 |  |
  |
|
Soros mu, yoksa Bill Gates mi daha tehlikeli?
Dünyadaki değişim rüzgârını milyarder Soros'a bağlamak moda şimdi. Çünkü global ve toplumsal olayları tek nedene bağlayıp anlamaya çalışmak mümkün olmasa bile, bunu böyle anlatmak çok kolay. Sonunda "Sivil Toplum Örgütleri"ni de CIA'nın uzantıları olarak alırsanız, dünyayı yanlış algılamak konulu çalışmalarınız daha da başarılı olur. Diyorum ki, değişimin arkasında hem Amerikalı, hem de milyarder bir adam arıyorsanız, önce Bill Gates'e bakmanız daha doğru olacaktır. Aptalların bile zorlanmadan kullanabildikleri Windows programı ve Explorer internet tarayıcısı ile, dünyadaki milyarlarca insanı, bilgisayar başında aynı titreşim katsayısına soktu Bill Gates. Veya bir başka Amerikalı milyarder olan Ted Turner'in CNN'i sayesinde, Berlin Duvarı'nın yıkılmasını hepimiz evlerimizde seyretmedik mi? Faslı sosyolog Fatma Mernissi'nin, Rabat'ta bir mağazada ayakkabı alırken şahit olduğu sahneyi hatırlamıyor musunuz Aralık 1989'da? Kendisine ayakkabıları gösteren satıcının gözünün televizyon ekranındaki Berlin Duvarı'nın yıkılması görüntülerine takılı olduğunu görünce, Mernissi soruyor: - Berlin Duvarı'ndan sana ne? Adam da şu cevabı veriyor: - Belki bir gün bizim de duvarlarımız yıkılır diye bakıyorum! Acaba Soros'tan önce dünyada "Sivil İtaatsizlik " veya "Demokratik Devrim" kavramları yok muydu? Siz " O zaman CIA doğrudan yapardı bu işi" der ve mesela Şili'de Allende'nin devrilmesini örnek gösterirseniz, ben de "Peki İran Şahı'nı da CIA mı devirdi" diye sormaz mıyım? Siz gerçekten, Sovyet toprakları üzerinde kurulan yeni cumhuriyetlerde yönetimi ellerinde tutan "Küçük Stalinler"in, Soros Vakfı'nın bu ülkelere ayırdığı 34'er milyon dolarlık fonlarla devrilebileceğine inananlardan mısınız? Veya yüzde 99.5 oyla Devlet Başkanı seçilen Türkmenbaşı'nın yazdığı "Ruhname"yi, trafik imtihanına giren Türkmenlerin de ezbere bilme zorunluluğu, Soros'un çalışmaları olmasa, sizin tarafınızdan desteklenecek miydi? Yoksa siz Soros Vakfı'nın (Açık Toplum), Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin gerçek olması için gösterdiği çabaları, Türkiye'de siyaset ve idarenin sivilleşmesi, şeffaflaşması ve demokratikleşmesi için sivil toplum örgütlerini fonlamasını, bir "Amerikan-Siyonist Komplosu" olarak görenlerden misiniz? Ukrayna ve Gürcistan'daki demokrasiye ve şeffaflığa dönük gelişmelerin arkasında Soros var diye kabul edelim. Peki Sovyetler'i kim dağıttı, Çavuşesku'yu kim devirdi, Jivkof nasıl gitti? Acaba Gorbaçev'e "Perestroika" (Yeniden Yapılanma) ve "Glasnost"u da (Şeffaflık) Soros mu kabul ettirmişti?
|