|
|
|
|
|
|
Ece Ajandası'nın mirasçıları hak arıyor
Bir dağıtımcının eline geçen yüzyıllık Ece Ajandası'nın mirasçıları mahkemeden sonuç bekliyor. Ajandayı bugünlere getiren Kağıtçı ailesinin anıları da çok renkli.
Zaman zaman büyükanneniz ya da dedenizle oturup yıllar öncesine yolculuk yaptığınız olur mu? Onların hafızalarından hiç silinmeyen gençlik anıları defalarca dinlense de her seferinde ayrı bir keyif verir insana. Anlattıkları kimi zaman bize çok uzak gelir kimi zamansa çok tanıdık... Çünkü bazı şeyler hala yaşamaktadır. İşte 110 yıllık geçmişe sahip Ece Ajandası da böyle bir şey. Dedenizin gençliğinde çalışma masasının vazgeçilmezi olduğunu söylediği Ece Ajandası, bir de bakarsınız ki sizin için de olmazsa olmazlar arasında. Gerçi genç kuşak yurtdışından ithal süslü ajandaların cazibesine kapılsa da hala ille de Ece Ajandası diyenler az değil. "Peki ama bu Türkiye'nin son bir asırlık tarihinin kayda düşüldüğü ajandanın öyküsü nedir" diye hiç merak ettiniz mi? Mesela ismini Atatürk'ün ilk dünya güzellik kraliçemiz Keriman Halis'e verdiği "Ece" unvanından aldığını biliyor musunuz? Sonra Atatürk'ün 1915 yılında o zamanki adıyla "Yeni Muhtıra Defteri"ni satın alıp 10 yıl boyunca sürekli kullandığını... İsmet İnönü, Adnan Menderes, Bülent Ecevit, Turgut Özal ve Süleyman Demirel gibi ünlü birçok lider de devlet meselelerini not etmek için Ece Ajandası'nı tercih etmiş.
İSTANBUL'UN İLK KIRTASİYESİ Ece Ajandası'nın bugünlere kadar gelmesinde köklü geçmişiyle dikkat çeken bir aile yatıyor. 1835'te İran'dan İstanbul'a gelen Hacı Kasım, 1860 yılında Beyazıt'ta İstanbul'un ilk kırtasiyesini açmış. İstanbul'a ilk dolma kalemi, ilk el fenerini getiren, ilk pili getiren o olmuş. Bu yeni ürünlerin müşterisi genelde saraydanmış o zamanlar. Daha sonra Hacı Kasım'ın damadı olan Mehmet Sadık Bey 1895 yılında Ece Ajandası'nı kurmuş. Hacı Kasım'ın oğullarından biri ise Saatli Maarif Takvimi'ni yapmaya başlamış. Soyadı Kanunu'yla birlikte Kağıtçı soyadını alan Mehmet Sadık Bey, 1930'larda Beyazıt'tan Babıali'ye inip orada Atifap Mağazası'nı açmış. (Mağaza halen aynı yerinde ve açık) Mehmet Sadık Kağıtçı'dan sonra Ece Ajandası'nı bugünlere kadar getiren oğlu Murteza Kağıtçı olmuş. 2001 yılında 91 yaşındayken Parkinson hastalığı nedeniyle vefat eden Murteza Bey'in ardında ise mirasçı olarak üç kızkardeşi ve eşi Cahit Uçuk kalmış. Şimdi kafa kafaya veren kızkardeşler 92 yaşındaki Rubabe Ar, Pervin Esenkova ve Nermin Muhsinzade (yaşlarını söylemiyorlar), aileleri için kutsal olan Ece Ajandası için bir hukuk mücadelesi başlatmışlar. Rubabe Ar, abileri Murteza Kağıtçı'nın sağlığında şirketin pek de kurumsal bir yapısı olmadığından ismin de tescil ettirilmediğini söylüyor: "Ajandanın dağıtımını yapanlardan biri bu durumu farkediyor ve abim hastanedeyken 2000'in eylül ayında Ece ve Afitap isimlerini kendi adına tescil ettiriyor. O süreçte kimse farkında değil. Abimin vefatından sonra olaylar ortaya çıkıyor. Sonra bu kişiye dava açıldı. Bitmek üzere. Haziran ayında sonuçlanacak inşallah. Bilirkişi de 'ajanda mirasçılarındır' dedi." Mahkeme sonuçlandıktan sonra Ece'nin idaresiyle ilgili aile konsorsiyumu düşündüklerini söylüyor Rubabe Hanım: "Ailemiz çok geniş çünkü. 100 küsur yıllık bir aileyiz. Hem bizim taraf hem de Cahit Hanım tarafı kalabalık. Bu durumda aile konsorsiyumu en mantıklısı." İşin adli yönü bir tarafa üç kızkardeşin Ece ajandasıyla ilgili anlatacak o kadar çok anıları var ki... Sözü biri alıp biri bırakıyor. Mesela babaları çok yoğun olduğu zaman ajandanın hazırlanmasına bütün aile katkıda bulunurmuş. Küçük kardeş Nermin Hanım, ciltleri dikerken, ablaları da yapıştırmaya yardım ederlermiş. Murteza Bey'in sağlığında bütün aile hafta sonlarında Rubabe Hanım'ın evinde toplanırmış. Kimi zaman 5 kişi kimi zaman 30 kişi olurlarmış. Babıali yokuşundaki dükkanda ise 2 ayda bir periyodik olarak iş toplantıları yapılırmış. Murteza Bey, kızkardeşlerine ve eşi Cahit Hanım'a işle ilgili gelişmeleri aktarırmış. Sonra da hep birlikte yemeğe çıkarlarmış.
KOLEKSİYON DAĞILDI O günleri gülümseyerek anımsayan kızkardeşler, 60'lardan bu yana kendi kullandıkları ajandaları saklamışlar. Rubabe Ar'ın eski Türkçeyle notlar düştüğü 30,35 tane ajandası var. Aslında Afitap Mağazası'nda şimdiye kadar çıkan bütün ajandalar saklanırmış ancak bu arşiv de çeşitli nedenlerle sağa sola savrulmuş: "Mağazadaki arşiv darmaduman olmuş vaziyette. Piyasaya kiloyla satılmış. Kimi çalınmış. Geri aldığımızda, 'her yılın Ece'sini getirene bir ödül' gibi kampanyalar yapmayı düşünüyoruz. Çünkü koleksiyonu yeniden oluşturmak gerekiyor. TÜ- YAP'ın düzenlediği bir matbaacılık fuarında bütün koleksiyon sergilenmişti. Ama şimdi yerinde yeller esiyor. Şu an sadece kardeşlerimin ellerinde kalanlar var. Ama bunlar da 40-50 yıllık. Halbuki 100 küsur yıllık ajanda var." Murteza Kağıtçı (ortada oturan) Babıali'deki mağazada ailesiyle birlikte iş toplantıları yaparmış.
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|