim adamlardır. O tepki dalgası gelecek doğru dürüst bir duruşu olana yönelecek."
|
|
|
|
|
|
|
|
|