İnanırsan başarırsın
Geçen sezonun ilk maçı. Fenerbahçe'nin rakibi İstanbulspor. Daum yönetimindeki sarılacivertli takım yepyeni transferleriyle sezona 'şampiyonluk' parolasıyla başlıyor. İlk 20 dakika süper futbol. Ama gol yok. Derken yeni transfer, Konfederasyon Kupası'nın yıldızı Selçuk bir top kaptırıyor. O top gidiyor, gol oluyor. Fenerbahçe şaşkın, Daum şaşkın. Maç 3-0 bitiyor. Ve bu maçtan sonra Fenerbahçe seyircisi yaptığı her top kaybında Selçuk'a tepki gösteriyor. Aradan 2 yıl geçiyor. Selçuk bana göre Türkiye'nin en iyi defansif orta saha oyuncusu. Aurelio ile birlikte mükemmel ikili oluşturuyorlar. Dün de oyunun büyük bölümünü müthiş bir çaba göstererek götürdü. Ama yaptığı kritik bir top kaybıyla takımının gol yemesine neden olacaktı. Seyirci yine dün Selçuk'a protestolarda bulundu. Ama aradan geçen iki yıl Selçuk'u olgunlaştırmış. Bir hatayla oyundan düşmemeyi öğrenmiş. Orta sahadaki çalışkanlığına boş alana koşuyu ekledi. Sonra nefis bir orta yaptı 65. dakikada. Nobre de ağlara gönderdi topu. 2 yıl öncenin ıslıklanan adamı bu kez şampiyonluk golünün mimarıydı. Hayat böyledir işte. Hep çıkış yoktur. İnişler de vardır. Selçuk için Fenerbahçe'ye gelmek, Milli Takım'da oynamak kariyerinin en büyük çıkışıydı. Ama inişler de olacaktı. Daum, oyundan alarak, hiç oynatmayarak, son dakikada oyuna sokarak Selçuk'u geliştirdi. Tuncay'a savunma öğrettiği gibi... Ve Selçuk dün gerçek anlamda profesyonelliğe ilk adımını attı. Fenerbahçe için öylesine bir gündem oluşturuldu ki takımı 2 yıl üst üste şampiyon yapan bir teknik adam başarısız konumuna getirildi. Neden, takımın iyi futbol oynamaması, derbi kazanamamasıydı... Fenerbahçe geçen yıl da şampiyonluk yolunda en önemli engel olarak Galatasaray'ı yenmişti. Bu sezon da öyle oldu. Üstelik Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi yolunu kesmeyi başardı. Daum'un bunda hiç mi katkısı yok! Maça çok yönden bakılabilir ama Fenerbahçe şampiyonluğu geçen hafta avucunun içine alarak büyük avantaj yakalamıştı. Galatasaray Gençlerbirliği maçını nasıl kaybettiğini düşünüyordu. Daha konsantre olan daha çok isteyen taraf Fenerbahçe'ydi. Ve en önemlisi Galatasaray, Hagi'ye olan inancını yitirmişti. Bir anlamda yenilen teknik adamla yollar ayrılacaktı. Hagi de bunun sıkıntısını yaşıyordu. Hatayı yapan Galatasaray savunması oldu, şampiyonluğu kazanan da Fenerbahçe.
|