Uzan siyasi husumet yüzünden buradayım
Genç Parti (GP) Genel Başkanı Cem Uzan, diğer 9 sanıkla birlikte ''rüşvet vermek'' ve ''rüşvet almak'' suçlarından haklarında açılan davanın duruşmasına katılmak üzere İstanbul Adliyesi'ne geldi.
ŞAHSİ VE SİYASİ BİR HUSUMET SONUCU HUZURUNUZDA BULUNMAKTAYIM
Genç Parti (GP) Genel Başkanı Cem Uzan, ''rüşvet vermek'' suçundan hakkında açılan dava kapsamında verdiği ifadesinde, ''şahsi ve siyasi bir husumet sonucu mahkeme huzurunda bulunduğunu'' öne sürdü.
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz 10 sanıktan Cem Uzan, İsmet Doğan Kargül, Metin Öner ve Yılmaz Aybars Çakır katıldı.
Kimlik tespiti sırasında işi sorulunca Genç Parti Genel Başkanı olduğunu söyleyen Uzan, mahkemeye yazılı savunma vererek, savcılık aşamasındaki ifadesini tekrar ettiğini bildirdi. Bunun üzerine Heyet Başkanı, Uzan'ın yazılı savunmasında, dava konusu olaydan haberi olmadığını, söz konusu maillerin de delil olarak kabul edilemeyeceğini bildirdiğini okudu.
Görülmekte olan davanın Adalet Bakanlığı müfettişlerince açıldığını iddia eden Uzan, Adalet Bakanı'nın da rakip bir partinin mensubu olduğunu söyledi.
Bakan'ın, babası ve kardeşinin yargılandığı bir davada, bugüne kadar hiçbir Adalet Bakanı'nın hiçbir şekilde telaffuz etmediği biçimde ''ölü ya da diri yakalanacaklar'' dediğini öne süren Uzan, ''Şahsi ve siyasi bir husumet sonucunda huzurunuzda bulunmaktayım'' dedi.
Sanık Yılmaz Aybars Çakır da, rüşvet olarak Teleon üyeliği istediğinin öne sürüldüğünü belirterek, oysa zaten daha önceden Teleon üyeliğinin bulunduğunu savundu.
İsmet Doğan Kargül de, mahkeme huzurunda bulunmaktan hicap duyduğunu belirterek, neyle suçlandığını bilmediğini söyledi. Heyet Başkanı'nın iddianamedeki suçlamaları hatırlattığı Kargül, ''Ne rüşveti almışım? Devletin bir profesörüyüm. Kimden, ne maksatla rüşvet alabilirim?'' dedi.
Yaklaşık 15 yıllık bilirkişilik hayatında ilk defa böyle bir şeyle karşılaştığını ifade eden Kargül, beraat ettiği takdirde müfettişler hakkında dava açacağını söyledi.
Diğer sanık Metin Öner de, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini bildirdi. Duruşmada söz alan Cem Uzan'ın avukatı Erol Şahin, ifadesi alınan müvekkilinin duruşmalardan vareste tutulmasını istedi.
Bu celse ifadeleri alınan sanıkların duruşmalardan vareste tutulmalarını kararlaştıran mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
Adliyeden çıkarken basın mensuplarının Trabzon'daki olaylara ilişkin ne düşündüğünü sordukları Cem Uzan, ''Trabzon'daki olaylar vahimdir. Vatandaşımızın ne kadar tepkili ve artık patlamaya hazır olduğunun göstergesidir'' dedi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanıklar Cem Uzan, Hüseyin Engin Saydam, Metin Öner ve Cemal Tüfekçi'nin Uzan Grubu bazı şirketlerde görev aldıkları, diğer sanıklar Zülfikar Fikret Gönül, Kılıç Başaran, Selahattin Anık, Mehmet Fetvacı, Yılmaz Aybars Çakır ve İsmet Doğan Kargül'ün de İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri'nde bilirkişilik yaptıkları anlatılıyor.
Uzan Grubu bazı şirketlerin sermaye artırımına ilişkin, şirketlerin aktifinde bulunan gayrimenkul, menkul ve diğer mal varlıklarının tespiti amacıyla İstanbul 1, 2 ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri'nde dava açıldığı anlatılan iddianamede, bilirkişilik yapan sanıkların bu davalarda görev aldığı ifade ediliyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Uzan Grubu'na yönelik başlatılan operasyon sırasında 2000 yılına ait bazı elektronik postaların elde edildiği belirtilen iddianamede, bu postaların Uzan Grubu şirketlerde görev alan sanıklar arasındaki haberleşmeyi içerdiği ve bilirkişilere menfaat sağlanması konusunda olduğu, bilirkişilerin istekleri ile bu kişilere verilenlerden bahsedildiği anlatılıyor.
İddianamede, şirketlerin sermaye artırımına esas olacak aktiflerinde bulunan menkul, gayrimenkul ve diğer mal varlıklarının piyasa rayiç değerlerinin tespitinde bilirkişi olarak görev yapan sanıklara, şirket yöneticisi olan sanıklar tarafından menfaat sağlandığının belirlendiği ileri sürülüyor.
İddianamede, bu nedenle sanıkların, ''rüşvet vermek'', ''rüşvet almak'' ve ''rüşvete aracılık etmek'' suçlarından 4 ile 12 yıl arasında çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor.
|