kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 
Yoksa birer siborg muyuz?
Bitmeyen tartışma: Özel yaşam
Daum Tuncay'ı izledi mi?

Yoksa birer siborg muyuz?

Geçen gün bir yurtdışı gezisinde göz hastalıkları uzmanı Prof. Halil Bahçecioğlu ile tanıştım. Laf lafı açtı, konu göze ilişkin teşhis ve tedavi tekniklerinin ne kadar hızlı bir biçimde geliştiğine geldi.
Bir ara Bahçecioğlu şöyle dedi: " Biz artık kitap okumuyoruz ." Nasıl yani? Peki ne yapıyorsunuz? Anlattı: "Kitaplar geç piyasaya çıkıyor. Örneğin 2005'te satın aldığınız bir kitapta ancak 2003 yılına kadarki bilgileri buluyorsunuz. Eğer son gelişmeleri bilmek, hastalıklara karşı, deyim yerindeyse ön mevzide savaşmak istiyorsanız, o zaman sempozyumlara gidecek, DVD'leri izleyecek, makaleleri okuyacaksınız." Bu sözler önemli. Çünkü sadece tıpta değil, hayatın birçok alanında baş döndürücü bir değişim meydana geliyor. Dolayısıyla, çağa ayak uydurabilmek için meseleye yaklaşım biçimimizi değiştirmemiz şart.
Bunun bir sonucu da deyimlerin, klişelerin hızla eskimesi. Eskiden bir doktorun muayenehanesine gittiğimizde kütüphanede her biri tuğla gibi sıra sıra tıp kitaplarını görürdük. Bu hoşumuza giderdi. ' Demek ki hoca bilgilerini sürekli tazeliyor', diye düşünür, ona daha çok güven duyardık. Çünkü ' kitap okumanın önemli bir değer' olduğu bize öğretilmişti.
Halbuki artık bilimsel gelişmeleri kitapla takip etmek, geride kalmanın, demode olmanın işareti! Prof. Bahçecioğlu ile nanoteknolojinin ve genetik çalışmaların tıbba etkisini de konuştuk. Mesela bugün 'tıkanan kalp damarlarına by-pass mı yapalım, stent mi takalım' filan diye tartışılıyor.
Bir süre sonra bu tip tartışmalar da anlamını yitirecek. Çok küçük ' burgular' damarları açacak (ki buna beyin damarları da dahil!), aksayan organlarımız, otomobilin bozulan bir parçası nasıl yenisiyle değiştiriliyorsa, öyle değiştirilecek.
Giderek daha fazla, insanların birer sibernetik organizma ( siborg ) olduğunu düşünmeye başladım.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ersun Yanal ve istatistik   / 07-06-2005
 Görüntü var, ses yok!   / 06-06-2005
 Böyle bilim yapılmaz!   / 05-06-2005
 Yeni nesil pokerciler   / 03-06-2005
 Tarzan zor durumda   / 31-05-2005
 'Cam Han'dan 'Cam Kule'ye   / 30-05-2005
 Her İstanbullu bu filmi izlemeli   / 29-05-2005
 Tüyler ürperten anılar   / 27-05-2005
 Sarı-lacivertli fıkra   / 24-05-2005
 Entelektüel kırgınlık   / 23-05-2005
EMRE AKÖZ
Yoksa birer siborg muyuz?
Geçen gün bir yurtdışı...
MEHMET BARLAS
AK Parti acaba CHP'ye bağımlı mı?
Siyaset ve düşünce...
İLKER SARIER
Anlamadığımı nasıl anladım
Bizim hükümetin ne kadar...
SAVAŞ AY
Orhan Boran ve Yuki
Radyonun içinde insanların...
HINCAL ULUÇ
Bu Mykonos bana göre değil!..
Aynen öyle.. Bu Mykonos...
Restart
Restart
Türkiye Kazakistan'da farklı kazanıp Yunanistan evinde Ukrayna'ya...
Biyonik adama bıçak
Biyonik adama bıçak
Kazakistan'da iki gol atan Fatih Tekke sezonu 53 resmi maçta 41 golle...
İlişki mi yoksa ortaklık mı?
ABD, "stratejik ilişki var" derken Türkiye, ortaklıkta ısrarlı.
Kıbrıs raporunu oylatın
Başbakan Tayyip Erdoğan, Washington'daki temaslarının ardından New...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu