Kızılay'da artçılar durmuyor
1999 depremi Türkiye'nin bir bölgesiyle birlikte Kızılay Derneği'ni de yerle bir etmişti. Kızılay'daki büyük depremin ardından 6 yıldır devam eden artçı sarsıntılar da bitecek gibi görünmüyor. İki yıl içinde ikinci yönetimini dün seçen Kızılay Derneği, görevi bırakan Genel Başkan Talat Yılmaz'ın sözlerinden yola çıkılırsa, bırakın artçı depremlerden korunmayı, üzerine yıkılan enkazın altından da kalkacak gibi değil. "Kara gün dostu" Kızılay Derneği'nde son 6 yılda yaşananları özetlersek; 1999 depreminin ardından toplanan yardımların çalındığı, depolarda bekleyen çadırların çürük, yırtık ve eski olduğu ortaya çıktı, Kızılay'ın bırakın yardımı, kendini dahi koordine edemeyecek duruma geldiği anlaşıldı. Sorunlar bununla da bitmedi, bir çocuk ve anneye AIDS virüslü kan verilmesi bardağı taşıran son damla oldu. Sonunda hükümet, 12 Ocak 2004 tarihinde Cumhurbaşkanı'nın da onayı ile önceki yönetimi görevden alıp, Talat Yılmaz başkanlığındaki yönetimi iş başına getirdi. Konu burada kapanmadı, önceki ile yeni yönetiminin mahkeme koridorlarındaki mücadelesi ve arka arkaya yapılan kongreler de ibretle izlenecek bir hal aldı.
Artçı depremler Birlikte yönetime gelmiş olmalarına rağmen, yeni yönetimin içten gelen sarsıntılara dayanması da fazla sürmedi. Önce camiden kiliseye, alışveriş merkezlerinden arsalarına kadar 3 bin 500 gayrimenkuldan bazılarının satışı üzerinde iç anlaşmazlık baş gösterdi. Bu da bitmedi, yönetimin Antalya Serik'teki Kızılay arazisini turistik bir otel yapımı için kiralama kararı eleştiri konusu yapıldı. Hemen ardından Hakkari depremiyle eleştiri okları yönetimin üzerine daha fazla yollanmaya başlandı. Bu arada Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Federasyonu, Kızılay'ı "siyasetin etkisi altında kalmakla" suçladı. Sonunda üç gün önce Talat Yılmaz Genel Başkanlık görevinden ayrıldı. Kızılay dün sonuçlanan genel kurul ile Genel Başkanlığı'na, hakkındaki iddialar dolayısıyla disipline sevk edildiği için bir süre önce AKP'den istifa eden İstanbul Milletvekili Göksel Küçükali'nin kardeşi Tekin Küçükali'yi getirdi.
Yılmaz'ın sözleri Başlangıçta büyük bir şevkle yönetime gelmiş olmasına rağmen, Talat Yılmaz ve yönetimi arasındaki sorun nerede baş gösterdi? Yılmaz'a göre Kızılay'ın sorunu yönetim yapılanmasından kaynaklanıyor. Talat Yılmaz görevden ayrılmasının temelinde de bu sorunun yattığını belirterek şunları söyledi: "Kızılay bu yönetim yapılanmasıyla bir yere adım atamaz. Profesyonel bir yönetici getirelim, daha modern bir yönetim yapılanması yapalım diyoruz, hemen itiraz geliyor. Yeni yatırımlar, açılımlar yapmamız gerektiğini söylüyoruz, hemen olmaz deniliyor..." Ardından söylediği şu sözler ise daha dikkat çekici: "Elinde 100 milyon YTL nakit parası, yüzlerce gayrimenkulu olmasına rağmen varlık içinde yokluk çeken bir yer halinde. Değişen dünya şartlarına kendilerini uyduramayan insanlar, kurumları da uyduramazlar. Bunlarla bir yere varılamaz. Kızılay çiftlik, işe yerleştirme kurumu gibi kullanılıyor..." Yılmaz'a, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, önceki gün Kızılay Genel Kurul'undaki, "Kan bulmak için başbakanın, bakanın, milletvekilinin telefon etmesi gerekmez" sözlerini anımsatıyoruz. Talat Yılmaz, "Başbakan doğru söylüyor" deyip devam ediyor: "Özel bir hastane Kızılay'dan aldığı kanı, hastaya parayla satıyorsa ve biz, 'bu böyle olmaz, aldığın kanın parasını Kızılay'a öde' diye direndiğimizde, tepkiyle karşılaşıyorsak, bu da olmaz. Siyasi kadroların da buna dikkat etmesi gerekir..." Yılmaz'ın sözlerine bakıldığında, 1999 depreminin Kızılay'da yarattığı artçı sarsıntılar bir süre daha devam edecek gibi görülüyor.
|