|
|
Rüyalarda buluşuruz
Rumuz: Kırpık Bıyık AB Anayasası'na değil ama hayır olsun, geçen gece kendimi Gregor Samsa gibi böceğe dönüşmüş olarak görüyorum. Üstelik hayatımda hiç Kafka okumuşluğum yok. Samsa'nın da tatlısını bilirim bir tek. Bir ayna aranıyorum ne böceğine dönüştüğümü anlamak için... O sırada kalorifer peteğinin içinden 4 tane kalorifer böceği çıkıyor. "Hey hamamcı, burada yabancıları hiç sevmeyiz" diyorlar kanon halinde... O sırada yerde bir ayna kırığı görüyorum, kendime bir de bakıyorum ki, hamam böceği olmamış mıyım? Valla olmuşum. Derken bu kalorifer böcükleri etrafımı sarıyorlar, 'Hamamcı teyze' türküsünü söyleyip etrafımda halay çekmeye başlıyorlar. Sinirim öyle bozuluyor ki, ağlamaya başlıyorum. Öyle çok ağlıyorum ki, evi su basıyor. Kaloriferler boğuluyor. Ben yüzerken evin sahibi geliyor. "Aman Allahım orijinallerim" diye haykırıyor. Bir bakıyorum suyun üstünde karikatürler var. "Aman Allahım bu bir karikatürist... Şimdi yandım işte..." diyorum. Tam o sırada uyanıyorum. Tabiri: Ankara, yasalar, AB, Çankaya'yla gerilim derken iyice gerilmişsiniz. Rüyada böcek görmek neyse de bir böceğin rüyasına bodoslama dalmak çok da hoş bir şey değil. Ekine dadanmanızı... Aman yani Ekinlik Adası'na gidip bir süre dinlenmenizi tavsiye edeceğiz.
*** Rumuz: Loyloyloyloy... loyloyloyloyloooooooyyyy... +Hayır olsun, geçen gece İnönü Stadı'nda oynanan bir milli maçta kendimi tribünde seyirci olarak görüyorum. Tribünlerde bir tek ben varım ama. Benden başka kimse zahmet edip maça gelmemiş. Neyse takımlar sahaya çıkıyor. Rakip takım beni görünce çok seviniyor. Daha doğrusu sadece beni görünce çok seviniyor. Yoksa nereden tanısın beni rakip takım?! Bizim takım ise bana bakıp "Demek sadece sen geldin, kaybedersek sorumlu taraftar sensin o halde" diyorlar. Çok korkuyorum. Öyle bir bağırmaya başlıyorum ki, stad dolu olsa bu kadar ses çıkmaz. Maç başlayacak. Benim gürültümden hakemin başlama düdüğü duyulmadığı için maça başlanamıyor. Ardından hakem gürültümden sağır oluyor. Stadı aydınlatan lambalar benim çıkardığım sesin etkisiyle birer ikişer patlıyor. Maç iptal oluyor. Milli Takım beni Ortaköy'e doğru kovalarken uyanmışım. Korkumdan sabaha kadar bir daha uyuyamadım. Ne bu şimdi?! Tabiri: Yunanistan maçından sonra yapılan taraftar çok sessizdi eleştirilerinden çok etkilenmişsiniz belli ki. Yapmayın böyle. Bakın siz rüyada da olsa bağırmışsınız işte. Şimdi gidin uyuyun. İçiniz rahat olsun.
*** Rumuz: Tabiri olmalı mı olmamalı mı? Tuhaftır rüyamda çok tuhaf bir rüya gördüm. Serdar Ortaç, 50. sanat yılını kutluyor. Bu yıl şerefine bir saygı (Tribute) albümü hazırlanmış. Ben, Timur Selçuk, Mazhar Alanson, Erkin Koray, Üç Hürel falan Serdar Ortaç şarkıları söylüyoruz. Bana da 'Karabiberim' düşmüş. Onu söylüyorum sahnede canlı olarak. Serdar bir tahta oturmuş. Dudağını bükmüş, 'becerememişsin, şarkımı katletmişsin Bülent' der gibi bakıyor bana. "Bu devirde kimse şah değil padişah değil" diye haykırıyorum birden. "O şarkıyı Timur söyleyecek. Sen kendi şarkına bak" diye fırça atıyor bana. Kan ter içinde uyanıyorum... Tabir: Marmaris Bozburun'a da kaçsanız popüler kültür peşinizi bırakmaz, kapıdan, bacadan girer ve sizi bulur. Radyoyu televizyonu evden atın ve daha uzak bir bölgeye taşının. Siz bize lazımsınız...
|