Öfkeli...
Pamuk Prenses ve 7 Cüceler hepimizin çok sevdiği masallardan biriydi. 7 Cüceler tasvirini kimi zaman arkadaş çevremizden bazılarına kullanırız. Kimine 'uykucu', kimine 'bilgin', kimine 'öfkeli' deriz. Diyarbakırspor bizce bu ligin öfkelisi. Pozisyonuna göre; futbolcusuna, teknik direktörüne, yönetimine, rakip takıma, hakemlere, federasyona, herkese tepkili. Öfkesi aklının önüne geçiyor. Yeteneklerini kullanamıyor, puan alabileceği maçlardan yenik ayrılıyor. Maçın 84. dakikasında sahaya girip kendisini Fenerbahçe kalesinin içine bırakan taraftar bir anlamda bütün şehrin duygularını dışa vuruyordu. İlk yarıda Fenerbahçe kalesinde çizgiden çıkarılan topta Diyarbakırspor şanssızdı. Yedikleri golde ise Fenerbahçe'nin büyük bir şansı vardı. O gol Fenerbahçe'yi rahatlattı, Diyarbakırspor'un kazanma hırsını aldı götürdü. Maçtan önce Diyarbakırspor Başkanı ile görüşme fırsatı buldum. Oğuz Çetin için "Mükemmel bir karaktere sahip, takımı çok iyi çalıştırıyor. Ama hâlâ futbolcu Oğuz" diyerek biraz daha kendini geliştirmesi konusunda serzenişte bulundu. Oğuz Çetin cesur olmalı. Şimdiye kadar ne kaybettiyse temkinli olmaktan kaybetti. Daha önce çok yazmıştım, bu kez de Oğuz için yazıyorum. Söz Yıldırım Beyazıt'a ait, bana değil: "Korkan her zaman kaybeder"
Maçın iki kahramanı Bazı yorumcular Daum'un ısrarla Serhat'ı oynatması karşısında 'komisyon alıyor' şeklinde iddialarda bulunmuşlardı. Serhat bu ülkenin en yetenekli oyuncularından biri. İleri ucun her üç bölgesinde de oynayabilir. Milli Takım'ın vazgeçilmez ismi olabilir. Attırdığı ikinci gol, maç boyu çalışkanlığı bunun kanıtı. Maçta iki kahraman daha vardı. Biri Selçuk, diğeri Serkan. Çok çalışıp hatasız oynadılar. Diğer isimler ise üzerilerine düşeni yaptı, Fenerbahçe zor bir deplasmanı beklediğinden kolay aştı. Bir söz de Alex için... Yine ortada yoktu, yine ilk golün asistini yaptı. Oğuz Çetin bir zamanlar F.Bahçe'nin beyniydi. Adam markajı dışında durdurulamazdı. O da Alex'i Cumhur'la durdurmayı denedi. Maç boyu da başarılı oldu. Ama Cumhur ölü toplarda Brezilyalı yıldıza ancak 9.15 metre yaklaşabiliyordu. Zaten D.Bakır da F.Bahçe'ye yenilmeye bir ölü top mesafesinde razı başlamıştı maça.
|