Tebrikler Beşiktaş, tebrikler F.Bahçe, istifa et Çelik ve Boşat

Ben hayatta futbolda tam ermiş oldum diyordum. Ahmet Çakar ile Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi berabere biter diye iddiaya girmiştim. "Fenerbahçe'den Luciano Beşiktaş'a gol atabilir" diye SABAH Gazetesi'ne yazmıştım.
Söylediklerimin hepsi gerçekleşti.
Maçı Beşiktaşlılar, Fenerbahçeliler ve Ahmet Çakar ile yanyana izledik. Müthiş bir atmosferdi. Şimdi size dakika dakika Reha Muhtar ile Ahmet Çakar arasındaki, Fenerbahçe-Beşiktaş derbisindeki diyaloğları aktaracağım.
Maçın 20. dakikası Ahmet Çakar:
"Fenerbahçe Beşiktaş'a top oynatmıyor Reha!"
Reha Muhtar:
"Carew'in bir pozisyonu var. Beşiktaş her an gol atabilir Ahmet Hoca!"
Bu diyalogdan yaklaşık beş dakika sonra Beşiktaş'ın golü geliyor. Şöyle diyorum Ahmet Hoca'ya:
"Futbolu biliyorsun. Ama izin ver ben de Beşiktaş'ı biliyorum."
Biz Ahmet Çakar ile iddiaya girdik. Ben berabere biter dediğim için Ahmet Çakar Beşiktaş galibiyetini de bana verdi, Fenerbahçe galibiyetini ise kendine aldı. Yakınımızda sarı-lacivert formalı bir Fenerbahçeli kardeşim var. Dedim ki;
"Fenerbahçe gol atacak. Üstelik SABAH'ta yazdığım gibi Luciano atacak."
Ben kafayla tahmin etmiştim. O röveşatayla attı. O sırada Ahmet Çakar, "Bu maç 3-1, 4-1 ya da 5-1 Fenerbahçe lehine biter" dedi.
"İlk devrenin sonunu bekle" dedim. "Çok şeyler olabilir."
Carew 2-1 yaptı.
Devre arasında yüzlerce Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, ben ve Ahmet Çakar aramızda tahmin yapıyorduk; "Bu maç ne olur?" diye.
70. dakikada Fenerbahçe forması giyen kardeşime uzaktan işaret yaptım. "Bu maç 2-2 biter." O sırada Fenerbahçe golü attı.
Veee! Veee! Merkez Hakem Komitesi, Beşiktaşlı, Fenerbahçeli, Ahmet Çakarlı, Reha Muhtarlı, binlerce futbolseverin mutluluğuna gölge düşürdü.

Demirlek'ten katliam!
Beşiktaş 3-2 önde. Anormal derecede tartışmalı bir pozisyon. Yüzlerce Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, ben ve Ahmet Çakar birlikteyiz. Herkes Ahmet Çakar'a dönüyor ve soruyor: "Hoca bu penaltı mı?" Türkiye'nin yetiştirdiği, FIFA kokartlı, uluslar arası düzeydeki en iyi hakemimiz Ahmet Çakar bile "Bir dakika" diyor. "Birazdan söyleyeceğim."
Bu pozisyona Beşiktaş kalecisi Cordoba itiraz ediyor. Derbinin hakemi Bülent Demirlek, Cordoba'yı kırmızı kartla oyun dışı bırakıyor. Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi önemli bir derbi. Şampiyonu belli edecek bu derbi. Beşiktaş, üç oyuncu değişikliğini zaten yapmış. Ama tartışmalı penaltıda, ki o pozisyon penaltı değil, Cordoba'nın itirazıyla Beşiktaş'ı 10 kişi bırakıyor Bülent Demirlek. Üstelik, üç değişiklik hakkını kullandığı için Cordoba'nın yerine kaleye Pancu geçiyor. Bu durumu bile hakem deyimiyle süzecek, analiz edecek, Beşiktaş'ın kalecisiz oynayabileceğini düşünebilecek bir yeterlilikte değil hakem.
İkinci devre bitiyor. Sekiz dakika uzatma konuyor. Büyük olayların çıktığı ve İnter'e dört maç cezanın geldiği Milan maçına dokuz dakika uzatma geldiğini biliyorum. İnter seyircisinin bütün stadı meşalelerle yaktığı ve tamamlanamayan maçta dokuz dakika uzatma verildi. MHK'nin atadığı hakem, böylesine katlettiği bir maça sekiz dakika uzatma veriyor.
Sevgili Türkiye! Fenerbahçe'nin şampiyon olması için ne Bülent Demirlek'e, ne Sabri Çelik'e, ne de esas Muhittin Boşat'a ihtiyacı var. Ayıp ettiniz. Yazık ettiniz. Beşiktaş'ın içinde olmadığı bir şampiyonluk mücadelesinde belki başkalarının hakkını yemeye kalktınız ama Süleyman Demirel'in bir lafı vardır: "Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner."
Sayın Sabri Çelik, Sayın Muhittin Boşat. Bugüne kadar siz Cem Papila'yı korurken size bir şey söylememeye özen gösterdim. Ama artık vakti geldi. Ahmet Çakar ile yanyanaydık. O sizin hocanız olur. Lütfen gidiniz Sabri Çelik efendi! Lütfen gidiniz Muhittin Boşat efendi!