| |
|
|
Ağar'ın tansiyonu
Mehmet Ağar, DYP kongresini yaptı.Yeniden genel başkan seçildi. Parti vitrinini de yeniledi. Kişisel dostluğumuzdan dolayı kendisine "Allah kuvvet versin" demek için küçük bir fırsat bekliyordum ki, GİK'e giremeyince partiden istifa eden 4 vekil bana bu fırsatı yarattı. "Kişisel dostluk" demişken, o konuyu da açmak isterim. Sayın Ağar ile politik düşüncelerimizin pek örtüşmüyor olması, birbirimize duyduğumuz dostluğu bertaraf etmez. Ağar ile aramızda elbette ki kimi "söylem farklılıkları" ve de bazı düşünce ayrılıkları olacak. Biz 25 yıldır naçizane gazetecilik yapıyoruz, Ağar ise "devlet"ten, üstelik de hayli "ağır işler"den geliyor. Medyadaki yaygın demokratik diktadan korkup da söylemekten çekinecek değilim, Ağar'ın "dostluk" kavrayışına, vefa duygusuna ve insanlar arası hukuka sadakatine saygı duyarım. Baştan yazayım, "DYP'den adam olur mu" sorusuna cevap aramıyorum. Güdük bir demokraside bile "yapıtaşları" olan siyasi partilerin varlık mücadeleleri saygı duyulacak süreçlerdir. Süleyman Demirel'in, Çankaya'ya sıçramak için tramplen olarak kullandığı, sonra da Çiller'in kötürüm hale soktuğu partiyi ayağa kaldırmak kolay değil tabii ki... Ama madem "yapıtaşı" ndan söz ettik, Ağar'ın, AKP'den gelen milletvekillerine yönetimde koltuk vermemiş olmasına gösterilen büyük tepki, siyasetteki "kromozomları" kabak gibi ortaya çıkarttı mı çıkartmadı mı ona bakalım. Türk siyasetinin DNA'sı bozuktur! 4 milletvekili, GİK'e giremediklerinin hemen ertesinde niye istifa ettiler? Görev aşkı ve demokrasi sevdası bir saniyede yok olur mu? Türkiye'de olur. "Tabanın sesine kulak verin" deniyor ya, siz onu, "Üst yönetim koltuklarının parselasyonunda, bizi de hesaba katın" şeklinde anlayabilirsiniz. Tabii milletvekillerinin de suçu yok. Sistem böyle işlemiş, böyle işlemek istiyor. Teamül bu! Bir siyasetçi için, parti üst yönetim koltuğu mu daha değerlidir, Meclis'teki parlamenter koltuğu mu, dersenizbana göre, Meclis'teki koltuk hepsinden değerlidir. Ama siyasetçiler için fazla koltuk göz çıkarmaz! Mehmet Ağar, bu "teamül dışı" kararı alırken neye dayandı, partide yeni kadrolara, yeni yüzlere yer açmak mı istedi, bilmiyorum. Ama besbelli ki Ağar Türk siyasetindeki en klasik dilemma (ikilem) ile karşı karşıya. Yukarısı bıyık aşağısı sakal ikilemidir bu! Bu ikilemler yüzündendir ki, ben, arkadaşlık ve dostluk yapılması pek lezzetli olacak bazı insanların kendilerini siyasetin rendeleri arasına atmalarını anlamakta güçlük çekmişimdir hep. "Tansiyona" dikkat sayın genel başkan! Bir gün yine yolumuz Elazığ'a düşerse, iki kadeh parlatacak takat kalsın bir kenarda!
|