|
|
|
|
|
|
Dikkatsiz, sabırsız erkek çocuklar kızlardan dokuz kat daha fazla
Çocuğunuz çok mu yaramaz, yoksa hiperaktif mi? Uzmanlar bunu ayırt etmenin çok zor olmadığını söylüyor. 'Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu' olan çocuklar, dersi takip etme, anlatılanları dinleme gibi kural gerektiren durumlarda dikkatlerini sürdüremiyor, konuya odaklanamıyor...
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Şenol, hiperaktif çocuklarla ilgili sorularımızı yanıtladı...
* Dikkati dağınık olan tüm çocuklar hiperaktif midir? 'Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu' çocuk ve ergenlik döneminde sık karşılaşılan gelişimsel bozukluklardan biridir. Kullanılan bu isimlendirmeden dolayı bazen yanlış anlaşılmalar olur ve anne babalar uzmana danışmaları önerildiğinde çocuklarında bir "bozukluk" teşhis edileceği kaygısı ile savunmaya geçer. Çocuklarının çok zeki olduğunu, bilgisayar ya da televizyon başında uzun süre oturabildiklerini belirterek, ayrıntılara kendilerinden çok daha fazla dikkatli olduğunu" savunurlar. Oysa, burada kastedilen dikkat eksikliği, kurallı bir ortamda dikkati sürdürmedeki zorluktur. Çocuğun oturmasının beklendiği ders dinleme, ödev yapma ya da misafirlikte konuşulanları dinleme gibi ortamlarda kısa sürede sıkılması, konuya odaklanamamasıdır.
DERSTE İLGİSİ SIK SIK DAĞILIR * Dikkat dağınıklığı ölçülebilir mi? Dikkat süresi gelişimsel bir beceridir ve okul öncesi çocuklarda, ilköğretim döneminin başlangıcında ya da sonlarına doğru farklı özelliktedir. Yetişkinlik dönemine doğru dikkat süresi giderek uzar. Yetişkinlik döneminde de böylesi kurallı ortamda dikkatimizin belirli bir süresi vardır ve çok çeşitli nedenler bu süreyi etkiler. Konunun ilgimizi çekmesi, aktarılma biçimi, bedensel koşullarımız (uykusuzluk, yorgunluk, çeşitli bedensel hastalıklar gibi) ya da bulunduğumuz ortama ilişkin şartlar (sıcaklık, soğukluk, havalandırma koşulları gibi) yanında, dikkati yürütmeye ilişkin beyin işlevlerimizin sağlıklı olması ya da özellikleri bunu belirler. Yetişkinlerde genel olarak, aktarılan konuya yoğunlaşmanın ilk 5-10 dakikalık süre içinde giderek arttığı, yaklaşık 20 dakika yoğun bir şekilde sürdürüldüğü ve bu dönemden sonra dikkat yoğunluğunda bir düşmenin yaşandığı bilinmektedir. Bu sürede dinleyen ya da aktaranın çabaları ile bu düşüş engellenerek, dikkati yoğunlaştırma yaklaşık 50-90 dakika arasında sürdürülebilir. Okul öncesi dönemde çocukların dikkat süreleri kısadır. Bu nedenle, okul öncesi etkinlikler kısa sürelerde tutulur. Gelişim açısından bakıldığında okul dönemi ile birlikte dikkat süresinin çocukların ders süresince oturabilecekleri, sınıf içi disiplini bozmayacak ya da başarıyı etkilemeyecek düzeyde olması beklenir. Hiperaktif çocuklarda gelişimsel olarak beklenen olgunlaşma tamamlanamadığı için dikkat merkezi bu işlevi yürütememektedir. Burada sayılan belirtilerin tümünün olması gerekmez. Bazı hiperaktif olarak tanımlanan çocuklarda, belirgin bir hareketlilik ve dürtüsellik olmadan dikkati sürdürmede zorluk vardır. Öğretmen ve anne baba, ders ve ödev sırasında dikkatin uzun sürmemesinden yakınır. Dikkatsizlik nedeniyle çocuğun başarısı etkilenmektedir. Yazıda harf atlamaları ve sınavlarda dikkatsizlikten dolayı hatalar yaparlar, bu nedenle de ders başarısı etkilenir. Dikkatsizlik bazı çocuklarda unutkanlık şeklinde görülür. Ödevini, eşyalarını unutma yanında derste uzun süre oturamama, kurallı ortamlardan kaçınma vardır.
