OECD'nin büyüme öngörüsü % 6
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Türkiye'de, 2005 ve 2006'da yüzde 6 oranında, daha sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin beklendiğini bildirdi..
OECD tarafından, üye ülkeler için hazırlanan Ekonomik Görünüm Raporu'nda, üç yıldan buyana yüksek büyüme oranı yaşayan Türkiye'nin geçen yıl, özel tüketim ve yatırımlardaki artışın etkisiyle, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) temelinde yüzde 9 oranında büyüdüğü hatırlatıldı.
Raporda, ''ekonomik şokların olmaması halinde, Türkiye'de, 2005 ve 2006'da yüzde 6 oranında, daha sürdürülebilir bir ekonomik büyüme bekleniyor'' saptamasına yer verildi.
OECD raporuna göre, Türkiye'de iç ekonominin bir finansmanı olan ve yükseliş halindeki sermaye girişinin, ileride de devam etmesi ve geriye dönmemesi için, ''sıkı makro ekonomik politika ile yapısal reformların'' birlikte uygulanmaya devam etmesi gerekiyor. Raporda, YTL'deki değerlenmeye rağmen, ihracat artışının devam ettiği, ancak ithalat daha hızlı arttığı için, bu trendin net dış ticarete etkisinin çok fazla olmadığı vurgulandı.
CARİ İŞLEMLER AÇIĞI
Raporda, Cari İşlemler açığının, GSYH'nin yüzde 5'inin üstüne çıktığı, işsizlik oranının da yüzde 10'ların üstünde seyrettiği hatırlatılırken, bütün bu gelişmelerin ise ekonomideki güveni olumsuz etkilemediği vurgulandı.
Cari işlemler açığının, büyük oranlı portföy cinsinden sermaye girişiyle finanse edildiği, doğrudan yabıncı sermaye girişinin ise bu yıldan itibaren artış göstermeye başladığı kaydedildi.
Kamunun geçen yılı, GSYH'nin yüzde 6.5'i oranında faiz dışı fazlayla kapattığı hatırlatılan raporda, 2005 bütçesinin de sıkı kamu maliyesi önlemleri içerdiği bildirildi.
Sıkı mali önlemler sonucunda, kamu maliyesine ilişkin, bu yılın ilk çeyreğindeki hedeflerin üstünde bir gerçekleşme olduğu kaydedildi.
ENFLASYON
Enflasyonun da hedefler dahilinde ilerlediği belirtilen raporda, resmi enflasyon beklentisiyle, piyasanın enflasyon beklentisi arasındaki farkın kaybolduğu, enflasyonu indirmeye yönelik kredibilitenin arttığı ifade edildi.
Raporda, bu yılki yüzde 8'lik enflasyon hedefinin de, açık ve güvenilir para politikası, iyi makro ekonomik program ve kontrol altında tutulan ücretlerin de yardımıyla yolunda ilerlediği kaydedildi.
YAPISAL REFORMLAR
Kurumsal ve yapısal reformların, uluslararası piyasalardaki güveni sağlamak için gerekli olduğunun altının çizildiği raporda, bazı alanlarda ''reform yorgunluğu'' görüldüğü, ancak bankacılık, vergi ve sosyal güvenlik reformlarındaki bazı gecikmelere rağmen, IMF ile imzalanan Stand-by düzenlemesi öncesinde bu reformlarda ilerleme kaydedildiği ifade edildi.
İstihdam üzerindeki vergi yükünün yüksek olması nedeniyle, kayıtlı ekonomideki rekabet koşullarının ağırlaştığı da vurgulandı. Bu arada Türkiye ekonomisinin dış çıpalarının, IMF ve AB olacağı da ifade edildi.
MAKRO EKONOMİK TAHMİNLER VE BÜYÜME
Raporda, ekonomik büyümenin, bu yıl ve gelecek yıl yüzde 6 düzeyinde seyretmesinin beklendiği belirtilirken, büyümenin lokomotifinin, özel tüketim ve yatırımlardaki artışın olacağı ifade edildi.
Ekonomik büyümenin iki önemli senaryo ve anahtar faktörü olduğunun altı çizilen raporda, bunlardan ilki ''Ekim ayında müzakerelerin başlamasıyla birlikte sermaye akışının hızlanması durumunda, ekonomik büyümenin daha da yüksek çıkabileceği'' olarak özetlendi.
Ekonomik büyümeyi etkileyebilecek ikinci faktör ise ''gerek ekonomik gerekse jeopolitik kökenli iç ve dış güveni bozucu bir gelişmenin yaşanması ve Cari İşlemler açığının sürdürülebilirliğinin sorgulanması halinde, ekonomik büyümenin tehlikeye girmesi'' olarak belirtildi.
Raporda, 1987 yılı sabit fiyatlarıyla bu yılki TÜFE'nin yüzde 8.5 oranında gerçekleşebileceği, deflatörün yüzde 8, işsizliğin yüzde 10.4 oranında olabileceği, Cari İşlemler Açığı'nın GSYH'ye oranının ise yüzde 4.3 düzeyinde seyredebileceği vurgulandı.
Bu yıl, mal ve hizmet ihracatının yüzde 15.5, mal ve hizmet ithalatının ise yüzde 17.5 oranında artmasının beklendiği de ifade edildi.
Raporda yer alan 2006 yılı tahminlerine göre ise TÜFE'nin yüzde 6.3, deflatörün yüzde 5.4, işsizliğin yüzde 10.5, Cari İşlemler açığının GSYH'ye oranının da yüzde 4.5 olarak gerçekleşmesi bekleniyor.
Gelecek yıl ayrıca, mal ve hizmet ihracatının yüzde 17.3, mal ve hizmet ithalatının ise yüzde 16.5 oranlarında artış göstermesi öngörülüyor.
(AA)
|