|
|
|
|
|
|
Kızını bırakacak okul bulamayınca kendi kurdu
Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun olduğunda Lale Ünaldı 21, kızı Aslıhan da 4 yaşındaydı. Akademik kariyer yapamadı çünkü kızını bırakacak bir anaokulu bulamadı. O da 'Pinokyo'yu kurdu. Şimdi Yüzyıl Işıl Okulları'nın başında oturan gururlu ve azimli bir kadın o....
Lale Ünaldı, Boğaziçi Üniversitesi'nde okumaya başladığında kızı Aslıhan'a hamileydi. Doğum yaptığında işletme fakültesi ikinci sınıf öğrencisiydi ve burayı birincilikle bitirene kadar kızı kucağında sınavlara girdi. Yaşıtları öğrenci olmanın lüksünü yaşarken o eve gittiğinde ne yemek yapacağını planlıyordu. Ünaldı'nın bir an olsun yanından ayırmadığı Aslıhan geleceğine de yön verecekti. 47 yaşındaki Ünaldı, şimdi dişini tırnağına takarak kurduğu, senede 8 milyon dolar cirosu olan Yüzyıl Işıl Okulları'nın başında oturan gururlu ve azimli bir kadın. Aradaki 30 yılın hikayesi ise 'hem kariyer hem de çocuk yaparım' diyenlere güzel bir örnek... "Üniversiteye kaydolduğumda hamileydim. Meğer en rahat günlerimi hamileliğim sırasında yaşamışım" diyen Ünaldı, o günlere ilişkin keyfini şöyle anlatıyor: "Bilgisayar kartları kızımın en sevdiği oyuncağıydı. Sınava çok erken gidip cam kenarına otururdum, kızımı da camın kenarına yerleştirirdim. Onu sokamadığım derslerde arkadaşlarım hocalarım bana yardımcı olurdu. Tansu Çiller'in bile kızıma bakmışlığı var..." Zor ve keyifli yıllar çabuk geçti. Lale Ünaldı 21, kızı Aslıhan 4 yaşında işletmeden mezun oldular. Ünaldı'nın en büyük hayali akademik kariyer yapmaktı ama kızı buna izin vermedi.
ŞANTİYEDE BİLE KALDIĞI OLDU Okulu bitirince kızını emanet edeceği bir anaokulu bulamayan Ünaldı, kızı için kendisi bir anaokulu kurmaya karar verdi: "Kızımın okul öncesi daha iyi eğitilmesi gerektiğini düşündüm ama böyle bir yer yoktu. Ama ben de 'yok' diye hayıflanacak biri değildim. Bu işi ben yaparım, olandan daha iyisini yaparım diye düşündüm ve yola çıktım. Evlenirken ailemin bana hediye ettiği bir evim vardı gözümü kırpmadan onu sattım. Sonra 'Pinokyo' isminde bir çocuk yuvası kurdum. Duvarlarını ben boyadım. Okul açıldığında sebzelerini her gün halden kendim aldım..." Kısa sürede eğitim kalitesi ve hedef kitlesiyle 'Pinokyo' İstanbul'daki en iyi anaokulu oldu. Bu başarı ve velilerin yoğun isteği üzerine Ünaldı bir ilkokul kurmak için cesaretlendi. O zamana kadar yapılan birikim, okulun sermayesi olacaktı: "Okulum oturana kadar kendim için bir kuruş harcamadım. Ben bu okulun inşaatı sırasında haftanın üç günü şantiyede kaldım. İşçilerin başındaydım. Yani patron benim demedim hiçbir zaman, ben o işi iyi yapabilmek için her safhasında içinde olmalıyım diye düşündüm..." Anaokuluyla başlayan macera Yüzyıl Işıl Okulları olarak devam etti. Ünaldı hâlâ işin her safhasında olmayı seviyor. Öğrencileriyle tek tek ilgileniyor. Ama bu ilgisi ona başarı olarak geri dönüyor. Birçok zengin ailenin çocuğu bu okulda eğitim görüyor. Tüm bunlara sebep olan kızı Aslıhan ise annesinin belki de en büyük gurur kaynağı. Yale Üniversitesi'ne giren ilk Türk öğrenci olan Aslıhan, politika ve sanat bölümü mezunu. Şimdi de orada sanat üzerine mastır yapıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|