Kaçınılmaz son 'Ölümüne Sadakat'

Kızlarla fingirdeşememeye ergenliğimin erken dönemlerinde başladım. Bu fingirdeşememe halini hislenmek ve sadece uzaktan bakmak olarak tanımlayabiliriz.
Tabii ki bu tırsık halimle istenen verimi aldığımı söyleyemeyeceğim. Acilen bir strateji kurup girişimlerde bulunmam gerekiyordu.
En iyi bildiğim şey müzikti. Daha doğrusu sahip olduğum tek şey müzikti. Zaten bir ergen neye sahip olabilir ki? Atatürk Barajı'nı dolduracak kadar testosteron, çatlak ses, kolu kısa kalmış ceket, üç beş adet bıyık adayı tüy ve tabii ki çenede bir adet battal boy sivilce...
Ve kadınları müzik bilgim ve zevkimle etkilemenin yollarını aramaya başladım.
Bu yaşıma kadar sürecek olan sloganım "kadının kalbine giden yol müzikten geçer" olarak belirlendi.
Sonuç?.. Slogan doğru olabilir ama galiba şarkı seçimlerinde ufak bir sorun yaşadım. Bir problem olduğunu anlamam da çooook uzun yıllar aldı.
Duran Duran seven birini, Iron Maiden dinleterek nasıl etkileyebilirsiniz ki? Cold Play'e tapan birine, Manovar dinlettiğinizde nereye varır bu girişim?
Galiba slogan da doğru değil. Daha doğrusu slogan fena değil ama bana uygun olduğu söylenemez. Hiçbir zaman kadınların sevdiği müzik türünden hoşlanmadım.
Ve doğal olarak müzik ve kadınlar arasındaki o karmaşık ilişkiyi çözemedim anlayacağınız. Benim yerime Nick Hornby çözdü ama.
High Fidelity adlı başyapıtını okuduysanız veya daha sonra sanırım 2000 yılıydıçekilen filmi izlediyseniz ne demek istediğimi anlarsınız.
Yukarıdaki cümle size bi'şey ifade etmiyorsa Sel Yayıncılık'tan Ölümüne Sadakat adıyla çıkan kitabı mutlaka alın derim.
İkinci el plak satan, müzik tutkunu, hayatı listelerle anlatan yapmak istediğim ilk beş iş listesi, bana acı veren ilk beş terk edilme listesi, unutamadığım ilk beş sevişme listesi...otuzlarının ortasındaki bir adamın kadınlarla ilişkisini daha doğrusu sürekli terk edilişini anlatıyor.
"Neden hep çarşafa doluyorum?"
Cevabı bu kitapta.
Arada bir bizim çocuklarla High Fidelity geceleri düzenleriz. Ve her defasında aynı keyfi alır, yeni, daha önce ıskaladığımız bir cümle, bir espri yakalarız.
Kitabı filminden çok daha iyiydi... Eğer hayatınızda müzik önemli bir yer tutuyorsa bu kitabı alın.
Erkekler kendi sefilliklerini görecek, kadınlar da erkeklerin neden böyle hıyarca davrandığının cevabını bulacak .
Modern çağ ilişkilerini en iyi anlatan ilk beş kitap listemin birinci sırasında Ölümüne Sadakat var. Bu kitabı eğer çok daha önce okumuş olsaydım, sefil hayatımdan kurtulmak çok daha kolay olurdu.
Sloganım da "kadının kalbine giden yol onun dinlediği müzikten geçer" şeklinde kaleme alınırdı.