kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 

Mehmet Ali Ağca belgeselinin memlekete katkısı ne olacakmış?..

Meşakkati de, keyfi, heyecanı, gururu da külliyetli bir yolculuktan taze döndüm. Afganistan'da, her görüp okuyacak olanın en içten "helâl olsun onlara" çekeceği aslan parçalarıyla, asker evlatlarımızla iç içe, omuz omuza yürek yüreğe durup duruşup geldim memlekete. Yıllardır gece uykularına bir türlü kapanmayan gözlerim bu "baykuş hastalığıma" inat halde öğlen vakti bin ton oldu ve mayışıp kaldım gazete odamın kanepesinde. Kapı aniden açılınca yerimden fırladım ve karşımda meslek akrabalarımdan oluşan bir güruh gördüm. Unutur gibi olduydum, hatırlattılar bu sürprizle. 51. doğum günümdü ve Sabah ailesinin neredeyse tekmili birden bizim kata, Merkez Haber Ajansı kuytuluğuna inmiş "iyi ki doğduğum" konusunda bilinen melodiyi ve güfteyi korolamaktaydı.

İddiasız
tezler
Sevincini ulu orta yaşamaya alışkın her Koç burcu insanı gibi tarifi mümkünsüz bir hazzın kuyusuna düşüverdim yine uluorta..
Acuk sonra kalabalık seyrelip, yeniden bir başınalığa döndüğümde o tilki bayıltması ahvalim tüymüş, bedenime hörelenen uyku ağırlığı un ufak olmuştu. Sonra bin dolu şey üşüştü aklıma. Kısa müddet ertesi bu kalaba şeyler güruhundan kala kala iddiasız, gösterişsiz bir "çıkarım" takılı kaldı, gitmedi, saklandı içime. Özü bir türlü cümle haline getiremediğim, ama uçuşan sözcükleri yakalayıp şöyle bir sıraya dizersem; gazete binalarında göze görünmeden dolaşan, koridorları, odaları, masaları kısaca her bir noktaları fütursuzca, özgürce, kabadayıca gezen iki ruh vardır. Ya sevgi ya nefret. Bazen ikisi birden gezmeye çıkar arada derede karşılaşırlar hatta. Kollektif aklın, duygunun, yaşamın hücrelerinden oluşup dokulaşmış bu düşsel gezginlerden iyisi, yanim sevgiden ibaret olanı diğerini yenerse o gazete "içi-dışı" hoş yaşıyor. Tersi olunca, yani nefret galip gelirse hiçbir güç o kurumu uzun süre ve sağlıklı ayakta tutamıyor.

Sağlıklı
yaşam
Sonra üç kuruşluk aklımı da bu çıkarıma katık edip kerameti kendinden menkul bir sonuca ulaştım. Biz, iyi ruhun zafer kazandığı bir ikilimde çalışmaktayız. Bunca sarsıntı, çarpıntı, sıkıntı, bozuntu, saldırı, çelme takma, kambura yatma, arkadan vurma, bel altı çalışma taarruzuna karşın yıkılmadık ayaktayız heyooo!..
Düşüncelerimin dahası üzerine kalem oynatmak hem zevzeklik hem bencillik olur. Sadece 'sağlıklı ve mutluyuz' diyeyim yetsin de artsın.
Gelelim akan zamanın aynı gün içinde tezgahladığı öğlen sonrası manzaralarına. Mehmet Ali Ağca ile anılınca anında medyatik obje haline gelen o hanım kızımız da ziyaretçimiz oldu ilerleyen saatlerde.
Anlattığı kadarıyla gazeteler arası mini bir turneye çıkmış, Hürriyet, Tercüman, Vatan derken teklifimizi değerlendirip yanımıza da uğramıştı.

Rabia
Hanım geldi
Gerekirse bir gün tüm konuşmamızın bant çözümünü "Anlat Savaş Ağabeyine" söyleşilerim tadında yazarım. Şimdilik cımbızlama yapayım da bir şeylerin altını iyice çizeyim.
Rabia Hanım kızımız diyor ki; "Mehmet Ali Bey'le olan ilişkimizin sunumu beni bir medya maymunu haline getirecek diye ödüm kopuyor. Buna kendisinin rızası da yok. İzin alıp öyle konuşmak durumundayım. Olayın nişandı, sözdü, evlilikti, kısmını özel hayatım olarak değerlendiriyor ve sorulmasını arzulamıyorum. Ben dünya çapında etki yaratacak bir belgeseli, Ağca belgeselini kotarmaya çalışan bir gazeteciyim öncelikle."

