| |
Diyalog felsefesi
İktidarın ağır topları son dönemde özellikle uluslararası platformlarda, Batı'daki İslam karşıtlığından duydukları rahatsızlığı dile getirmeye başladılar. Örneğin Dışişleri Bakanı Gül ay başında İstanbul'da İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Konferansı'da, "Dünyada İslam alemine artan ilginin başlangıç noktasını olumsuz algılamaların oluşturduğunu" söyledi. Erdoğan da dün, Varşova'daki Avrupa Konseyi zirvesinde konuşmasının önemli bölümünü Batı'da yükselen İslam düşmanlığına ayırdı.
Huntington'un tohumları Bu düşmanlık ya da karşıtlık her ne kadar 11 Eylül kaynağından beslense de, uç vermesi biraz daha eskiye gidiyor. Ondan 10 yıl öncesine. Cezayir Devlet Başkanı Abdulaziz Buteflika, 5 Nisan'da Paris'te UNESCO'nun düzenlediği "Uygarlıklararası diyalog" konferansında İslam düşmanlığının miladı olarak Samuel Huntington'un 1990'ların başında yayınlanan "Uygarlıklar Çatışması" kitabını gösterdi ve nefis bir tahlil yaptı. Birkaç paragrafını aktaralım: "Aslında kavram ve metodoloji zayıflığı nedeniyle, bu kitabın farelere yem olması gerekirdi. Ancak Batı'da Hıristiyan ve İslam uygarlıkları arasındaki çatışmanın kaçınılmazlığı, birden aydınlar arasında moda teori oldu. Akıl dışı bu kavramın Batılılar'ın hayalgüçlerinde bu kadar yoğun yankılanmasının nedenini, yaşadıkları rahatsızlıkta aramak gerekir. Çünkü 20'nci yüzyılın son çeyreğinde uygarlıklarının tek inanç olmadığını, evrenin sırlarının tekellerinde bulunmadığını, İslamiyet'in yükselişinin, bir ile çok, birey ile evrensel arasındaki diyalektiğin sorgulanmasını zorunlu kıldığını acıyla fark ettiler.
Batılılar'a yardım etmek Batılılar'ın kafalarından uygarlıklar çatışması teorisini silmelerinin tek yolu var: Onların rollerinin evrenselliği saplantısından kurtulmaları için diğer inançların yardımcı olmaları." İşte Erdoğan dün Varşova'da "Öteki gerçekten var mı? Yoksu bu, önyargıların, hoşgörüsüzlüğün, karşılıklı anlayış eksikliğinin, birbirini dinleme ve anlamaya çalışma yeteneğinin yeterince kullanılmamasının yarattığı bir algılama sorunu mu?" sorularını sıralarken, Buteflika'nın bu felsefi yaklaşımını somuta indirgemeye çalıştı. Batılılar'ı, Cezayir liderinin ifadesiyle "saplantı"dan kurtarmanın yolu Huntington'un o meşum kitabını tarihin çöplüğüne göndermekten geçiyor. O da ancak kültürler, uygarlıklar ve dinler arasındaki diyalogu insanlık gündeminin en hayati sorunu yapmakla mümkün olabilir. "Gerçek" İslam aydınları bunu en kutsal görev olarak görmeli...
|