Tonton başbakanla söyleşi
Parapsikolojiyse parapsikoloji, metafizikse metafizik, gizemse gizem... 12. ölüm yıldönümünde tonton başbakanımız Turgut Özal'la söyleştik, iyi mi? - Efendim merhabalar. Nasılsınız görüşmeyeli? - İyiyim hattızatında. Burada cross kalem bulamıyorum, onun dışında iyiyim. Sakıp Beyle planlar yapıyoruz burada. Papa geldi dün. O da şaşırdı ortama. - 12 yıl olmuş sizi kaybedeli... - Yaa yaa... Zaman ne de çabuk geçiyor benim canımdan aziz bildiğim aziz vatandaşlarım. Oysa bana daha dün gibi geliyor, gözünüze gözünüze cross kalemimi salladığım günler... - Demirel Ecevit gibi zamanında en büyük siyasi rakipleriniz derin devletle ilgili açıklamalar yapıyorlar burada. Siz ne dersiniz? - Ben yaşarken en yükseğe çıktım. Şimdi daha da yüksekteyim. Bu yüzden derin devleti bilmem, yüksek rakımlı devleti bilirim. - Memleketin halini nasıl görüyorsunuz? - Kuşbakışı görüyorum. Tayyip gençliğimi andırıyor biraz, üstten alttan bastır biraz, iyice besiye çek, bir gözlük tak, ver eline bir cross kalem aynı ben, deermişim... Bakınız, yeni dilleri de biliyorum, ona da 'oha falan olayım'! Kediyle penguenle uğraşmasın, onu da tavsiye edeyim. Bu karikatürcüler adamı eşekten düşmüş karpuza döndürürler, onu da söyleyeyiiiiimm... - Sizin kurduğunuz partinin başına Erkan Mumcu'nun geçmesini nasıl karşılıyorsunuz? - Ben de şimdi onu diyecektim, benden çok yaşayacaksınız... Kurduğum partinin başına Erkan Mumcu diye gençten bir çocuk geçmiş. Temiz yüzlü bir çocuğa benziyor. Mesut'tan hızlı konuşuyor en azından. Ama mumcu yetmez, daha güçlü bir ışık kaynağı sahibi lazım arıları tekrar bir araya toplamak için. - Aileyi izliyor musunuz? Semra Hanım, Zeynep... - İzlemem mi? Semra'm gündemden düşmüş. Yerine başka bir Semra gelmiş. Kaynana mıdır nedir? Yalnız bi lafını sevdim. "Size ne yapacağınızı be söylerim" diyor ya. Budur! Ama yine de cadaloz bir şey. Benim Semra'm gündemde olacaktı ki, o kadının saçlarını papatya gibi ayıklamaz mıydı, yolardı valla yolardı. Zeynep'e gelince... Ben gidince bir haller olmuş güzel kızıma, valla zor tanıdım... Estetik ameliyatlar olmuş, kitaplar yazmış, ünlüler çiftliğine katılmış. Seda Üren diye bir sahte sarışın arkasından çok konuştu kızımın, ben buradan gördüm, SMS bile attım kızıma. Teknolojiyi hâlâ takip ediyorum, dün messenger'dan Adolf'a mesaj bile yazdım, "Kitabın 'Kavgam' Türkiye'de acayip satıyor diye... Biraz sıcak bir yerde konaklıyor, ona rağmen çocuklar gibi sevindi. - Peki biraz daha gündem desek, madem izliyorsunuz her şeyi. Beşiktaş yeni kalecisi Pancu için ne diyorsunuz? - Ben girişimcileri hep severim. Aferin çocuğa. Sadece golcü olmakla olmuyor. Bakınız kaleye de geçip top çıkarabiliyor. Her şeyi kaleciden beklemeyeceksin. Gereğinde sen geçeceksin kaleye. Ne zaman bunu hepiniz yaptınız işte o vakit toptan yırttınız. - Yeni Papa için ne diyorsunuz? - Valla çok çabuk bulundu kanaatindeyim. Bakınız benim yerime 12 yılda hâlâ biri konamadı. 'Size Papa diyebilir miyim' diyerek ilk önlerine geleni seçtiler anlaşılan. Yalnız Türk düşmanı olduğu söyleniyor. Eğer öyleyse Papayı buldunuz, demektir. - Son olarak neler söylemek istersiniz? - İşadamları işi gücü bırakmış canlı yayında çırak yetiştiriyor. Sörvayvır'daki bikinili kızlara bakacağınıza en yakınınızdaki adaya baksanıza... Bak Rauf da gitti şimdi. Bayrak krizleri, galeyanlar, linçler, infialler, gasplar, kapkaççılar... Dost acı söyler ama ortaya karışık zor günler bekliyor sizi sevgili vatandaşlarım. Allah başbakana güç versin. Ben almayayım, alana da mani olmayayım. O işler için fazla cansızım halihazırda... Ama unutmayın; biri mütemadiyen sizi gözetliyor canımdan aziz bildiğim vatandaşlarım. Bana ne zaman ihtiyacınız olursa kafanızı yukarı kaldırın, yeter... Ben baktığınız yerdeyim. Onu da söyleyeyim...
|