Barış için bir dakika
Birinci Körfez Savaşı sırasında - artık öyle anılıyor şimdi- ABD'nin Irak'ı haksız işgalinden sonra, şair arkadaşım Orhan Alkaya ile "Savaşa karşı ne yapabiliriz?" diye düşünmüş ve şöyle bir proje geliştirmiştik: Günümüzün yaşayan her şairi barış için bir ya da iki dize yazsın, bunların kurgusundan da ortak bir şiir çıksın ortaya. Nitekim de öyle oldu. 1991'de ulaşabildiğimiz 81 Türkiyeli şairin, birbirlerinden habersiz yazdığı dizeler, Alkaya ve ben kurguladıktan sonra o günlerde "Barış İçin Dizeler" başlığıyla yayınlandı. "Barış İçin Dizeler" 1991'den beri hala okunmakta, savaş gündemde oldukça da okunacak... Şimdi bakıyorum da o günlerde "barış" için yazan şairlerden Melih Cevdet Anday, Mehmed Kemal, Şükran Kurdakul, Can Yücel, Onat Kutlar artık aramızda değiller. En hazini de barış sevdalısı sevgili Onat Kutlar'ın ecele değil, kanlı teröre kurban gitmesiydi. "Barış İçin Dizeler"in bir özelliği de şairlerin kimliğinin belli olmamasıydı. Mesela, ben dahi şimdi o şiirde hangi dizeyi yazdığımı hatırlamıyorum. Oysa bir dizenin okunuş süresi bir dakikaya sığmasa bile etkisi zaman tünelinde saatleri aşabiliyor. "Bir dakikanın ne önemi var" demeyin... Dünyada açlıktan, hastalıktan, savaştan dolayı her bir dakikada 99'u çocuk olmak üzere 200 kişi ölmekte... Hiroşima'ya atılan atom bombasının ardından ilk bir dakikada 150 bin kişi canında oldu. Her bir dakikada, doğum yaparken bir kadın yaşama veda ediyor. Kalaşnikov seri atışlarda, 100 mermiyi bir dakikada ateşleyebiliyor... Basra'ya düzenlenen hava saldırısında her bir dakikada iki bomba düştü... 2000 yılında mesela dünyada silahlanma ve askeri harcamalar için dakikada 1.9 milyon dolar harcandı... Amerika'da her bir dakikada, bir kadına ya tecavüz ediliyor ya da tacizde bulunuluyor ya da dövülüyor... İşte bu düşünceden hareket eden "Barış İçin Sinema Girişimi", Alkaya ile ortaklaşa kotardığımız "Barış İçin Dizeler" misali bir eylemi, sinema alanında hayata geçirmeye çalışıyor. Proje, 100 yönetmenin birer dakikalık "barış" konulu filmlerinin birleştirilmesi ile oluşacak toplam 100 dakikalık bir ürünün ortaya çıkmasını ve bu ürünün Irak'ın işgalinin yıldönümü olan 20 Mart 2005 tarihinde bütün dünyada mümkün olan her yerde ücretsiz gösterimlerle izleyiciye ulaşmayı hedeflemekte... Girişimin şu düşüncesine katılmamak mümkün mü? "Tüm yaşamımızın savaşlarla geçeceği fikrine inanmak istemeyen bizler, hayatımızın hiç değilse birer dakikasını barışa ayırabiliriz. Barış için bir şeyler düşünebiliriz, barışı dillendirebiliriz ve pekala barış konulu bir film de çekebiliriz, öyle değil mi?" Yunanistan'ın Nobel ödüllü şairi Yannis Ritsos diyor ki: "Kitaplık yapıldığı zaman hapishaneler / geceleyin kapı kapı dolaştığı zaman bir türkü / ve dolunay, taptaze yüzünü gösterdiği zaman / bir bulutun arkasından / cumartesi akşamı berberden pırıl pırıl çıkan / bir işçi gibi; / Barış budur işte..." Bir dakika da olsa barış budur işte...
|