kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hincal Uluc @ SABAH
Tel:
0212 3544813
Fax:
0212 3544891
 
Siz olsaydınız ne yapardınız?..
Akademiyi kurtaran Sergi.. Türkler!..
Dakikalar!..
Son fırsat!..
BİZİM DUVAR
TEBESSÜM
SEVDİĞİM LAFLAR

Siz olsaydınız ne yapardınız?..

Ekranın başında dondum kaldım.. atv eski günlerine dönmüş gibiydi.. Olağanüstü bir yayın yapıyorlardı.. Bir canlı yayın.. İnsanın kanını donduran canlı yayın.. Gazete haberi ayni etkiyi yapmıyor.. Gözlerinizle görünce şoke oluyorsunuz..
Kadıköy'de evleri ayakta tutan beton kolonlardan yeni gelen bir aletle parçalar alınıyordu.. Kola kutusu gibi parçalar.. Sonra bunlar dayanıklılık testine tabi tutuluyordu.. Kolonların, yani evlerin, apartmanların depreme nasıl tepki vereceklerini görmek için..
Kadıköy'de 650 binadan parçalar alınmıştı ve bunlardan birinin testi atv kameralarının ve milyonla seyircinin önünde orada yapılıyordu işte..
Kola kutusu biçimindeki beton parçası bir prese konuyor ve yukarıdan baskı uygulanmaya başlıyordu..
Depreme dayanması için binanın, bu parçanın da 15 ton baskıya dayanması gerekiyordu en az.. Daha birinci tonda dökülmeler başladı.. 2 tonu geçerken kül ufak oldu beton.. Yani bina ilk sallantıda çöktü..
Neden?.. Gözlerinizle görüyorsunuz.. Betonun içinde midye ve benzeri kabuklu deniz hayvanlarının kalıntıları dolu..
Yani deniz kumu kullanılmış. Betonda deniz kumu kullanılmaz.. Kullanılırsa beton olmaz, toz olur da ondan.. Ama hırsız, ama katil, ama cani müteahhitler, deniz kumunu çok ucuz olduğu için kullanırlar. Kimse de denetlemediği için deniz kumu kullanımı fevkalade yaygındır.
Ne kadar?.. Ekrandaki araştırma görevlisi "Kadıköy'de 650 evden örnek alabildik. Yüzde 80'i böyle" diyor..
İki çarpıcı şey var ifadesinde.. "Yüzde 80'i böyle.." Kadıköy böyle ise, daha kenar mahalleleri bir düşünün.. Yüzde 100'e ulaşıyordur.
Daha çarpıcısı "... alabildik" diyor..
Yani insanlar evlerinin depreme ne kadar dayanıklı olduğunu öğrenmek istemiyorlar..
Deprem.. Ne zaman olacağı belli değil.. Belki bu gece.. Ve bu gece, tüm ailenizle, ölüm ile yaşam arasındaki çizgi üzerinde olabilirsiniz..
Buna rağmen öğrenmek istemiyorsunuz..
Bu ne müthiş bir ruh halidir?..
Onu düşündüm işte.. Onu düşündüm.. Orta halli bir gelirim ve bu gelirle, dişten tırnaktan artırıp aldığım bir dairede, ama böylesi şüpheli bir dairede otursaydım, o testi yaptırır mıydım, gönüllü..
" Bu ev dayanıksız. 4.8'de çöker" deselerdi, ne yapardım.. Evin yıktırılmasını ve sokakta kalmayı göze alabilir miydim?. Bir daha ev sahibi olamayacağımı bile bile "Gelin bakın. Kötüyse yıkın" diyebilir miydim?..
Diyemezdim de, çoluğun çocuğun, hem de nasıl deprem kuşağı üzerindeki Türkiye'de, bıçağın sırtında yaşamasına mı razı olurdum?.
Bilmektense şüphe içinde yaşamayı mı seçerdim?.
Kadere mi inanmayı yeğlerdim, çoğunluk gibi.. "Öyle yazılmışsa, öyle olur, kaderden kaçılmaz" diye boş vermeye mi çalışırdım?..
Bilmiyorum.. Bilemiyorum..
Ekranın önünde kalakaldım.. O gece keyfim kaçtı.. Ne yaptıysam olmadı. Kafam döndü dolaştı bu soruya takıldı..
Ne yapardım ben, böyle şüpheli bir evin, o koşullardaki sahibi olsam?.. Yani Türkiye'deki milyonlardan biri.. Bir tipik orta halli aile babası olsam ne yapardım?.
Cevap veremedim.. Aczimi ilan ediyorum.. Ben bu soruya cevap veremedim.. Şimdi aynen aktarıyorum, kurtulmak için..
Siz olsaydınız, ne yapardınız?.. Evin sahibi olsanız o testi yaptırır mıydınız?..
Devlet olsanız, durumu bilen ve gören, ama imkânları da apaçık belli devlet olsanız?..
Bana geçmişi yargılayan şeyler anlatmayın. Olan olmuş.. Durum bu..
Bu durumda.. "Aman deprem olmasın" diye dua etmek dışında çare bilen var mı?.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bu cezalarla "Risk" algılanmaz..   / 12-04-2005
 Mutsuzluğa da var mısın?..   / 10-04-2005
 Üzülmenize üzüldüm, hemşirelerim..   / 09-04-2005
 Yeni bir "Çirkin Kral" mı?..   / 08-04-2005
 Bir "Alçak" var!..   / 07-04-2005
 Suç işleme özgürlüğü..   / 06-04-2005
 Bu filmi seyreden Kavgam'ı da okur!..   / 05-04-2005
 Kapıyı anahtarla açmak..   / 03-04-2005
 İzmir'in denizi kız.. Kızı deniz..   / 02-04-2005
 Özlenen ve beklenen opera zaferi..   / 01-04-2005
MANSUR FORUTAN
Kaçınılmaz son 'Ölümüne Sadakat'
Kızlarla...
MEHMET BARLAS
Fırtınalar Kardak'ta değil bardakta kopmalıdır
Bir...
İLKER SARIER
Vatansever bir makale
Ali Babacan, dün...
MAHMUT ÖVÜR
'İhaleler açık yapıldı'
Kartal Belediyesi'nin 6 trilyona...
SAVAŞ AY
Foto muhabirinin valizi olmayacak ki pratik olsun!..
THY...
REFİK DURBAŞ
Türkçe ve internet...
Dil kirliliği düşünce kirliliğine,...
SAİT GÜRSOY
Gençlik üniversitelerle buluşuyor
Sakın unutmayın...
HINCAL ULUÇ
Siz olsaydınız ne yapardınız?..
Ekranın başında dondum...
EMRE AKÖZ
Küçük hayaller görkemli sesler
Kaç yaşındaydım?...
Futbola MHK bombası
Futbola MHK bombası
Yargıtay, MHK seçiminin iptalini onayladı... Sezon büyük olasılıkla...
Ne demek istedi?
Ne demek istedi?
Yıldırım'ın 1907'den ihraç edilen Barış Ertül için "Seni polise ihbar...
Yumurtalı protesto
Başbakan Erdoğan Norveç'te PKK yandaşlarının yumurtalı saldırısına...
Sezer mesajları iletecek mi?
Bugün Suriye gezisine çıkan Sezer'den, ABD'nin "Lübnan'dan çekil...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu