|
|
Reha Muhtar manşet olmalıydı
Ciddiyet lobisi bizi de ele geçirdi. Yakamızı bir bıraksa ne eğlenceli gazete yapacağız
Serdar Turgut, yine müthiş formda. İki gün önceki yazısı panomda çoktan yerini aldı. Efendim Turgut, Akşam Gazetesi'nin Yayın Yönetmeni olarak demiş ki: "İntihar etmek için penisini kesen adamı manşet yapalım." Bu haberin çok okunacağını düşünen Turgut'un iddiasının aslında çok da haklı bir nedeni var. Diyor ki; "Türkiye'de insanlar göbek atan insanları ya da başka kadınlara bağırmayı seven kaynanaları izliyorlar. Benim iddiam bu insanların intihar etmek için penisini kesen bir adamın hikayesini büyük bir ilgiyle okuyacakları, hatta bu haberi okuduktan sonra da başka bir habere bakmadan gazeteyi yırtıp atacakları yolundadır." Fakat bu geçerli savunmaya rağmen Turgut'un kendi deyimiyle ciddiyet lobisi baskın geliyor ve bu haber manşet olmuyor. O da yazısını "Ben ciddiyete yenildim, ben bittim tükendim" diye bitiriyor. Uzun zamandır bir yazıya bu kadar gülmemiştim. Cümlemi hemen geri alıyorum, en çok güldüğüm ikinci yazı oldu bu. Birincisi Mehmet Barlas'a ait. Hani Reha Muhtar için yazdığı. Biliyorsunuz Reha Muhtar sigarayı bıraktı. Azminden ötürü kişisel olarak tebrik ettiğim Muhtar her gün köşesinden sigarayı bırakmanın zorluklarını anlatıyor. "Kilo almamam için uyardılar" diyor. "Ama ben hem sigarayı bırakacak hem de kilo vereceğim." Niye? Orasını bilmiyorum. Çok da önemli bir detay değil. Muhtar, cinsel gücündeki artış konusunda ise şunları yazdı. "Sigaranın gözlerime bir perde indirmiş olduğunu idrak ettim... Gözlerimin dışındaki uzuvlarımda bir değişiklik var mı?.. Vallahi söyleyemem, billahi söyleyemem. Boşuna ısrar etmeyin, yemin verdim. Utanırım söyleyemem...." Şimdi Serdar Turgut'a gel de sorma, sizin bir yazarınız sigarayı bıraksın, bırakış öyküsünü ve safhalarını tefrika haline getirsin. Ve herkesi, özellikle kaynana kavgalarını izleyenleri yakından ilgilendirecek bir sonuca ulaşsın. "Sigarayı bırakın seks hayatınız güzelleşsin" anlamına gelecek bir yazı yazsın. Siz de onu manşet yapmayın. Olacak şey mi yani? Yani diyeceğim, bizde de ciddiyet lobisi var. Gelelim bu hafta en çok güldüğüm birinci yazıya. Mehmet Barlas diyor ki: "Eğer Reha Muhtar, beş günün sonunda bu duruma gelmişse, acaba 10'uncu günde ne olacak? Ve bir ay sonra onu kimse tutamaz. Sigarayı bırakması sonucunda tırmanan cinsel gücünün bir yıl sonra hangi noktaya ulaşacağını tahmin bile edemiyorum. Herhalde İstanbul'un çeşitli semtlerinden gelen haberciler Reha'nın evinin kapısında bekleyecekler. O evden çıkınca, bütün kente 'Yola çıktı' diye haberler salınacak. 'Reha Muhtar yeniden sigaraya başlasın' diye kampanyalar başlayacak kıskanç erkekler tarafından."
*** Yani diyeceğim şudur, ciddiyet lobisi denilen şey neyse, bir bıraksa yakamızı ne yazılar çıkacak ortaya. Ne eğlenceli gazeteler yapacağız, sormayın. Ben mi? Beni hiç sormayın. Benim yaptığım her şey komik zaten. Geçenlerde son derece ciddi bir konuda, Türkiye'nin en prestijli haber dergisi Aktüel tarafından görüşüme başvuruldu. Ben de oturdum görüşlerimi yazdım, "Mümkünse yazıdan kelime atmazsanız sevinirim" gibi ciddi bir ricada da bulundum. Titizlik ya! Sabah Gazetesi Yazıişleri Müdürü olarak demeç verdiğim haber dergisine nasıl bir fotoğraf gönderdim peki? Yukarda çizimi gördüğünüzün aslını. Şaka falan değil. Utandım aslını yayınlayamıyorum. Başımda Meksika şapkası, üstümde rengarenk bir kıyafet, ağzım kulaklarımda. Kadın dergilerinin genel yayın yönetmenlerinin verdiği ciddi pozların yanında ben tam bir deliyi oynuyorum. Abartma yok yani. Zaten görünce soluğum kesildi, konuşamadım. Ne oldu, nasıl oldu, o fotoğraf nasıl yollandı, bu gibi ayrıntılara girmek istemiyorum. Tek diyeceğim, istesem de ciddi olamıyorum ben. Baksanıza pazar yazısına...
|