|
|
|
|
Belçika'dan geri adım
Belçika Senatosu Adalet Komisyonu'nda, sözde Ermeni soykırımını reddedenlerin cezalandırılmasını hedefleyen yasa tasarısına ilişkin görüşmelerde politikacıların geri adım atmaları, Ermeni lobisini kızdırdı..
Senato'da dün yapılan hararetli tartışmaların ardından tasarıya destek veren Valon Liberal Parti (MR) ve Yeşiller'in azınlıkta kalarakgeri adım atarken, tasarının daha önce onaylandığı Federal Meclis'e iade edilmesi bekleniyor.
Belçika Federal Meclisi'nde oylanarak kabul edilen ve Senato'nun onayına gönderilen yasa değişiklik tasarısı çerçevesinde sözde Ermeni soykırımını reddedenlerin 8 gün ila bir yıl hapis, 26 ila 5 bin avro para cezasına çarptırılmaları hedefleniyordu.
Ermeni lobisinin yoğun faaliyetleriyle Meclis'ten geçen ve onay için Senato'ya gönderilen tasarı, hükümetin ve parlamenterlerin ''uyanmaları'' üzerine, soykırım iddialarını yasallaştırmaya yönelik değişiklik önergelerinin geri çekilmesi ve yeni bir tasarının sunulmasıyla, Meclis'e iade edilecek. Yeni tasarıda, sadece uluslararası adli mercilerin tanıdığı soykırımlar ele alınacak.Adalet Komisyonu'nun konuyu 7 Haziran'da bu şekilde sonuçlandırması beklenirken, hedefine bu aşamada ulaşamayacağını anlayan Ermeni lobisi ve siyasi yandaşları, tartışmaları askıya aldırmak ve tatil sonrasına bıraktırmak için yoğun çaba harcıyor.Tasarının onaylanmamasında, sosyalistlerin ve Hıristiyan demokratların etkili olduğu gözlemleniyor.
Valon Liberal Parti'nin (MR), Türk lobisini ve Belçika'da büyük oypotansiyeli olan Türk toplumunu tamamen karşısına alarak sunduğu değişiklik önergesiyle Ermeni lobisinden yana tavır koyması, partinin Türk asıllı bazı politikacılarını disiplin kuruluna sevk edecek kadar ileri gitmesi ise tepkilere yol açıyor. Bu parti, 17 Aralık'ta yapılanAB zirvesi öncesinde de bir açıklama yaparak, Türkiye'nin sözde soykırımı tanıması çağrısında bulunmuş ve bunu bir koşul olarak ileri sürmüştü.
Türk sivil toplum örgütleri, ''MR ile ilk hesaplaşmanın gelecek yıl yapılacak yerel seçimlerde gerçekleşeceğini'' belirtiyor.
İLGİNÇ TESPİTLER
Tasarı tartışmaları ve bu tartışmalar çerçevesinde politikacılar tarafından basına yapılan açıklamalar, ilginç tespitleri beraberinde getiriyor.
Sosyalist Adalet Bakanı Laurette Onkelinx, tasarının Meclis'ten geçme sürecinde destek verdiğini, ancak hukuk uzmanları tarafından uyarılmasının ardından fikir değiştirdiğini ifade etti. Onkelinx, ''Yasama, Yürütme ve Yargı güçlerinin yetki ayırımı çerçevesinde, siyasi bir kurumun kararı nedeniyle bir kişinin yargılanması fikrini reddettiğini'' söyledi.
Yeni bir tasarı vererek sözde Ermeni soykırımını kapsam dışına taşıyan Hıristiyan Demokrat Parti (CDH) üyesi Clotilde Nyssens, tasarının liberallerin sunduğu şekilde onaylanması halinde ''ortaya çıkacak büyük hukuki sorunlara'' dikkati çekti.
Geri adım atan liberaller de, Avrupa Parlamentosu'nun 1987'de aldığı karara atıfta bulunmaktan vazgeçtiler. Avrupa Adalet Divanı, 2004 sonunda, Ermeni lobisinin açtığı bir davayı sonuçlandırırken, Avrupa Parlamentosu'nun sözde soykırımı tanıyan ve Türkiye'den de tanımasını isteyen kararının ''sadece siyasi olduğunu, hiçbir hukuki yaptırım gücü bulunmadığını, her an değiştirilebileceğini'' belirtmişti.
Sözde soykırımı yasallaştırmaya yönelik tasarıda imzası bulunan liberal senatör Christine Defraigne, sözde soykırımın Belçika Senatosutarafından ''tarihe gömüldüğünü'' söyledi.
Türkiye karşıtı tavırlarıyla tanınan liberal Alaine Destexhe, Türkasıllı Belçikalı politikacılara ve özelikle Brüksel Devlet Bakanı EmirKır'a yönelik saldırı ve ithamlarını sürdürdü.
Tartışmalar sırasında ''bilimsel araştırma gereği'' üzerinde duranve konunun ''hassasiyetine'' değinerek ''siyasi yetkisizlik'' ifade eden, ''Bir soykırımın olup olmadığına biz karar veremeyiz'' diyen senatörlerin sayısında artış olduğu gözlemlendi.
Belçika hükümetinin ve siyasetçilerin konuya ''daha ciddi ve hassasiyetle yaklaşımlarında'', bu ülkedeki Türk sivil toplum kuruluşlarının son dönemde ilettikleri bilgilendirme ve uyarı mesajlarının da önemli rol oynadığı belirtiliyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|