175. Yılda İsa'ya Sansür

Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki İsa tablosunun üstünün örtülüp örtülmemesi tartışması gündeme oturdu

Kuruluşunun 175. ve federal devlet oluşunun 25. yılını çeşitli etkinliklerle kutlamaya hazırlanan Belçika, ülkenin her bölgesinde özel etkinlikler düzenleyecek. 1830'da kurulan ve bugün Avrupa'nın başkenti konumundaki Belçika'nın gündemini bakanlar belirliyor. Türkiye'de gazeteler attığı manşetlerle gündem belirlerken, Belçika'da bu görevi bakanlar üstleniyor. İşte son bir haftada bakanların gündemlerinden birkaçının başlığı... Adalet Bakanı Laurette Onkelinx (PS), Mons Ağır Ceza Mahkemesi'nin salonunda yer alan Hazreti İsa tablosunun, oturumlar sırasında perdeyle örtülmesine karar verdi. Mons kentinin Ağır Ceza Mahkemesi'nde, hakimlerin arkasındaki duvarda bulunan çok büyük boyutlu yağlı boya tablonun "bariz bir dini sembolü ifade eden sanat eseri" olduğunu belirten Onkelinx, "yargıda felsefi tarafsızlığı güvence altına almak" diyerek, resmin oturumlar sırasında beyaz bir perdeyle kapattırdı. Hazreti İsa'yı çarmıha gerilmiş şekilde gösteren tablonun "suçsuz bir kişinin ölüme mahkum edilmesinin simgesi" olduğu, bu görüntünün mahkemede karar veren halk jürisini adil olmaya teşvik ettiği belirtildi. Adalet Bakanı Onkelinx'in kararına itiraz eden Vatikan'ın Belçika temsilcileri, "Belçika'nın Katolik geleneği olan bir ülke olduğunu, kültür yansıtan bir sanat eserinden utanılacak bir şey olmadığını ve bu eseri saklama gereği duyulmasının nedenini anlamadıklarını" açıkladı. Brüksel Bölgesi Trafikten Sorumlu Bakanı Pascal Smet (sp.a), başkentin 7 metro istasyonunu parti salonu olarak kullanmayı planladığını açıklayrak Parlamento'nun tepkisini çekti. Kamu görevlerinden sorumlu bakan Christian Dupont (PS), personel çeşitliliğini artırmak istediğini açıkladı. Memur çeşitliliğinin, toplumsal yaşamdaki çeşitliliği yansıtması gerektiğini söyleyen Dupont, devlet kuruluşlarında daha fazla özürlü, kadın ve yabancı kökenli vatandaşlara iş imkanı verilmesini savundu. Uyum Bakanı Marino Keulen (VLD), camilerde ibadetin Hollandaca yapılmasını istedi. Yabancı gençlerin ana dillerine hakim olmadıklarını belirten Bakan Keulen, camilerde duaların değil ancak vaaz ve hutbelerin Hollandaca olması gerektiğini söyledi. Bakan Keulen'un açıklamaları karşısında Türk toplumu sessiz kalırken, Al Buraq Cami adına açıklama yapan Abdelhay Ben Abdellah, Uyum Bakanı Keulen'u popülistlikle suçladı.