Bakan Ali Babacan, bankacılık sektöründe yerli-yabancı ayrımı yapılmaması gerektiğini ve yabancı sermayeye sınır getirmenin çok yanlış olacağını söyledi.
Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, bankacılık gibi bir sektörde yerli-yabancı sermaye payının sınırlandırılması yanlış olur" dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, geçtiğimiz günlerde bankacılık sektöründe yabancı payının yüzde 20 ile sınırlandırılması gerektiğini belirtmişti. İstanbul'da Merkez Bankası tarafından düzenlenen 'Finansal İstikrar ve Basel 2'nin Etkileri konulu uluslararası konferansta konuşan Babacan, Türkiye'de özel sektör bankalarında bir eleme süreci yaşandığına dikkat çekti. Babacan, "Pek çok banka sektör dışına çıktı ama geriye kalan bankacılık sektörüne baktığımızda, gerçekten güçlü, sermaye yeterliliği açısından hiç bir sorunu olmayan, kur riski açısından sıkı takip edilen ve kur riski olmayan bir bankacılık sektörümüz şu anda var" diye konuştu.
ASLA AYRIM YAPMIYORUZ Babacan, Türkiye'de 2003 yılından beri yeni bir yabancı sermaye yasası olduğunu hatırlattı ve artık yerli ve yabancı sermaye ayrımı yapmadıklarını belirterek şunları söyledi: "Bir firma Türkiye'de kurulmuşsa ortakları yerli mi yabancı mı diye bakmıyoruz. Meclisteki Bankacılık Yasası'nda da böyle. Bankacılık gibi bir sektörde yerli yabancı ayrımı olmaması gerektiğini düşünüyoruz." Hükümet olarak 2005 yılında yüzde 5 düzeyinde büyüme hedeflediklerini hatırlatan Babacan, "Özel sektör çok daha aktif çalışır, bu hedefin üzerinde de gelebilir. Ancak biz ulaşılabilir hedefler koymak zorundayız" dedi ve piyasa beklentisinin yüzde 5.5 civarında olduğuna işaret etti. Merkez Bankası'nın mali ve reel sektör temsilcileri arasında yaptığı beklenti anketinin mayıs ayı birinci dönem sonuçlarında yıl sonu enflasyon ve büyüme beklentileri sırasıyla yüzde 7.6 ve yüzde 5.6 oldu.
BASEL 2 YETERSİZ Toplantıda konuşan Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti de, enflasyon hedeflemesine geçildikten sonra Türkiye'de enflasyon ortamının daha güven verici olacağını kaydetti. Basel II ile dünya çapındaki finans sektörüne uluslararası standartlar getirildiğine değinen Serdengeçti, bunun finansal aracılık sürecinde risk yönetimine yönelik çağdaş bir risk yönetimi olduğunu ifade etti. Sağlam ve dirençli bir risk yönetiminin, finans sektörü ile reel sektörde çıtayı yükselteceğini belirten Serdengeçti, ancak sağlıklı ve verimli bir risk yönetimi için Basel II'nin tek başına yeterli olmayacağını söyledi. Serdengeçti, bunun yanı sıra ileri düzeyde risk yönetiminin de finans kuruluşları için kaçınılmaz olduğunu vurguladı.