İlişki uzmanı Helen Fisher, aşkın üç evresi olduğunu söylüyor ve bunların hormonal değişimlerle ilgili olduğunu savunuyor..
1-ŞEHVET: Duygularımızı kontrol edemeyiz. Kalabalık bir ortamda odanın karşısında duran yabancıya bakar ve sadece onunla olmayı düşleriz. Östrojen ve testosteronlarımız tarafından yönetiliriz adeta. Vücudumuza adrenalin salgılanır, seks organları hızla çalışır, terleriz ve karşımızdaki kişiyi inanılmaz derecede arzularız.
2- AŞIK OLMA: Aşk sarhoşu olmuş gibi başımız döner. Vücudumuza hızla dopamin salgılanır. Bunlar da heyecan duymamızı ve mutlu olmamızı sağlar. İçimizde dalgalanan adrenalin, kanı mideden uzaklaştırır ve bu da içimizin kelebek gibi 'pırpır' etmesini sağlar.
3- BAĞLILIK: İlişki oldukça sakin bir hale gelmiştir, fakat vücudumuzdaki oksitosinlar aradaki bağın devam etmesi için çalışırlar. Oksitosin doğum esnasında da salgılanır ve anne ile çocuk arasındaki bağı geliştirir. Ve tahmin bile edemezsiniz fakat orgazm sırasında da salgılanır. Bu yüzden uzun süreli ilişkilerde seksi fazla ihmal etmemek gerekiyor. (cosmodergi.com)