| |
|
|
Bu eğitim sistemi ile hangi bayram?
Dünkü Gençlik Bayramı'nda, bir anneden, sayın okurum Ulviye Dalkılıç'tan gelen mektubu, sizlere yansıtıyorum: -16.05.2005 tarihli yazınızda "Genç nüfusun, dünyanın en ileri ve en araştırmacı eğitim sistemi ile yetişmesi" cümlesi benim içimi acıttı, yaramı kanattı. Ben bir anneyim. 23 yaşında pırıl pırıl, asla doğrularından taviz vermeyen, gerçekten zeki, akıllı bir erkek çocuğun annesiyim. -Eğitim sistemi izin verseydi belki ileride gerçekten bilim adamı olabilecek bu çocuk üniversiteye başladığı ilk yılda sınıfta hocasının sorduğu kimya sorusuna tek cevap veren ancak problemi hocasının gittiği yoldan gitmeyip de kendi mantığıyla çözdüğü için sıfır alıp, evet sıfır alıp bir daha da o okulun kapısından içeriye girmeyen bir çocuk. -Sayın Barlas ben devlet memuru (bir ilçede mal müdürüyüm) olmama rağmen oğlumun iyi bir eğitim alması için elimden gelen her şeyi yaptım. Bilgisayarı bile neredeyse iyi bir program ve web sitesi yapacak kadar kendi kendine öğrendi. Ve bu çocuk şimdi okula gitmiyor, geleceğe son derece karamsar bakıyor. -Söyler misiniz Sayın Barlas bu durumdan kim sorumlu? O pırıl pırıl çocuk evde dört duvar arasında bilgisayarın başında vakit öldürüyor. Türkiye'de böyle daha ne gençler var ama maalesef bu eğitim sisteminin bozukluğundan dolayı hepsi kenarda köşede kalmış sönük birer yıldız gibi. Ve ben benim yıldızımın böyle göz göre göre sönmesine dayanamıyorum.
|