|
|
Havacılık kazanına Avrupa faresi düştü
Son iki yıldır iyi giden turizm ve hacılıktaki gelişmelerimize Avrupa ülkeleri öyle bir göstermelik problem çıkardılar ki kısa sürede düzelmesi zor görünüyor. Hollanda'nın, Avrupa ve Türkiye'nin en büyük charter şirketi Onur Air'e hava sahasını kapatmasıyla başlayan gelişmelerin temelindeki ana sebep kendi menfaatlerini korumak. Ama bunu çok çirkin ve adi bir şekilde yapıyorlar. Çünkü, şu an Hollanda'dan Türkiye'ye gelen her yüz kişinin 90'ını Türk firmaları taşıyor. Doğal olarak en büyük pay da Onur'a ait. Pazardaki durumumuz onları tehdit eder hale gelince, hiç ciddi kazası olmayan özel hava yollarımızın en küçük problemi dahi büyütülüp, uçuş engeline kadar götürülebiliyor. Bu sadece Onur'un meselesi değil, büyüyen ve gelişen Türkiye'nin etkin hale geldikçe nelerle karşılaşacağına dair işaret veren bir konudur. Bu durumda Türkiye'nin tüm kuruluşları, Ulaştırma Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü daha dikkatli olmak zorunda. Büyümenin ve gelişmenin gerekleri aksatılmadan ve zamanında yapılmalı, Avrupa mevzuatlarına ve uluslararası havacılık kurallarına üst seviyede riayet edilmelidir. Avrupa'da Onur Air'e reva görülen, büyütülüp medyaya servisle gündeme taşınan hadiseleri, önceki yıllar Kızıldeniz'e düşen ve çok sayıda insanın hayatını kaybettiği Mısır'ın Flash Air'i dahi yaşamamıştı. Bilinçli yapılan bu eylemle, tüm Türk firmalarının zedelenmesi planlanıyor. Bu sebeple en büyük şirketimiz Onur'dan yolu çıkan Avrupa ülkeleri, kısa sürede Türkiye'ye yönelik hava trafiğinde kontrolü tekrar ele alacaklar ve Türkiye pazarındaki uçuşları kendi şirketleriyle daha pahalı satacaklar. Türk turizmine de böylece darbe vuracaklar. Bu işin altında turizm ve havacılıkla ilgili her türlü lobiyi bulmak mümkün. Bu aşamadan sonra durum çözülse bile, bundan sonrası Türk şirketleri için iyi olmayacaktır. En büyük görev devlete düşmektedir.
|