|
|
Galatasaraylılar ezeli rakibine cevap verdi
Fenerbahçeliler'in "Seyrantepe isyanı'nı yazınca benzer bir e-mail bombardımanına Galatasaraylılar başladı. Doğal olarak onlar da kendi kulüplerini savunan emailler gönderdi. Ancak sadece savunmadılar, aynı zamanda karşı soruları da sıraladılar. Galatasaraylılar, aynı kalemden çıkan ortak metinde genel bir değerlendirme yaparak şunları söylüyorlar: "Fenerbahçeliler, Seyrantepe konusunda sürekli kamu yararından ve vicdanından bahsederek Galatasaray'a devlet tarafından haksız şekilde arazi tahsis edildiğini gündeme getirmektedir. Eğer ezeli rakip sempatizanları aşağıdaki sorulara yanıt verirlerse Seyrantepe konusundaki kaygılarını tartışabiliriz." Galatasaraylılar, 'tartışma zemini'nin doğması için dört sorunun cevaplandırılmasını istiyor. İşte o dört soru: 1- Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı 20 bin kişi kapasiteden 55 bin kapasiteye çıkarılırken hangi plan, proje ve ruhsatla yapıldı? Bu proje hangi kişi, kurum tarafından hangi kanuna göre onaylandı? 2- Mimarlar Odası'nın şiddetle karşı çıktığı ve tarihi eser niteliğindeki Kenan Evren Lisesi'nin Fenerbahçe Spor Kulübü tarafından el konularak okulun yıkılacağı ve buraya gökdelen niteliğinde ticari yapılar yapılacağı doğru mudur? Doğruysa yasalara uygun mudur? 3- Fenerbahçe Spor Kulübü'nün yeni binasının, bakanlıkça yasak olan dolgu alanına, kanuna uymayacak şekilde yapıldığı doğru mudur? 4- En önemlisi, Seyrantepe halkının malı diye bağıranların, Samandıra'daki peşkeşin nasıl gerçekleştirildiğini açıklamaları gerekmez mi? Burada Anadolu kulüplerinin hakkı yok mu saygıdeğer ezeli rakip taraftarları. Galatasaraylılar, 'Nedense bunlar hiç gündeme getirilmiyor' dedikten sonra sözü Seyrantepe'deki arsaya getiriyor ve şöyle devam ediyorlar: "Seyrantepe'nin tüm yasal süreci aynen takip edilerek parası da ödenerek üst kullanım hakkı alınmıştır. İnşallah 15 gün içinde de parası ödenerek tapusu alınacaktır. Yüreği yeten varsa girsin ihaleye. Boş boş konuşulmasın." Yüzyıllık rekabetin 'arsa kavgası'nda, Galatasaray taraftarları son noktayı, sözü yurtdışı başarısına getirerek koyuyorlar: "Bazıları 0 puanlarla dönüp, Türkiyemiz'i yurtdışında resmen rezil ederken, Galatasaray 2000 yılında UEFA Kupası'nı alarak o zamanki hesaplarla 4.6 milyar dolar değerinde Türkiye'nin reklamını yapmıştır. O tarihte Galatasaray bu başarının karşılığını alamamıştı. Ali Şen'in, 'aynı başarıyı Fenerbahçe kazanmış olsaydı bedava arsa ve stat alırdı' ifadesi ise hâlâ hatırımızda. İnsanlar konuşurken tarihine bakmalı, düşünmeli ona göre konuşmalı." Biz, İstanbullular'ı yakından ilgilendiren bir 'arsa' tartışmasını kamuoyunun gündemine taşıdık. Bu konularda kulüplerden çok 'tahsisi yapanlar'ın İstanbullular'a bir açıklama yapmaları gerekmiyor mu?
|