|
|
|
|
|
|
Mirası seks tartışmaları
1948'deki seks araştırmasıyla olay yaratan Alfred Kinsey'in raporu günümüzde de tartışılıyor.
Hayatını anlatan "Kinsey" adlı filmle tekrar konuşulmaya başlanan ünlü bilimadamı Alfred Kinsey, ABD'deki seks tabularını yıkmıştı. Şimdi bile pek çok seksoloğun araştırmasına ışık tutuyor.
Mirası 'seks tartışmaları'
Alfred Kinsey 1950'lerde dünyanın sekse bakışını değiştirmişti. Şimdi ise bilimadamları seksüel davranışları değil, bunlara neden olan duyguları araştırıyor. Bu 'evrensel' konudaki tartışmalar da hiç bitmiyor.
Bugünlerde sinemalarda oynayan "Kinsey" adlı film, bir dönem Amerika'ya, hatta tüm dünyaya damgasını vurmuş bir bilimadamının, Alfred Kinsey'in hayatını ve çalışmalarını anlatıyor. Kinsey, 50 yıldan uzun bir süre önce Erkekler ve Kadınların Seksüel Davranışları" adlı araştırmasının sonuçlarını açıkladığında Amerika'da seks hakkındaki birçok anlayış yerle bir olmuştu. 18 bin kişiyle görüşülerek yapılan araştırma, Amerikalı erkeklerin yüzde 37'si, kadınların da yüzde 13'ünün en azından bir kez eşcinsel ilişki deneyimi yaşadıklarını ortaya koyuyordu. Yine araştırmaya göre kadınların yüzde 62'si mastürbasyon yapıyordu, erkeklerde bu oran yüzde 92'ydi. Amerikalılar evlilik öncesi seksi olağan karşılıyordu. Evli erkeklerin yarısı, kadınların ise dörtte biri eşlerini aldatıyordu. Doğal olarak araştırma sonuçları halkı şoke etti. Evlilik dışı tüm ilişkilerin yasak olduğu, hatta bazı eyaletlerinde evliliklerde oral seks gibi bazı seks davranışlarının yasalara aykırı olduğu Amerika'da ortalık karıştı. Tabii o günden bugüne çok şey değişti. Yalnızca Amerika'da değil, pek çok ülkede seks' artık bir tabu değil. Kitle iletişim araçlarının bu denli geliştiği, 'internet'in hayatımıza girdiği bu yüzyılda seksle ilgili 'yasak', günah', 'gizli' sayılan her şey rahatlıkla konuşulabiliyor. Bu da Kinsey'den sonra seksüel davranışlarla ilgili yapılan araştırmaların sonuçlarının çok daha değişik olabileceği ihtimalini düşündürüyor. Ama herkes bundan emin değil...
SEKSİN DUYGUSAL BOYUTU Indiana Üniversitesi'nden sağlık bilimi ve cinsiyetler üzerine çalışmaları bulunan profesör Bill Yarber, "Kinsey o zaman yaptığı araştırmayı bugün yapabilir miydi, emin değilim" diyor. "Hala çoğu kişi seks hakkında konuşmaktan rahatsızlık duyuyor ve araştırma yapan insanlara sıcak bakmıyor." Aslında 1956 yılında 62 yaşındayken ölen Kinsey, günümüzde de seks üzerine araştırma yapan en önemli bilimadamı olmaya devam ediyor. Fakat Kinsey sadece seksüel davranışlar üzerine veri toplarken, günümüz araştırmacıları daha çok seksin duygusal boyutu üzerine çalışıyor. "Seksüel arzu doğru karar verebilme yeteneğini nasıl etkiliyor, insanların seksüel kimlikleri nasıl gelişiyor?" gibi Kinsey'in araştırma sonuçlarından doğan sorular, hala cevaplanmaya çalışılıyor. Amerika Buffalo'daki New York State Üniversitesi profesörlerinden ve Northridge'deki California Devlet Üniversitesi'ndeki Seks Araştırma Merkezi'nin kurucusu olan Vern Bullough "Kinsey özellikle insanların ne yaptığına baktı. Bizse bugün insanların bunları neden yaptığına bakıyoruz" diyor. Kinsey araştırmaları hiçbir seksüel davranışı ahlaki olarak eleştirmiyordu. Bu da birçok önemli sorunun cevapsız kalmasına neden oldu. Kinsey Enstitüsü'nden Erick Janssen, Kinsey'in ortaya koyduğu bütün değişkenlerden şu an kendilerinin bir anlam çıkarmaya çalıştıklarını söylüyor. Janssen, insanların seksüel karar vermelerinde ruh hallerinin ve seksüel uyanmanın nasıl bir rol oynadığını araştıran grubun başında bulunuyor. Seks araştırmalarının çoğu, insanların karar verirken akılları başında oldukları varsayımından yola çıkarken, Janssen bu varsayıma karşı çıkıyor: "Söz konusu seks olunca çoğu insanın aklı başında olmuyor. Seksüel dürtülerin uyandığı bir ortamda olmak insanın hareketlerini etkiler ve daha sonra pişman olacakları şeyler yapmalarına neden olur." Depresyon çoğu insanın seksüel ilgisini sindirse de Janssen bazı insanların stresliyken sekse karşı daha çok ilgi duyabildiğini savunuyor: "Aslında bu tehlikeli bir karışım. Çünkü depresyonun insanların daha riskli şeyler yapmalarına neden olabildiğini biliyoruz."
ÇOCUKLARI KULLANDI Tartışmalar sadece Kinsey'in araştırmalarını değil kendisini de hedef alıyor. 'Kültür muhafazakarları' Kinsey'i homoseksüel deneyimlerde bulunmakla ve iş arkadaşlarını, araştırma yaparken bilim adına eşlerini değiştirmeye teşvik etmekle suçluyorlar. Hatta eleştirmenler Kinsey'i çocuklar üzerinde seksüel denemeler yapmakla da suçladı. Kinsey'in yandaşları da eleştirmenleri bu açıklamalarından dolayı politik cadı avcılığıyla suçladı. Bugün seks araştırmacıları, hala muhafazakarların kendilerine karşı verdiği savaşın nefesini enselerinde hissettiklerini söylüyor. Geçtiğimiz yıl, Amerikan kongresi, Janssen'ınki de dahil olmak üzere tüm seks araştırmalarından hükümet desteğini çekme tehdidinde bulundu. Ama bu seks araştırmacılarını yıldırmıyor ve araştırmaların her zamankinden çok daha gerekli olduğunu iddia ediyorlar.
Derleyen: Eylem Bilgiç
|
|
|
|
|
|
|
|
|