Fransa en anlamlı yardımı Çin'e yaptı
Bu aralarda Avrupa Birliği ile uğraşırken Çin'i unuttuk. Oysa Çin yerinde duruyor. Ancak biraz sıkıntılı. Nedeni parası Renmimbi üzerinde giderek artan baskılar. Başta ABD yönetimi olmak üzere bir çok kurum ve kuruluş, Renmimbi'nin revalüe edilmesini, yani değer kazanmasını istiyor. Değer kazanınca rekabetçilik düzeyi azalacak ve Çin'in ihracatı düşecek. Bunun birincil şartı ise, Çin'in 1995 yılından bu yana uyguladığı 1 ABD Doları=8.28 Renmimbi döviz kuru paritesine esneklik kazandırılması. Çin'in karşı karşıya kaldığı bu durum teorik açıdan da lehine değil. Neo-klasik ekonomik kurallar, uygulanan döviz kuru rejiminin kaynak dağılımını bozduğuna, ihracatı sübvanse ettiğine, uluslararası para piyasasında manipülasyonlara neden olduğuna işaret ediyor. Bankaların donuk ya da tahsili olanaksız kredilerinin de bu yol ile saklandığı belirtiliyor. Bunlara ek olarak, ABD Senatosu'ndaki gelişmeler işi iyice çıkmaza soktu. ABD'li iki senatör, Çin yetkililerinin Renmimbi üzerinde manipilasyon yapmaları sonucu ticaretin eşit kurallar çerçevesinde oluşmadığını iddia ediyorlar. Çin, altı ay içinde parasını revalüe etmediği takdirde ithalatına yüzde 27.5 oranında vergi konulması teklifini Senato'ya sundular. Konu temmuz ayında ele alınıp tartışılacak. Teklif kabul edilirse ABD tek taraflı olarak Çin mallarına vergi uygulayacak.
Yüzde 10 revalüe oldu Bu konuda Çin yetkilileri bir yorum yapmadılar. Ancak onlar da biliyorlar ki, Çin'in dünya ekonomisi içinde bu denli güçlü bir konuma gelmesinde döviz kuru rejimini değiştirmemeleri önemli bir rol oynadı. Rekabetçilik düzeyini döviz kuru yoluyla değiştirmediler. ABD Doları ne yöne gitti ise, Renmimbi de oraya yöneldi. Dolar 2001 yılından önce güçlüydü, Renmimbi de güç kazanmıştı. Daha sonra dolara bağlı olarak zayıfladı. Geçtiğimiz on yıldaki enflasyon oranları dikkate alınarak yapılan hesaplamalar, Çin parasının reel olarak çok düşük bir oranda değer yitirdiğine işaret ediyor. Ancak buna rağmen döviz kuruna esneklik verilmesine yönelik baskılar durmuyor. Çin Devlet Başkanı'na yıllardır danışmanlık yapan Euro'nun babası ve Nobelli iktisatçı Robert Mundell'in, geçen yıl birlikte olduğumuz bir toplantıda, bu konuda yaptığı değerlendirmeler hâlâ hatırımda. Prof. Mundell, "Eğer Çin uyguladığı döviz kuru rejiminden vazgeçip, kuruna esneklik kazandırırsa durum aleyhine döner. Büyüme azalır, yabancı sermaye girişleri kesilir, batık kredi oranı daha da yükselir" diyordu. Renmimbi'nin revalüe edilmesi için büyük çaba gösteren spekülatörler çok büyük paralar kazanması da ayrı bir hikâyeydi. Mundell'e hak vermemek elde değil. Yıllardır uyguladığı ve başarılı olduğu bir döviz kuru rejimini değiştirmek, olsa olsa Çin'e güven kaybettirir. Ekonomiyi başka bir dengeye oturtur. Bu yeni dengenin ise lehine olacağına dair birçok kuşkular var. Son günlerde durum değişmeye başladı. Fransa'nın AB Anayasasına "hayır" demesinin ardından değer kazanan dolar, Çin parasının değerini de etkiledi. Renmimbi yüzde 10'a yakın revalüe oldu. Bu yeni durumu, ABD'li senatörlerin teklifine ve Çin'in rekabetçi düzeyine nasıl yansıyacağı halen belirsiz. Ancak, Fransa'nın en anlamlı yardımını Çin'e yaptığına hiç kuşku yok.
|