|
|
|
|
|
Haftanın en yeni filmleri
|
|
O şimdi mahkum 1- Abdullah Oğuz'un yönettiği film farklı bir şey yapma çabasının bir ölçüde geri teptiği, kusurları olan bir yapım. Ama yine de çekici...
Karşı daire 2- Brezilya yapımı film Alfred Hitchcock'un "Arka Pencere"sinin bir çeşitlemesi gibi... Ancak burada yaşlı insanların aşkı da anlatılıyor.
Çevirmen 3- Sydney Pollack'ın yönettiği film, gerçekle fanteziyi uygun dozda karıştırıyor. Başrolde Nicole Kidman ve Sean Penn var.
Hayat koğuşta da çok zor
Çok incelikli bir kurgusu, düşünülmüş bir yapısı var filmin. Deneyimli Attila Özdemiroğlu'nun müziği, Soykut Turan'ın görüntüleri birinci sınıf. Oyuncu seçimi ise genelde başarılı.
Merakla beklediğim iddialı "O Şimdi Mahkum"un ilk yarım saatinin benim için tam bir soğuk duş olduğunu belirtmeliyim. Senaryo yazarı Levent Kazak, bu "sergileme" bölümünü seyirci için tam bir muamma (ya da bulmaca sözcüğünü kullanabilirsiniz) haline getirmiş. Bu giriş bölümünde filmin tüm kahramanları (ki oldukça kalabalıklar) çok kısa, adeta yıldırım hızıyla verilen kişisel ilişkileriyle seyirciye tanıtılıyorlar. Böylece Karadeniz kıyısında tuzağa düşürülüp öldürülen gizemli bir "patron", bu suç üzerine yıkılmak istenen son derece güçlü ve kıyıcı bir başka mafya babası, onun biri içeri düşen, öbürü dışarıda, Rus sevgilisine göz-kulak olmakla görevlendirilen iki has adamı gibi renkli tipleri tanımaya çabalıyoruz. Umutsuzca ve sanki can havliyle... Bu arada Levent Kazak kimi "hoşluklar" ekliyor: Kendisi, askerlik arkadaşı Gökhan'a ("O Şimdi Asker"de birlikte askerlik yaptılar ya!) bir sit-com yazmaya çalışan sarsak ve sakar senaryo yazarı Levent Kazak'tır ve beceriksizliği yüzünden ikisi birden, o yazdığı hapishane koğuşuna ve oradaki azılı mahkumların içine düşerler. Bertolt Brecht'ten Pirandello'ya ve "John Malkovich Olmak"ın senaryo yazarı Charlie Kaufman'a dek tüm modern yazarları hasetlerinden çatlatacak bir buluş! Böylece işler karışır ve olaylar çeşitli düzeylerde koşut olarak akmaya başlar.
BU DENEME BAŞARILI Özgün olmak çabasının aşırı biçimde kendisini duyurduğu bu yorucu bölümler bittikten sonra, film biraz yerine oturmaya başlıyor. Ama o ilk yarım saat handikapı kolay kolay aşılamıyor. Ancak yine de ilginç bölümler ve buluşlar var. Örneğin tüm "Sirano bölümü" ya da Nurseli İdiz sekansı çok sempatik. Kimi koğuş sahneleri, kazılan uzun tünelin kullanılma biçimi ya da alışılmamış (en azından bizde alışılmamış) yumuşak görünümlü "gay" mafyacı karakteri gibi buluşlar da iyi. Abdullah Oğuz bu ikinci yönetmenlik denemesine çok emek vermiş, belli. Çok incelikli bir kurgusu, düşünülmüş bir yapısı var filmin. Deneyimli Attila Özdemiroğlu'nun müziği, Soykut Turan'ın görüntüleri birinci sınıf. Oyuncu seçimi ise genelde başarılı. Gökhan ve Yavuz Bingöl oyunculuğa ısınıyorlar. Erkan Can, Zafer Algöz filmin en iyi oyuncuları. Levent Kazak tümüyle denetimsiz bir oyun veriyor. Değerli müzisyen Burhan Öçal ise, "yeni bir Yılmaz Güney" gibi yersiz saptamaların dışında, gerçekten iyi bir seçim ve sinemaya (eğer devam edecekse) çok iyi bir başlangıç yapıyor. Demek ki "O Şimdi Mahkum" farklı bir şey yapma çabasının bir ölçüde geriye teptiği, kusurları olan bir film. Ama yine de belli bir çekiciliği var. Artık karar sizlerin...
O ŞİMDİ MAHKUM Yönetmen: Abdullah Oğuz Senaryo: Levent Kazak Görüntü: Soykut Turan Müzik: Attila Özdemiroğlu Oyuncular: Yavuz Bingöl, Burhan Öçal, Gökhan Özoğuz, Levent Kazak, Erkan Can, Zafer Algöz, Ayça İnci, Ali Atay, Melisa Sözen Green Pine Studios yapımı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|