kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gulse Birsel @ SABAH
 

Televizyon beyni geliştirir mi?!

Geçen haftanın New York Times Magazine konularından biri bu. Genel ve popüler 'Televizyon seyretmek insanı aptallaştırır' fikrinin karşısına çıkan, ilginç bir tartışma konusu. Yazıda genel olarak söylenen şu: Ne söylerseniz söyleyin, televizyon programlarının seviyesizleşmesinden ne kadar bahsederseniz edin ve istediğiniz kadar 'geçmişte şöyleydi böyleydi' deyin, genel gidiş, zeka yönünde! Bu tezi savunmak için verilen örnekler yabana atılır gibi değil. Amerikan televizyonuyla Türk televizyonları arasında birçok paralellik bulmak mümkün. Reality Show'lardan, uyarlanmış, orijinali yabancı formatlı yarışmalara, adaptasyon dizilerden benzer dekorlara, Amerikan televizyonunu birçok yönden takip/ taklit ettiğimiz için yazıda söylenenler ilginç. Önce '24', 'Sopranos' gibi dizilerden bahsediliyor. Bu tür dizilerin şiddet, sigara gibi kötü alışkanlıkları teşvik ettikleri görüşü bir yana, artık 70'lerin ve 80'lerin dizilerinden çok daha fazla bilgi, karmaşık karakter yapıları ve çok sayıda iç içe hikaye ihtiva ettikleri görüşü hakim.

DAHA İYİYE GİDİYOR
Aynı şeyi bizdeki dramalar ve bazı komediler için söyleyebiliriz bence. 80'lerde yayınlanan, tek hikayeli, temposuz, karikatür karakterli bir komedi dizisiyle, son yılların 'Bir Demet Tiyatro'sunu veya ayıptır söylemesi 'Avrupa Yakası'nı karşılaştırabilir misiniz?! Veya eski dramalardan sonra, çok boyutlu karakterleri, birden fazla ama birbirine bağlı öyküleriyle 'Asmalı Konak'ı, 'Bir İstanbul Masalı'nı, 'Aliye'yi, 'Kurtlar Vadisi'ni, bütün eleştirildiği yönleri bir yana bırakırsak, 'aptalca' diyebilir misiniz? Ya da, bundan 30 yıl önce, ele aldığı konular ve benzerlikler açısından Deli Yürek' kadar cesur bir dizi yapılabilir miydi? 'Çemberimde Gül Oya'nın bakış açısı ve ele aldığı hikaye, bundan 20 yıl önce televizyonda konu edilebilir miydi? Dekor, kostüm, reji, oyunculuk kalitesinden hiç bahsetmiyorum, gün geçtikçe iyiye gittiği ortada.

DİZİ PAZARI NASIL OLDU?
Yazıda, "Şimdiki dizilerin çoğunu seyrederken, bundan 15- 20 yıl öncesinde seyrettiğiniz dizilere göre, çok daha fazla konsantre olmanız gerekiyor" diyor. Çünkü daha fazla bilgi akışı, çok daha fazla karakter ve farklı öykü, ipucu ve detay var. Uzun sözün kısası, şimdiki dizilerin çoğu, daha 'karmaşık'. İyi yönde! Bizdeki 'Kurtlar Vadisi'nin bolca aldığı 'kötü örnek' eleştirileri, ABD'de de bazı dizilere yapılıyor. Gerçek şu ki, artık dizilerdeki karakterler de, siyah ve beyaz, iyi veya kötü değil. Ahlaki değerler daha gri tonlarda oynamaya, karakterler iyi ve kötü yönleriyle yazılmaya başladığı gibi, dizilerin gerçekçilik derecesi de artıyor. Bu tür programların 'karmaşıklaşmaya, detaylanmaya' başlamasını, birkaç sebebe bağlıyor makalenin yazarı. Dizi pazarında ortaya çıkan DVD pazarı birinci sebep. Eğer sadece bir kere seyredilecek kadar basit, kolay anlaşılır bir iş yaparsanız, kim, niye DVD'sini alsın? İkinci sebep olarak, eskiden, en azından 20 yıl önce olmayan internet siteleri, dizilerin fan grupları gibi etkilerden bahsetmiş. Bu seyirciler her diziyi o kadar dikkatli ve o kadar detaylı seyredip eleştiriyorlar/ övüyorlar ki, zaman zaman saçma veya taraflı da olsa, diziler hakkında şehir efsaneleri bile oluşsa, sürekli gelen bu yoğun görüş bombardımanı, senarist/ oyuncu/ yönetmen ve yapımcıyı bir ölçüde uyarıyor/ yönlendiriyor.

