Yavaş yavaş tanışırız
Dört oda bir salon köşeyi görüp, üstteki hafif sırıtan fotoğrafa da bakınca, tanımayanlar haklı olarak sormuş: "Kimin nesi bu?" Cevabım şudur: Torpilliyim..
Mesleki birikim falan gibi afili laflar söylemek isterdim ama, gerçek bu.
İnsanın patronu restoran sahibi olursa, sırtını sıvazladığı çalışanı da en fazla şef garson olur. Bizim patron, gazete sahibi...
Bunu okuyan pek çok kişi, "garson" örneğine takılıp, "gazetecilik" üzerine ahkâm kesecektir, eminim... O halde soralım: Yıllardır, avanta yemek karşılığında gizli reklamını yaptığı restoranları "makale" diye size aktaranların "gazeteci" olup olmadığını hiç merak ettiniz mi?
"Ettim" diyenleri yarın yine burada beklerim. Garson okurları başka kapıya...
|