Transit yolcuya devlet eziyeti geliyor
Bilindiği üzere Türk Hava Yolları (THY) yurtdışı tarifeli seferlerinin tamamına yakınını İstanbul'dan, Atatürk Hava Limanı'ndan (AHL) yapıyor. THY, yurtdışından ülkemize gelişlerinde, İstanbul'da yolcularını bıraktıktan sonra, millileşmeyen (pasaport işlemini yaptırıp, Türkiye'ye resmen giriş yapmayan) transit yolcularını uluslararası trafiğe açık diğer hava limanlarına iç hat yolcularıyla birlikte taşıyordu. İşte bu uygulamadan nisan ayı itibariyle vazgeçilecek. Türkiye'nin ya da dünyanın herhangi bir yerinden yola çıkıp, İstanbul üzerinden başka bir noktaya gidecekseniz veya gelecekseniz bilin ki, en kalabalık meydanımız Atatürk Havalimanı'nda sizi sıkıntılı saatler bekliyor olacak. Pasaport ve bagaj işlemlerinizi AHL'de yapmak zorunda kalacaksınız. Düşünün ki, Münih'ten İstanbul'a gelip, Ankara'ya devam edeceksiniz. THY uçağı tahmini olarak akşam 22.30'da inecek. Transfer yolcunun bileti de bu saat dikkate alınarak, 23.00 uçağına bağlantılı kesilmiş. Yani 30 dakikalık bir opsiyon var. Yeni uygulamada ne kadar opsiyon konacağı ise kestirilemiyor. THY epey zarar edecek gibi..
UYGULAMA NELER GETİRECEK? Transit yolcular İstanbul'da pasaport kuyruğuna girecek ve bagajlarını bekleyecek. Sonra pasaportunu cebine koyup çocuklarını kucağına, bagajlarını eline alıp iç hatların yolunu tutacak. Tabi bu işlerini yaparken zamanını iyi kullanamaz ya da bir problemle karşılaşırsa mesela bagajı geç gelirse, pasaport kuyruğunda fazla beklerse uçağını kaçıracak. THY transit yolcu için zaman dilimini nasıl ayarlayacak? İstanbul'a gelip Ankara'ya devam edecek yolcunun pasaport, bagaj ve dış hatlardan iç hatlara geçiş süresini hangi kriterlere göre belirleyecek? 30 dakikalık zaman limitini pasaport, bagaj ve intikalleri hesap ederek 90 dakikaya çıkarırsa ne kadar yolcu kaybedecek? İstanbul'da böyle bir sürprizle karşılaşacağını bilen yolcu THY'yi tercih eder mi? Ayrıca THY, İstanbul'a gelecek gece uçaklarının bir çoğuna bu uygulama sebebiyle transit yolcu alamayacak. Uçuramadığı taktirde, otel, ulaşım ve organizasyon gibi ek külfete katlanacak.. Uzun süredir dış hat yolcusunun, iç hat yolcusuyla birlikte taşınması uygulamasının ayrıntısında ise Gümrük Muhafaza memuru vardı. Hesapta yurtdışından gelenlerin iç hat yolcusuna karışmasını önlemek, beraberinde getirdikleri gümrüğe tabi eşyaları havada iç hat yolcusuna vermelerini engellemek için uçağa gümrükçü bindiriliyordu. Havayolu da gümrükçüye 100 ABD doları yolluk ve gidiş-dönüş bedava (PAS) uçak bileti veriyordu. Uygulama suiistimallerin olması nedeniyle dönemin Gümrük Müsteşarı Nevzat Saygılıoğlu tarafından kaldırıldı. Yapılan soruşturmayla yaklaşık bine yakın pas biletin Gümrük Muhafaza memurları yerine bunların eşi-dostu tarafından kullanıldığı müfettiş raporları ile tespit edildi. Soruşturma sonuçları ne oldu? Bilen yok! Bu defa Gümrük Müsteşarlığı'ndaki bazı personel başta olmak üzere, AHL Dış Hatlar Terminali'ni işleten Tepe-Akfen-Vie (TAV) ve DHMİ kaçak olayını kaşımaya başladılar. Ancak, çözümü yanlış şekilde buldular. Böylece yolcudan alınan 15 USD Alan Vergisi AHL Dış Hatlar Terminali işletmecisine kalacak. İç hat uçuşu sebebiyle yolcunun biletine 3 Euro ek Alan Vergisi yükü binecek ve gelen-giden yolcular İstanbul'da millileşecek. Aslında diğer havalimanlarını kapatıp tüm uçuşları İstanbul'dan yaptırsalar kaçakcılık sorunu toptan halledilir, ama bunu düşünen yok.
|