Altın kaşık

Askerde ilk öğrettikleri şey neydi: Komutan gördün mü, "Dikkaaaaayt" diye bağıracaksın.
Sonra esas duruş ve selam..
Peki, Türkiye'nin en büyük komutanlarından biri kimdir diye sorarlarsa size, ne cevap verirsiniz?
Benim cevabım şudur:
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan.
Türk askerinin, yemediği, içmediği, uyumadığı ve daima görevde olduğu gibi Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan da, her saniye işinin başındadır ve "vergi" düşünmektedir.
Gerçi bazı münafık gazeteciler, ikide bir naylon-maylon, fatura-matura işlerini kurcalayıp, sayın bakanımızın iç huzuru ile görev yapmasını engellemeye çalışıyor ama Kemal Unakıtan'ın bunlara pabuç bırakması düşünülemez bile...
O yüzden demedi mi, "Ben sizinle çen çen çen çene çalacak değilim!" diye.
Bir soruya da şöyle yanıt verdi:
"Maliye, her zaman her şey üzerine çalışabilir!"
Sayın Unakıtan'ı ne zaman televizyonlarda bir açıklama yaparken dinlesem, ruhum huzura kavuşuyor, içim güvenle doluyorum.
İşte gene buldu bir icat, bütçe deliklerini birer birer yamayacak, felaha kavuşacağız, diyorum.
Benim vergilerim, tıpış tıpış kaynağında kesildiği için, Maliye'ye karşı herhangi bir husumetim olamaz. Korkum hiç olamaz. Yani bu anlamda, Türkiye'nin "en şanslı" yurttaşlarından biri sayılırım. O yüzden, sokak aralarında "köpek balığı" gibi dolaşan Ford marka "maliye minibüslerini" gördüğümde, engizisyon papazı görmüş simyacı gibi titremem gerekmiyor.
Nitekim, sayın Unakıtan en son icadını geçen gün patlattı:
"Havyarın ve altın kaşığın ÖTV'sini artırabiliriz."
Valla, Tarlabaşı'ndan aşağısı Kasımpaşa!
Evinde altın kaşık bulundurup, havyara yumulanlar düşünsün.
Biz ki İstanbul'un göbeğinde, devasa bir yayın organında kalem sallamaktayız, canımız çekip evimize 100 gram somon füme almaya kalksak, bütçemiz tsunamiye yakalanmış tekneden beter sarsılmaya başlıyor. Ayrıca ben, çocukluğundan beri zeytinekmek ve domatesten başka bir şey görmemiş adamın, aniden somon fümeye geçmesinden de haz etmem. Delikanlıyı bozar böyle şeyler.
Diyeceksiniz ki, o zaman sana ne?
Ben halkımızı düşünüyorum.
İster misiniz şimdi Türk Standartları Enstitüsü, büyük bir hane halkı araştırması başlatsın ve evlerin yüzde kaçında altın kaşık kullanıldığını belirleyip, Maliye'ye ispiyonlasın!
Şaka yapıyorlar zannedip, devlete bir kere yakayı kaptırdın mı, sonunun nereye varacağını asla tahmin edemezsin.
Dededen kalma iki altın kaşıkla komşulara fiyaka yapayım derken, hadi altın kaçakçılığından içeri! Buyur izah et, nereden buldun bu kaşıkları? Arada bir aşka gelip kaşık havası oynuyordum, diyemezsin.
Bu memlekette, deniz kıyısından bir kese çakıl taşı toplamış zavallı turisti kodese atmadılar mı?
Aha buradan bildiriyorum sayın Maliye Bakanımıza bizim evde altın kaşık falan yoktur. Havyar neyin asla yenmez ve dahi yüz de verilmez.
Biz harbi lakerdacılardanız.
Ona ÖTV getirirse ama gerçekten ayıp olur yani... Kişisel bir meselemi yazdığım için kusurumu affedin.