Soralım
o zaman
Eh, soralım o zaman bu hanım kızımıza;
- Yaşamının neresinden başlayacak bu belgesel Ağca'nın.
- Papayı vurma olayından bugüne kadar olanlar. Çektiği sıkıntılar, acılar, 26 yıllık hapis ve hücre hayatı. Tüm dünya bu belgeseli merak ediyor, ilgileniyor. İngilizler başı çekiyor bu konuda. Medya bu tarafıyla ilgilenmeli. Türkiye'nin reklamı olacak, memlekete para getirecek. Nişan, söz o kadar önemli değil. Belgeselin öne çıkması gerekir medyada.
- Papayı vuran adamın belgeseli nasıl bir reklam ki, memlekete ne hayrı var ki bunun?
- Reklamın iyisi kötüsü olmaz.. Yani hadi öyle demeyelim de, memlekete para getirecek dedim ya.
- Sanki Nobel Edebiyat Ödülü almış birinin belgeseli gibi söz ediyorsunuz, garip doğrusu.
- Garip gelebilir. Bu sizin yorumunuz. Ama Ağca şu anda her yerde. Meksika'da, İtalya'da, Fransa'da herkes onu tanıyor. Dünyanın her yerinde konuşuluyor M. Ali Ağca.

Saygın
bir gazeteciyi katletti
- Nişantaşı'nda Abdi İpekçi Caddesi'nin yanında bir ara sokak var. Orada bir ev, bir kadın ve iki çocuk var. Abdi Bey'in eşi ve çocukları. Onlar da konuşuyor Ağca'yı. Mensubu bulunuyorum dediğiniz dünyanın, basın dünyasının saygın bir ismini katletti M.A. Ağca. Gazeteciler ve sağduyulu insanlar ne tepki gösterecek diye bir öngörünüz var mı?
- Bu konuyu hiç konuşmadık kendisiyle. Bir şey diyemem. Papa olayıyla başlayacak belgesel dedim ya.
- İyi ya, bir de Papa öncesi var. Abdi Bey'in katlini siz konuşmasanız da biz hep konuşuruz, hiç unutmayız, bu böyle biline.
- Ben gazeteciyim. Bin Ladin'le bile belgesel yaparım.
- İyi de Bin Ladin'le söz kesip, nişan takmak başka bir şey olur.
- Söz ve nişan olayı olmayacak diyebilirim. Evlilik olmayacak. Ailem buna tamamen karşı. Annemin sinirleri çok bozuk. Evden ayrıldı gitti bu yüzden. Babam da çok kızgın. Beddua ediyor bana. "İki böbreğin de çürüsün inşallah" diyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Pırıltılı beyin ve altın emek sahibi mühendisler üvey evlat mı?   / 27-03-2005
 Okuduğunu anlamayan bir polis nasıl cinayet çözer?..   / 26-03-2005
 Her bir yerden öğrenci feryadı yükseliyor   / 25-03-2005
 Yemeklerden sonra acuk radyasyon almaz mıydınız?   / 24-03-2005
 Bir polis memuru başbakana açık mektup yazdı..   / 23-03-2005
 Bir de benden dinleyin Sayın Bakan Akşit!..   / 22-03-2005
 Dünya Şiir Günü'yse çorbaya tuz atmak lazım!..   / 21-03-2005
 Vali Bey'le önce Siyaset Meydanı sonra Şah çorbacı!..   / 20-03-2005
 Basketbol Federasyonu'ndan müjdeli haber geldi!..   / 19-03-2005
 Öğrenciler jandarmaları neden öptü?   / 18-03-2005
MEHMET BARLAS
Yabancı mı olduk şimdi birbirimize?
Yabancılaşma...
MAHMUT ÖVÜR
İstanbul'un konut ihtiyacı var mı?
Bu soruyu kime...
REFİK DURBAŞ
Bitlis Emniyet Müdürlüğü'nden açıklama
11-15 Mart...
SAVAŞ AY
Mehmet Ali Ağca belgeselinin memlekete katkısı ne...
EMRE AKÖZ
Bayrak refleksi
Reha Muhtar, Mehmet...
YAVUZ BAYDAR
Sağlık haberine 'evet'
Sağlık deyip geçmiyoruz artık.
Figo ile farkımız ne?
Figo ile farkımız ne?
Yıldıray: "Milli maçlarda, Avrupa Kupaları'nda Zidane, Figo, Beckham...
Yanal da beğenmedi
Yanal da beğenmedi
Ersun Yanal: "Değişimi ve başarıyı birlikte kovalarken, sonuç...
Kaya için geri sayım
AK Parti, enerji yolsuzluğunda adı geçen vekiller Cemal Kaya ve Nezir...
'Misyonerlik planlı bir harekettir'
Devlet Bakanı Mehmet Aydın, misyonerliğin siyasi amaçları olan planlı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu