|
|
|
|
|
Tarihten ceza manzaraları
|
|
Her şeye rağmen suç oranı artıyor ve cezalar yeterli olmuyor. Tarihte bilenen en eski yasa ise III. Ur Hanedanlığı'ndan Ur-Hammu tarafından yapılmış.
Yasalara rağmen davalar sadece bizde değil, dünyada da yıllar boyu sürebiliyor. Hatta asırlar boyu süren davalar da var. Hindistan'da 1966'da sonuçlanan bir davanın 761 yıldır devam ettiğini söylemek buna bir örnek teşkil ediyor. En ağır cezalara verilecek örnekler arasında İspanya'daki bir karar en ilginci teşkil ediyor. Suç ne cinayet ne de terördür. Savcı Mallorca'da 40 binin üzerinde mektubu sahiplerine ulaştırmayan postacı Grandos için her mektuba 9 yıl olmak üzere 385 bin yıl ceza istemişti. Suçlular en mükemmel yasayı hazırlasanız da boşluklardan yararlanmasını biliyorlar. Avustralya'da Eugene Ebzery tam 1433 kez hakim önüne çıkmıştı. Osmanlı padişahları çıkardıkları kanunnameler ile suçlulara verilmesi gereken cezaları belirlemişlerdi. II. Mehmet kız kaçıran, cinayet işleyen ve hırsızlık edenler için uygulanmasını istediği cezaları çıkardığı kanunnamede şöyle belirtmişti: "Kız ve oğlan çeken kişinin ve hıyanet ile bir ecnebinin evine giren kimsenin ve avrat ve kız çekilmeye varan kimsenin emceği kesile. Kız ve avrat çeküp gucile nikah ettürene cebirle boşadalar ve nikah idenin (kıyanın) sakalın keseler ve mahkum ideler. Avratla tutulanın şer'an siyasetin ideler. Ve adam öldüren kimesneyi yerine öldüreler. Ve esir oğurlayan ve ayardanı ve dükkan açanı ve birkaç kez hırsızlığı zahir olmuş kimesneyi asalar. " SUÇLAR VE FETVALAR I. Selim'in kanunnamesi de benzer maddelerden oluşmuştu: "Bir kişi bir kimesnenin avradını veya kızını, yahut cariyesini öpe ve yahut yoluna vurup söylese kadı muhkem ta'zir edip iki ağaç başına bir akçe cürm alına. Kadı maslahat gördüğü yerde hapis dahi ide." "Müslüman kadını gayrimüslim erkekle zorla evlendiren kamu görevlisine ne lazım olur? Elcevap: Şedit ve haps. "Bir kadıyı haksız yere hapseden kamu görevlisine ne lazım gelir? El cevap: Taz'ir şedit ve haps... "Bir şehre, bir kasabaya içki getirilmesine sakınca olmadığını söyleyene ne lazım gelir? El cevap: Hem sopa, hem uzun süreli hapis "Esrar içen kimseye ne lazım gelir? El cevap: Sopa. Türkiye'yi ziyaret eden seyyahlardan Baron de Tott "Türkler ve Tatarlara dair Hatıralar" isimli kitabında dönemin cezalarında din ayırımı yapılmadığını belirtir: "İşledikleri cinayetlerden ötürü Türkler de Hıristiyanlar da Yahudiler de aynı şekilde cezalandırılır. Bu durumda Bab-ı Ali'ye götürülen suçlu orada kendisine verilen hükmü dinler. İdamı için alet kullanılmaz. Genellikle sokakları dolduran halkın arasında ilerlerken kendilerini öldürecek olan cellatlarla konuşan mahkumlara rastladım. Mahkumların elleri bağlı olup, cellatlar kemerlerinden tutuyorlardı." "Zanaatkarlar Kanunun-Kanunmame- i Ehl-i Hıref" Osmanlı döneminde faaliyet gösteren tüm iş kollarının uyması gereken kuralları anlatır. Kervansaraycılar ile ilgili bölümde işletenlerin güvenilir kişilerden oluşması gerektiğini belirtirken yapılması gerekenleri de sıralar: "Kervansaraydan birisinin kaybolan eşyası için araştırma yapılır. Çalınan şey kervansaray delinmek suretiyle alınmış ise suçlu ve zanlılar tutulup hırsız buldurulur. İçerden birisinin dışarıda olan hırsıza işbirliği yaptığı şüpheli ise oda oda şer'i usulle araştırılıp hırsız buldurulur." (Tarih ve Toplum, 1984-8)
|
|
|
|
|
|
|
|
|