| |
Şehitler affetsin
Türkiye altı yıl aradan sonra, CHP lideri Baykal'ın ifadesiyle, "Terör tehdidinin yeniden hortlamasıyla karşı karşıya bulunuyor." Dışişleri Bakanı Gül'ün de Washington'da iç çekerek belirttiği gibi, bölgeden Anadolu'ya her gün tabut gönderiliyor. Sayabildiğimiz kadarıyla son 15 günde 18 şehidimizi toprağa verdik. Kars'ta, Sivas'ta, Gaziantep'te, Denizli'de, Menemen'de, Gebze'de, Giresun'da, Bingöl'de, Çankırı'da... Ateş düştüğü yeri yakıyor. Ve her yere ateş düşmeye başladı. Sınırın öte yakasında, Kandil Dağı'ndaki yılanın başı ezilmedikçe, korkarız ki yeni acılar da yaşayacağız. Ancak Kandil'e operasyonun ABD gündeminde olmadığı -bir kez daha- anlaşıldı. ABD Genelkurmay Başkan Yardımcısı Org. Peter Pace, hem de Genelkurmay İkinci Başkanı Org. İlker Başbuğ'un önünde, "Bu yıl PKK'ya karşı askeri eyleme geçme konusunda takvim vermelerinin söz konusu olmadığını" söyledi. Aynı şekilde Kürdistan Demokrat Partisi ile Kürdistan Yurtseverler Birliği de, yani Mesut Barzani ile Celal Talabani de bölgelerindeki PKK/Kongra-Gel'e karşı askeri operasyonu kesinlikle düşünmüyorlar. Hatta bunun "güvencesini" bile verdiler. Kime? Kürt Parlamentosu'nun açılış törenine katılan Murat Bozlak, Sırrı Sakık, Ahmet Türk ve Feridun Yazar'a... Daha da önemlisi, ABD'nin Kandil Dağı'na askeri operasyonu "İyi bir fikir" olarak görmemesi. Beyaz Saray'ın Org. Pace aracılığıyla seslendirdiği görüşe göre, "Askeri eylemden önce her türlü seçenek değerlendirilmeli. Güvenlik, refah, eğitim sağlanırsa, işsizlik azalırsa terör gelişmez... Çin'de bulunan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de ta Pekin'den benzer şeyler söylüyor: "6 yıllık çatışmasızlık ortamını değerlendiremedik. Bu insanları silahsızlandıramadık." Bu değerlendirmelerde ciddi bir yanılgı payı olduğunu düşünüyoruz. ABD'nin "diğer seçeneklere öncelik verilmeliydi" dediği, Baydemir'in de "değendirilemediğini" iddia ettiği "çatışmasızlık" döneminde bakın neler yapıldı:
Bu yapılanlar ne? * İki kez eve dönüş yasası çıkarıldı. Silah bırakanlar ayaküstü ifadeleri alınıp serbest bırakıldı. Hatta sivil yaşama uyumlarına yardım için rehabilitasyon merkezleri bile kuruldu. * Anayasa'nın 90'ıncı maddesi değiştirilerek, AİHM kararları iç hukukun üstüne çıkarıldı. Böylece terörle mücadele mağduru yüzlerce, binlerce yurttaşa, AİHM aracılığıyla zararlarını tazmin ettirme yolu açıldı. * Yine o sayede Leyla Zana ve arkadaşları yeniden yargılanma hakkını kazandı ve tahliye edildi. Hatta Meclis'te, bakanlıklarda ağırlandı. * Ölüm cezası tüm yasalardan çıkarıldı. (Kime, kimlere yaradı dersiniz?) * TCK, İnfaz Yasası, CMUK yenilendi. Gözaltı süresi iyice kısaltıldı. * Gözaltına alınanın hemen avukatına ulaşması sağlandı. "Susma hakkı" verildi. * İnsan hakları ihlalleri ve işkenceyle mücadele başlatıldı. * Kürtçe kursları açıldı, Kürtçe TV yayını başladı. * Org. Başbuğ'un da hatırlattığı gibi Türkiye'nin bir gecede yoksullaştığı 2001 krizine rağmen GAP'a kaynak akışı kesilmedi. * Hatta Apo posterleriyle, PKK bayraklarıyla yapılan mitinglere bile ses çıkarılmadı. Bayrağa sarılı her tabutla katmerlenen acımızı yüreğimize gömmemiz, gözyaşlarımızı içimize akıtmamız sakın yanlış yorumlanmasın. Hâlâ umudumuzu korumak istememizden.. Şehitlerimiz affetsin!
|