|
|
|
|
|
|
Erdoğan: Kriz Yunan uçaklarından çıkıyor
Başbakan Tayyip Erdoğan, Yunan Kathimerini gazetesine, Ege hava sahasında meydana gelen gerginliklerin Yunan savaş uçaklarının Türk savaş uçaklarını sürekli taciz etmesinden kaynaklandığını söyledi. Kardak krizinden önce Kathimerini gazetesine konuşan Erdoğan, Türkiye'nin Yunanistan ile iyi komşuluk ilişkilerine sadık olduğunu ve tüm düzeylerde ilişkileri iyileştirmeyi arzu ettiğini vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti:
Silahsız Uçuyoruz "Ancak buna rağmen belirtmeliyim ki birincisi, Ege'deki gerginliğin nedeninin Türk Hava Kuvvetleri'nin faaliyetleri olduğu kanısında değilim. Bildiğiniz gibi, Ege'deki hava sahası tartışmasının temel boyutları FIR hattı sorumluluğunun sistemli olarak suiistimal edilmesi ve Yunanistan'ın, karasuları 6 mil olmasına rağmen hava sahasını 10 mile çıkarma talebidir ve bunlar da uluslararası hukuka uymamaktadır. İkincisi de Türkiye, Ege'de askeri faaliyetler konusunda, aynı karşılığı görmeden mümkün olduğunca kendine hakim olmaktadır. Ege'de, Türk ve Yunan faaliyetleri genel olarak karşılaştırıldığında, bu konuda 1'e karşı 10 oranında bir uçurum olduğu görülecektir. Üçüncüsü de Türkiye, Ege'deki uçuş güvenliğinin sağlanması ve hasmane uçuşlardan kaçınmak için, 2001 yılının Kasım ayından bu yana birçok ilkeyi tek yanlı olarak uygulamayı sürdürmektedir. Bu önlemler çerçevesinde, NATO kanalları aracılığıyla Yunan makamlarına her gün uçuş planları sunmaktayız. Türkiye'nin askeri uçakları, Yunan uçakları tarafından taciz edilme durumunda tanımlama sistemlerini (IFF) harekete geçirmenin dışında, Ege'de tüm uçuşlarında silahsız olarak uçmaktadırlar.''
Özgürlüğümüz Var "Sonuç olarak, Ege'de eğer gerginlik varsa, Türk uçaklarının uluslararası hava sahasında geri çevrilmeleri ve taciz edilmelerinin bunun başlıca nedeni olduğunu belirtmeliyiz. Son olarak, ancak daha az önemli değil, Türkiye'nin Ege'de uluslararası hava sahasında uçuş yapma özgürlüğü ve hakkı vardır. Bu nedenle Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan, Ege'de uluslararası hava sahasını ve uluslararası suları kullanma hak ve özgürlüklerinden vazgeçmesini beklememelisiniz. Tüm bunlara rağmen, yasal ve yaşamsal çıkarlarımızı göz önünde bulundurarak, Ege'de adil ve kalıcı bir anlaşma ile yakıcı sorunlar ortadan kalkacak."
|
|
|
|
|
|
|
|
|