Sezar'ın hakkı
Ve şampiyon Fenerbahçe... Şu an için ligin en çok galibiyet alan, en az berabere kalan ve en az yenilen, en çok gol atan ve en az gol yiyen takımı... Türkiye Kupası finalisti, Avrupa Kupaları'nda Mart ayını gören tek takım... Ülkenin en fazla "teknik direktöre sahip (!)" takımının teknik direktörü olarak 30 yıl aradan sonra üst üste ikinci kez şampiyon yapan Daum... Kulübün gelirlerini arttırarak, her takımın imrendiği bir stat yaparak, yıldızları transfer ederek Fenerbahçe'yi giderek büyüten bir yönetim... Sahada alın terini son damlasına kadar bırakan ve alkışı sonuna kadar hakeden futbolcular... Öte yandan F.Bahçe UEFA Kupası'nda çeyrek finali göremeden elendi. Türkiye Kupası finalini kaybetti ve 22 yıllık hasreti gideremedi. Derbilerde başarısızdı. Hooijdonk gibi bir yıldız oynatılmadı, genç ve yedek oyunculardan yeteri kadar faydalanılamadı. Yönetim açısından bakarsanız, zaman zaman gereksiz demeçlerle ortam gerildi. Diğer takımların geçmiş başarıları küçümsendi. Futbolcular da saha içerisinde onlarca hata yaptılar elbette. Ama insanın olduğu her yerde hata olacağını da hesaba katarsak, yazımızın başında söz ettiğimiz sebeplerden dolayı Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek gerekiyor. Trabzon, bu hafta sonu İstanbul'u yenerse G.Saray açısından dramatik bir son yaşanacak. Şampiyonluk kovalarken Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkı da elden gidecek. Ama Türkiye Kupası şampiyonu oldu ve tüm olumsuzluklara rağmen ligi ilk üç içerisinde bitiriyor. Bütün bunları görmezden gelmek yanlış olur. Trabzon ise Şampiyonlar Ligi'ne gitme biletini cebine sokmak üzere. Bu noktada Trabzon'a da hakkını teslim etmeliyiz. Sezona büyük bir iddia ile giren Beşiktaş'ı geçti, büyük ihtimalle kuruluşunun 100. yılını kutlayan G.Saray'ın önünde ligi bitirecek... Küçümsenecek bir başarı değil.
Haftadan küçük notlar... Samsunlu Ergin, Trabzon maçında hakeme gidip "Bu kadar belli etme" dediği için kırmızı kart görmüş. Maç sonrası televizyon kameralarına itiraf etti! Ligin beşincilik maçında çıkan kavga akıl alacak gibi değil. Ortada bir "Anadolu'nun en iyisi benim" kavgası var, bu belli. Giray Bulak ve Ziya Doğan bu yüzden çok gergindi. Tomas'ın sakatlanmasına rağmen Kuddusi Müftüoğlu'nun oyunu durdurmaması oyuncu sağlığı açısından önemli bir hataydı. Sakaryalı Ragıp maçtan sonra, "Galiba Rize de iyi oynamış" dedi. Oysa D.Bakır öyle akılalmaz goller kaçırdı ki, biri gol olsa şimdi sıkıntıda olan takım Sakarya olurdu... Bu arada düşmemeye oynayan 5 takımdan 4'ü puan kaybetti. Son yıllarda pek alışık olduğumuz bir hadise değil! Sevinirken silah kullanma alışkanlığımızdan vazgeçemiyoruz. Olan çocuklarımıza oluyor. Ne yazık ki yasalarımız bu konuda yeterince caydırıcı değil ve bizler kurbanlık koyun gibi "Sıra kimde?" diye bekliyoruz. Bu hafta değerli insanlar kaybettik. Yılmaz Yücetürk, Celal Türk, Ercan Ertuğ ve içimizden biri Şevki Şenlen... Nur içinde yatın.
|