|
|
|
|
|
|
Tüm özellikler bir tek bende vardı
2005 yılının Türkiye Güzeli ünvanına sahip olan Hande Subaşı, yarışmanın finaline ulaşana kadar kendisine olan inancını hiç yitirmediğini söylüyor: "Bütün kızlar güzeldi ama her açıdan bakıldığında istenen tüm özellikleri içinde barındıran kişi olarak kendini görüyordum".
2005 yılının Türkiye Güzeli Handi Subaşı, 20 rakibinin ardından sıyrılarak sessiz sedasız aldı 'Türkiye'nin en güzel kızı' ünvanını. En çok sevdiği şey yemek yemek olan, hayatta tahammülü olmayan tek şeyin aç kalmak olduğunu söyleyen yeni güzelimiz, Yeni Aktüel Dergisi'nin son sayısına verdiği röportajda güzelliğinin sırrını açıkladı: "Yemek yemeyi çok sevdiğim halde bir gram almıyorum. Çünkü metabolizmam çok hızlı işliyor!"
* Adım Türkiye Güzeli olarak anons edildiği ana kadar gecenin sunucusu olan Mehmet Ali Erbil'in dudaklarını okumaya çalışıyordum. Adım okununca, çok uzun süredir düşlediğim bir şeyin o an gerçek olduğunu hissettim.
* Bu benim her zaman hayalini kurduğum ve çok istediğim bir şey olduğu için ilk eleme gününden son ana kadar kendime çok fazla güvenim vardı. İnanıyordum dereceye gireceğime. Birincilik için çok emin olmasam da en azından ilk üçe gireceğime emindim.
* Finale kalan kızları biliyordum. Herkesin kendince özellikleri vardı ve hepsi de güzel kızlardı. Ama her açıdan bakıldığında istenen tüm özellikleri içinde barındıran kişi olarak kendimi görüyordum. Gece, sonuçlar açıklanırken önce üçüncü, sonra ikinci açıklandı. Tek şansım kalıyordu artık. Ama o an yüzde doksan çok rahatladım. "Tamam oldu, benim artık" dedim. Ama yine de o ikinci ihtimali hep düşünüyorsunuz.
* Bütün kızlarla orada aynı amaç için bulunuyoruz. Herkes birinci olmak istiyor. Ama bizim kampa, geçtiğimiz yılların güzelleri de geldi. Ve onlar bize bu grubun arasında bütünlüğün daha çok hissedildiğini söyledi. Kampımız çok ağırdı. Çok otoriter ve sıkıydı. Yemek sistemimiz çok dar kapsamlıydı mesela. Öğünler belliydi ve o öğünler arasında su dışında başka hiçbir şey verilmedi.
* Zorlandığım şeyler çok oldu. Ama gerçekten insanın hayatında bir kere yaşayabileceği çok eğitici bir yerdi. Sanki eğitici değil de askeri kamp gibiydi... Ama böyle olması gerekiyordu. Çünkü 20 kız var ve hepsi farklı karakterlerde. Düzen ancak öyle sağlanabilirdi.
* Kampta en çok isyan yemek konusunda çıktı. Herkes "Çıkınca köfteciye gideceğim, şunları yiyeceğim" diyordu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|