Rövanş niyetine
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, "Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazanması tesadüf" sözlerine tribünlerin küfürle karşılık vereceği düşünülüyordu. Ancak Galatasaray taraftarı sağduyu gösterip tamamen kendi takımını desteklemeye kilitlenmişti. Tribünlerdeki en ilginç pankartta "Sözler tutulmak içindir. Gökdeniz verdiği sözü tuttu. Sıra sende Hagi" yazılıydı. Yani Galatasaray taraftarı, Trabzon'dan rövanşı istiyordu. Gökdeniz ve Erdinç'in yokluğu Trabzon'un savunma ve hücumdaki uyumunu bozmuştu. Tempolu, kıran kırana ve fiziksel çarpışma şeklinde geçen bir maçtı. Galatasaray istekliydi. Ayağa pası çabuk yapıyor, top rakibe geçtiğinde takım halinde baskı uyguluyordu. Ayrıca hücumdan da savunmaya çabuk dönüyordu. Trabzon; savunmasını çıkarmıyor, orta alanını kalabalık tutuyordu. Bordo-mavili ekip, Hüseyin ve Szymkowiak'ın araya bıraktıkları toplarla Fatih ya da Mehmet Yılmaz'ı gol yollarına sokuyordu. Galatasaray sürekli Ribery'nin hattından hücum ediyor; solu hiç kullanmıyordu. Hücum öncesi hazırlık pasları mükemmeldi ama topu Trabzon kalesine taşıyan oyuncular son harekette kararsızlık yaşıyordu. Kenar ortalarda Hasan Kabze ve Hakan Şükür pozisyon paylaşımını yapamıyor, topla buluşamıyordu. Hakan'a atılan uzun toplara da Tolga geçit vermiyordu. İlk 45'te pozisyon üstünlüğü Galatasaray'daydı. Orhan'ın kafası üst direkten döndü. Cihan'ın kafa şutunu Petkovic son anda çıkardı.
Mondragon yıldızlaştı
İkinci devrenin başında, Galatasaray golü çabuk bulmak için saldırdı. Ama Yattara'nın kornerinde bir kule gibi yükselen Fatih'in kafa şutu önce direğe sonra Conceiçao'ya çarptı; şok bir gol geldi. Trabzon oyunu kilitlemek için savunmaya kapanıp kontratak düzenine geçti. Ribery ve Hakan Şükür inanılmaz iki golü atamadı. Necati ve Sabri'nin oyuna girmesiyle Galatasaray enerji tazeledi. Ancak Hagi'nin Hakan Şükür'ü çıkarıp Hasan Şaş'ı oyuna sokması, Galatasaray'ın hücuma yerden ve akıllı çıkmasını sağladı. Bu hamle de 88'de golü getirdi. Uzatmalarda tempo düştü. İki takım da önce gol yememe felsefesiyle oynamaya başladı. Hasan Şaş, tüm toplarda çalım atmayı tercih edince maç penaltılara kaldı. Penaltılarda Mondragon yıldızlaştı ve Galatasaray'ı finale taşıdı.
|