| |
|
|
Tekstilcilere bravo
Türkiye'nin bir numaralı ihracat kalemi. Toplam ihracatın yüzde 25'ini gerçekleştiriyor. Ayrıca milli gelirin yüzde 10'unu sağlıyor. 2.5 milyon kişiye iş veriyor. Yani çalışan nüfusun yüzde 20'si oradan ekmek yiyor. Tekstil ve hazır giyim sanayii ile ilgili bu başdöndürücü rakamlar... Türkiye için böylesine stratejik, böylesine hayati önemdeki sektör, şu sıralar iki cephede birden ölüm-kalım mücadelesi veriyor. Bir yandan, düşük kurdan pahalı girdiye kadar onca olumsuz koşula rağmen dünya pazarlarındaki payını korumaya çalışıyor. Bir yandan da Çin tehdidinin etkilerini sınırlayıp yarınını kurtarmaya uğraşıyor. Çünkü bu tehdidin ne denli yıkıcı olacağı son birkaç ayın verilerinde ortaya çıkmaya başladı: Yılın ilk 3 ayında tekstil ve hazır giyim ihracatı 500 milyon dolar geriledi. OECD ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) raporlarına göre yıl sonunda düşüş yüzde 2530'a ulaşacak. Bir şeyler yapılmazsa, örneğin AB pazarında liderlik çok yakında Çin'e kaptırılacak. İkincilik de Hindistan'a. ABD'de durum daha da kötüleşecek: Çin ve Hindistan pazarın tümünü ele geçirecek. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birlikleri Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ve arkadaşları, tekstil ihracatında kotaların kalktığı yılbaşından bu yana Çin'e karşı inanılmaz bir savaş veriyorlar. SABAH'ın bugünkü manşetinde de okuduğunuz gibi ilk raundu kazandılar. Hem de hükümetin sade suya tirit demeçlerin dışında yardımı olmamasına rağmen. Yalnızca DTÖ nezdindeki temsilcimiz, usta müzakereci Büyükelçi Deniz Bölükbaşı'nın desteğiyle. Bu başarının kalıcı olabilmesi için bundan sonraki süreçte hükümetin somut adımlar atması gerekiyor. Hiç değilse başına dert olan teşvik yasasının kapsam ve amacını değiştirmeli. İl değil sektör bazında teşvik sistemine yönelmeli. Çünkü Çin'in misilleme tehditleri nedeniyle ABD ile AB, Türkiye'ye gizli desteklerini ergeç çekecekler. O zaman Türk tekstilcileri, bedavaya yakın arsa ve enerji, ucuz işçilik, çok düşük finansman maliyeti ve sıfırlanmış bürokrasi gibi kozlara sahip Çin deviyle baş başa kalacaklar. İşte o kaçınılmaz düelloya kadar tekstilcilere "lojistik" destek verilmezse sadece bu yıl sonunda kayıtlı işçilerden 100 bini, kayıt dışı çalışanlardan da en az 150-200 bini işini kaybedecek. Gelecek yılı ve sonrasını düşünmek bile istemiyoruz. Hükümet bindiği dalı kesmek istemiyorsa, durumun ciddiyetini görmeli...
|