REKABET İYİ BİR ŞEYDİR
Gelelim, en çok konuşulanlara. Yazıya göre, şimdinin aşağılanan reality show'ları, eskinin başarılı yapımlarıyla kıyaslanmamalı. Yani 'Ben Evleniyorum'u geçmiş yılların tartışma programlarıyla veya 'Aşk-ı Memnu' gibi dizileriyle değil, benzer tür programlarıyla karşılaştırmak lazım. Bizde bu türler yeni olduğu için belki şu şekilde bakmakta yarar var. Evet, 70 ve 80'li yıllarda Semra Hanım, Tülin, Caner ve benzerleri henüz bize musallat olmamışlardı ama haber kanalları da yoktu. Belgesel kanalları birer hayaldi. Film kanalları fantaziydi. Evet, saç saça baş başa birbirine giren gelin-kaynanaları canlı yayınla 24 saat seyretmiyorduk ama tek kanallı dönemde, 'denetim' denen, komedilerden şarkılara, oryantalden özgür tartışmalara birçok fikir ve eseri yasaklayan mekanizma çok mu şahaneydi? Ayrıca, özel televizyon patlamasıyla ortaya çıkan acemilikleri, yayınlanan 'gece jimnastikleri'ni falan ne çabuk unuttuk? Televizyonun, beyni bir yönde geliştirdiği fikri, bizim televizyonlar için geçerli mi, ben makalenin yazarına tam olarak katılıyor muyum, tartışılır. Ama 'her şeyin gittikçe kötüye gittiği' kanısında da değilim. Rekabet iyi bir şeydir, uzun vadede, iyi olan hayatta kalır ve iyi şöhretle hatırlanır!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Polat'la nasıl kanka oldum?   / 24-04-2005
 Uyuyamıyoruz!   / 23-04-2005
 Bikini mevsimi geliyor, kahır başlıyor!   / 17-04-2005
 Yogi Adnan'dan sağlık ve rahatlama teknikleri!   / 16-04-2005
 Sizleri 'gülme yogası'na davet ediyorum!   / 10-04-2005
 İşte belgesel seyredenler!   / 09-04-2005
 Bill Gates'e sevgilerimle!   / 03-04-2005
 Kadın kuaförü işkenceleri   / 02-04-2005
 Parfüm hafızası   / 27-03-2005
 Soyunma odası psikolojisi!   / 26-03-2005
GÜLSE BİRSEL
Televizyon beyni geliştirir mi?!
Geçen haftanın New York...
Prof. Dr. BENGİ SEMERCİ
Erkekler ve kadınlar kendi cinsleriyle neler...
AYŞE TÜTER
Akdeniz Mutfağından Zeytinyağlılar
Sebze buketi
(6...
'Dünyaya açılmak artık hayatımın amacı değil
'Dünyaya açılmak artık hayatımın amacı değil
Yurtdışına açılmak için müzik şirketini değiştirerek Sony Müzik'e...
Tüm özellikler bir tek bende vardı
Tüm özellikler bir tek bende vardı
2005 yılının Türkiye Güzeli ünvanına sahip olan Hande Subaşı,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.