|
|
|
|
|
|
Bir gün sizin de RTÜK'e ihtiyacınız olabilir!
Bazı kişiler RTÜK'ü tam olarak algılamayabilir, eleştirebilir, birçok konuda yanlış yaptığını düşünebilir ama bir gün gelip de bir ateş kendilerini yaktığı zaman, bir ağır eleştiri ya da yalan haberle karşı karşıya kaldıkları zaman başvuracakları yer RTÜK'tür. Basın özgürlüğü herkese lazım!.
Son dönemde bazı televizyon formatlarına yönelik sert çıkışlarıyla gündeme gelen RTÜK Başkanı Fatih Karaca, haklı oldukları pekçok noktada dahi kendilerini yeterince anlatamamaktan şikayetçi. Karaca, dün SABAH'ta yer alan röportajın ilk bölümünde 'RTÜK'ün imaj problemi olduğundan' söz etti; haksız eleştiriler yapıldığını belirtti. "Ancak" diye de ekledi: Medya alanında düzenleme yapan bir kuruluşsanız, bu düzenlemeleriniz sonuçta bir cezai yaptırım da gerektiriyorsa eleştirilmeniz çok normal... Röportajımız bugün de sürüyor. Karaca, kadın programlarına katılım yüzünden yaşanan cinayeti, erotik kanallarla ilgili alınan kapatma kararının nedenlerini anlattı...
* RTÜK ne kadar ceza uygularsa, o kadar çalıştığını mı gösterir? RTÜK'ün benden başka sekiz üyesi var. RTÜK üyeleri eşit statüyle TBMM tarafından seçilen kişiler. Dolayısıyla RTÜK Başkanı aslında kurulda bir üye ama temsil görevi var. Eşitler arasında bir birincilik söz konusu ama bu onun başka yetkileri olduğu anlamına gelmez. RTÜK'te en ufak bir konu bile mutlaka oylanır ve oy çokluğuyla karar alınır. Benim talep ettiğim, önerdiğim birçok konu kurulda kabul edilmemiştir! Bu da demokratik bir organda normal. Şunu söylemeye çalışıyorum; Üst Kurul'da her şeyi ben kararlaştırmıyorum ama bütün ağırlıklı eleştiriler bana yöneltiliyor. Sanki Üst Kurul Başkanı canı isterse bir kanala ceza verebilir, bir radyoya yaptırım uygulayabilir! Kamuoyunda böyle biliniyor ama değil... Başkan konuyu gündeme alır, gündemi belirler, ondan sonraki bütün kararlar Üst Kurul'da alınır. Yani Üst Kurul'u cezayla birlikte algılamak hakikaten haksızlık. Yasal olarak yetkimiz var ama bunun dışında faaliyetlerimiz de var. Bugün bütün yayın kuruluşlarının birtakım teknik problemlerini Üst Kurul çözüyor. Yeni bir kuruluş yayın hayatına başladığında, onun yayın iznini vermek, onu değerlendirmek bize düşüyor. Araştırma Geliştirme Dairemiz var, 'yenilikler var mı, internet üzerinden radyo televizyon yayıncılığı nasıl olmalı' diye tartışıyoruz.
KARARLAR NASIL ALINIYOR?
* RTÜK'ü anayasal bir kurum haline getirecek yasal düzenleme tamamlandığı zaman RTÜK daha mı az tartışılacak? Evet, RTÜK'e ciddi bir güç sağlayacak.
* Eyvah, daha çok uyarı ve yasak geliyor yani? (Kahkaha atıyor) Tabii ki değil! RTÜK anayasa içerisinde ifade edilerek anayasal bir kurum olma gücünü kazanıyor, bağımsızlığı pekişiyor. Bazı kişiler RTÜK'ü tam olarak algılamayabilir, eleştirebilir, birçok konuda yanlış yaptığını düşünebilir ama bir gün gelip de bir ateş kendilerini yaktığı zaman, bir ağır eleştiri ya da yalan haberle karşı karşıya kaldıkları zaman başvuracakları yer RTÜK'tür. Ben şunu söylüyorum; basın özgürlüğü herkese lazım! Bugün RTÜK de, basın kuruluşları da birbirlerinin hasmı değildir.
* Yayınlarla ilgili eleştirilerinizi, uyarılarınızı sadece gelen şikayetler üzerine mi yapıyorsunuz? 'Arkadaşlar, geçen gün korkunç bir yayın izledim, şuna bir şey yapalım' dediğiniz de oluyor mu? Bir kere RTÜK'ün 'İzleme Değerlendirme Dairesi' diye bir dairesi var, uzmanlar dönüşümlü biçimde kanallardan sorumlu. Sürekli olarak kanalları izliyorlar, yayın akışlarını biliyorlar. Bir de 178 Alo RTÜK hattımız var, oraya gelen şikayetlere de bakıyorlar. Bizim kendi yasamız noktasında ihlaller varsa, kendi bağımsız uzman kanaatleriyle de raporları tanzim ediyorlar. O raporu kendi daire başkanlarına gönderiyorlar, daire başkanları bir kapak yazısıyla uzman görüşüne katılıp katılmadığını ifade ediyor. Arkasından o rapor başkanlık büromuza geliyor ve ben gündemi yapıyorum.
* Mesela akşam bir program izlemişsiniz... Kurulun bir üyesi olarak siz de şikayetinizi dile getirip, onu rapor haline getirebiliyor musunuz? Gayet tabii ama benim 'Bunda bir ihlal var' dediğime uzman katılmayabilir. Uzmanın 'İhlal yok' dediğine de kurul, 'Ben bunda bir ihlal gördüm' diyebilir. Oy çokluğu gerekiyor yani.
ŞİRİN SEVER
|
|
|
|
|
|
|
|
|