| |
|
|
Düşünüyorum varım
Fransa'da AB Anayasası tartışmalarında biriki haftalık moladan sonra Türkiye yeniden gündemin tepesine yerleşti. "Hayır" yanlıları, AB Anayasası'nın Türkiye'nin üyeliğini kolaylaştıracağını iddia ediyor, "Anayasa'yı reddedersek, Nice Anlaşması yürürlükte kalacak. O anlaşma AB'nin üye sayısını 27 ile sınırlıyor. Yani Bulgaristan ve Romanya'dan sonra kapıları kapatıyor" diyorlar. "Evet" yanlıları ise tam tersine, AB Anayasası ile Türkiye'nin üyeliğinin zorlaşacağını, imtiyazlı ortaklık gibi alternatif formüllerin önünün açılacağını savunuyor. Onların gerekçeleri de şöyle: "Bugün adaylara sadece Kopenhag kriterleri ile birkaç ekonomik koşul dayatılıyor. Oysa AB Anayasası ile Avrupa'nın değerleri tanımlanacak, kadınerkek eşitliği, azınlıkların korunması gibi etik kriterler getirilecek..." Onlar tartışadursun, biz ise yolumuzdaki bombalarla cebelleşiyoruz: Kıbrıs, Heybeliada Ruhban Okulu, Ermeni sorunu, Kürt sorunu... Bugün bir de AİHM'nin Öcalan kararı ekleniyor listeye. Başbakan Erdoğan, "Bir sorunu düşünmezseniz, yoktur" diyor. İyi ama biz devekuşu muyuz?
|