|
|
|
|
|
|
Savulun, dondurma reklamları başladı!
Sahillerde bikinili genç kızlar, mutluluk içinde halay çekiyor, biz X-Large ölümlüler de kan ter içinde gözlerimizi boy aynalarından kaçırarak zayıflama fenomeninin bir parçası haline geliyoruz.
Sakin sakin evimde oturmuş akşamki diyet katığımı yiyorum, bir yandan acıyan kaslarımı gevşetmeye çalışıyorum. 'Avrupa Yakası' başlamadan bir önceki reklam kuşağı. O da ne, dondurma reklamları göçmen kuşların kanadında yurdumun dört bir yanını sarmış. Bu beni bir anda titretti tabii ki... Çünkü reklamların birinde "Hoş geldin yaz" filan diyor. Fonda neşeli müzikler çalıyor. Sahillerde bikiniler üzerlerinde güzel genç kızlar, mutluluk içinde halay çekiyorlar. Biz X-Large ölümlüler ise fitness salonlarında kan ter içinde gözlerimizi boy aynalarından kaçırarak zayıflama fenomeninin bir parçası haline geliyoruz. Bu düştüğüm halde, benim kadar toplum da suçlu. Bu hepinizin ayıbı. (ağlama sesleri...) Bunları bugün akşamüstü fitness yaparken düşündüm. Karşımdaki aynadan gözlerimi kaçırırken yan taraftaki aynayı fark ettim. O aynanın önünde iri bir fitness aleti vardı. Yalnızca kafamı görebiliyordum. İşte tam bu sahnede "Yüzü ne kadar güzel, keşke zayıflasa" isimli ata sözünün gerçekliğini fark ettim. Yüzümü seyretmeye doyamadım. Bu arada araya giren Frankfurt seyahati sonrası zayıflama sürecim biraz yavaşladı. Bu yazıyı çarşamba günü yazıyorum. Ve bugün rejimimin 10. günü. Toplam 3.5 kilo verdim. Diyetisyenim Selahattin Dönmez bunun sağlıklı zayıflama için iyi bir değer olduğunu düşünüyor. Bu arada artık rejimim değişiyor. Zaten çok sıkılmıştım öğlenleri makarna yemekten. Biraz sebze yemek istiyor canım. Aslında az yemek ile yaşamaya alıştım. Ama sabahları çok gergin oluyorum. Öğlen rejim yemeği yiyebileceğim bir yer olmadığı için sabahtan kalkıp bir şeyler hazırlıyorum. Sonra sefer tasıma koyup, soluğu otobüste alıyorum. Sırtımda fitness çantam, elimde sefertasım ve asık suratımla biraz çekilmez oluyorum. Ancak bu koşuşturma fazladan birkaç kalori yakmama neden oluyor sanırım (umarım)... Gazeteme vardıktan sonra o sabah karşılaştığım herkese "İyi Gidiyor" cevabını otomatik olarak veriyorum. Bunları rutine oturtmak ciddi zaman aldı. Zor bir eşiği geçtim sanırım. Arkadaşlar rejimin ikinci haftası biraz moral kaybedebilirsiniz. Özellikle sofradan tam doyup kalktıktan sonra bir "Ohh doyduk" edası vardır ya, işte onu çok özlersiniz. Ama başlayıp birkaç kilo verdikten sonra rejimi bozmak daha da zorlaşıyor. Yani biraz sabır, şişman dostlarım. Ben hep buralarda olup maceralarımı ve tecrübelerimi sizlerle paylaşacağım...
RAHŞAN GÜLŞAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|