DOĞUŞTAN GELEN BOZUKLUK * Bu hastalık sonradan ortaya çıkabilir mi? Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, doğuştan gelen bir bozukluktur ve daha bebeklik döneminde uyku azlığı, bozuk uyku düzeni, uyarılara aşırı duyarlılık, ışık, ısı, gürültü gibi çevresel değişikliklere aşırı tepkilerle kendini belirtmeye başlar. Oyun dönemine geldiklerinde aşırı hareketli, duygusal değişken, oyun ve oyuncaklara yaşından beklenen odaklaşmayı yapamayan, bebeklikten beri süregelen uyku düzensizliklerinin yanı sıra söz dinlemeyen, aşırı yaramaz çocuklar olarak annelerinin dikkatini çekebilirler. Diğer gelişimsel gecikmelere bağlı olarak, geç konuşma, tuvalet eğitimi ile ilgili gecikme, sakarlıklar, sık düşme ya da yaralanma, yemek masasında uzun süreli oturamamaya bağlı yeme ya da iştah sorunları görülebilir. Ancak, tanının konduğu yaş okula başlama dönemi olan altı-yedi yaşlarıdır. Çünkü bu yaşlar çocuğun okul, sınıf kurallarına uymadığı, dikkatsizliğinden dolayı konuya odaklaşmada güçlük çektiği, ders başarısındaki düşüklük ve aşırı hareketliliğe bağlı olarak arkadaş ilişkilerinde bozulma gibi yakınmaların yoğunlaştığı dönemdir. Klinik muayenede temel belirtilerden dikkat azlığı, odaklaşma güçlüğü ve aşırı hareketlilik gözlenebilir. Çoğunlukla zekâları normal olmakla birlikte, okuma ve yazma gibi akademik testlerde bozulmalar, hece, harf atlamaları, çizim bozuklukları belirlenebilir.
* Çok sık görülen bir sorun mu? Anne babanın ve eğiticinin başarı beklentileri ve çocuğun davranışlarına tahammüllerine göre, danışmanlık için başvuru sıklığı değişir. Çocuk psikiyatrisi polikliniklerine başvuru yakınmaları içinde kaygı bozuklukları ve karamsarlıktan sonra genellikle üçüncü sırada dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yer alır. Genel toplumda okul dönemi çocuk ve ergenlerde yüzde 2-20 arasında değişen oranlarda bozukluğun bulunduğu bildirilmektedir. Erkek çocuklarda kızlara göre dört ile dokuz kez daha fazla görülür.
* Çocuklarda bu sorun nasıl tedavi edilir? Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna neden olan birden fazla etken suçlandığı için her nedene yönelik tedavi seçenekleri önerilmiştir. Bozukluğun tedavisinde psikososyal ve tıbbi girişimleri içeren çok yönlü tedavi yaklaşımı gerekir. Psikososyal girişimler aile, okul ve çocuk üzerine yoğunlaşır. Aileye yönelik girişimlerde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ile ilgili bilgilendirme yapılır, destekleyici gruplar, kitaplar önerilir. Amaç, çocuğun ev içi yıkıcı davranışlarını azaltmak yanında, anne babanın çocuğun sorunlu davranışları ile baş etmeleri konusunda kendilerine güvenlerini artırma ve aile içi sorunları azaltmaya yöneliktir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|