|
|
|
|
|
|
Sezer Mektubu
Sezer TCK'yı kısmen veto ettiği gün, 3 ay önce Erdoğan'a yolladığı uyarı mektubunu da açıkladı: Vekaleten yönetim Anayasa'ya aykırı.
Zirvede görülmedik olay... Sezer üç ay önce Başbakan'a yolladığı sert mektubu sözcüsü aracılığıyla kamuoyuna açıkladı. Bunu, yeni TCK'nın 2 maddesini veto ettiği gün yaptı.
ÖNCE MEKTUP SONRA VETO Sezer'in dünkü çifte salvosu şöyle gelişti: Önce Çankaya Sözcüsü "teamüllere aykırı" biçimde Sezer'in mektubunu açıkladı. Sonra "kaçak Kuran kurslarını özendiriyor" diye TCK vetosu geldi.
İKİLİ EĞİTİM KAOS YARATIR Sezer veto gerekçesinde şöyle dedi: "TCK'daki değişiklik ikili eğitime neden olur. Bu kaos yaratır... Yasadışı din eğitimiyle yetişen sapkın düşünceliler ulusal birliğe tehdit oluşturur..."
İŞTE O MEKTUP Devlet memuru hükümeti değil, devleti temsil eder... Hükümetler geçici, devlet kalıcı...
Hükümet kamu görevi yapmaması gereken ve veto edilen kişileri vekaleten göreve atıyor.
Geçici bir yöntem olması gereken vekalet statüsü bir istihdam modeli haline dönüştü.
Başarılı bürokratların salt siyasal nedenlerle görevlerinden alınması Anayasa'ya aykırı.
Bazı memurlar, sırf görevden alınabilsin diye haksız nedenlerle suçlu gibi gösteriliyor.
Bu uygulamalar bürokraside karmaşa ve sindirme yaratıyor, kamu hizmetlerini aksatıyor...
Vekil yöneticiler için Hükümet'e ültimatom
Başbakan'a 3 ay önce mektup yazarak, vetolu bürokratların 'vekaleten' atanmasına son vermesini isteyen Sezer, dün mektubu kamuoyuna açıkladı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 3 ay önce Başbakan'a gönderdiği 'ültimatom' gibi mektubu, sözlerinin dikkate alınmaması üzerine, teamüle aykırı olarak, dün kamuoyuna açıkladı. Cumhurbaşkanı'nın Özel Kalem Müdürü ve Dışişleri Danışmanı Sermet Atacanlı, dün Köşk'te basını bilgilendirme toplantısı düzenledi ve Sezer'in 3 ay önce Başbakan'a gönderdiği mektubun kopyasını gazetecilere dağıttı.
306 ATAMAYA VETO Sezer, 7 Mart 2005 tarihli mektupta, Erdoğan hükümetinin kendisine gönderdiği 2 bin 340 atama kararnamesinden 306'sını veto ettiğini belirtti. Sezer, gerekçelerinin 17'sinde "atanmak için yasa ya da yönetmelikte yazılı koşulu taşımaması", 58'inde "yöneticilik ya da bakanlığın görev alanıyla ilgili konularda yeterli bilgi ve deneyimi olmaması", 13'ünde "yargı kararlarına uyulmaması", 163'ünde de diğer nedenler olduğunu bildirdi. "Veto ettiği" ya da "veto edileceği düşünülen" kişilerin hükümet tarafından vekaleten göreve getirildiğini ve bu durumun süreklilik kazandığına dikkat çeken Sezer, Hükümet'e mesajlarını şöyle verdi:
"YÖNETİCİ OLAMAZLAR" ''Gerekçelerden de anlaşılacağı gibi üst düzey yöneticilik görevine atanmak istenenlerin kimileri kamu yararı ve kamu hizmetinin gereği olarak bu görevlerde bulunmaması gereken kişilerdir. Oysa, uygulamada bu kişilerin atanmak istenilen görevlerde vekaleten çalıştırıldığı anlaşılmaktadır. İstihdam modeline dönüştürülen bu durum, Anayasa ve yasa koyucunun amacına ve hukuka aykırılık oluşturmaktadır. Asaleten atanması yetkili üst makamlarca uygun görülmeyen bir kamu görevlisinin aynı ya da farklı bir görevi, yetkili alt makamın onayıyla vekaleten yürütmesi yargı kararları ile de bağdaşmamaktadır.
GEREKÇESİ SİYASİ Geri gönderilen atama kararnamelerinin 55'i, geçmişte başarılı hizmet gören ve başarısızlığı saptanamayan kamu görevlilerinin görevden alınmasına ilişkindir. Bulunduğu üst düzey göreve, mesleği ile ilgili alanlarda geniş bilgisi ve üstün deneyimi ile, tüm kademelerden geçerek yükselmiş olan ve başarısızlığı saptanamayan kamu görevlilerinin salt siyasal nedenlerle görevden alınması kamu hukuku, gelenekler ve kamu yararı ile bağdaşmamaktadır. Ayrıca, görevden alınması uygun görülmeyen ya da görülmeyeceği düşünülen kamu görevlilerinin işlemlerine ilişkin kimi nedenlerle inceleme ve soruşturma yaptırılarak, hem yıllarını devlete hizmetle geçirmiş kamu görevlilerinin haksız nedenlerle suçlu duruma düşürüldüğü, hem de bu gerekçe ile görevlerinden alınması yolunda kararname hazırlandığı saptanmaktadır.
DEVLETİN MEMURU Devletin varlığını ilkeli biçimde sürdürmesi ehil devlet memurlarıyla olanaklıdır. Devlet memuru hükümeti değil, devleti temsil etmektedir. Çünkü, hükümetler geçici, devlet kalıcıdır. Devlet politikası olabilecek konu ve alanlar hükümetten hükümete değişirse devletin sürekliliği sağlanamaz. Bu durum, anayasal ve yasal kurallara, kamu yararı ve hizmetine aykırıdır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|