Yeni TCK kalite getirecek ama
Bir çok meslektaşımın aksine hali hazırdaki kanunlarla yapılan gazeteciliğin gazetecilik olmadığına inanıyorum. Zaten ülkemizdeki gazetecilik bir nevi eğlence sektörüne dönüşmüş, televole kültürünün sultası altına girmiş durumda. Gazetelerde karalanan, iftiraya uğrayan, hakkında olmadık iftiralar atılan kişileri, mevcut hukuk düzeninin (teknik olarak) ve ilgili yasaların koruması söz konusu değil. Ancak, şu yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) çıkmadan önce, kesinlikle milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasının gerektiğine de inananlardanım. Hükümet olmuş bir partinin bakan üyelerinin suçlarını affettirecek yasa çıkarırken, medyaya çekidüzen verme gayreti içine girmeleri ne kadar ahlaki? Ve en önemlisi, herkesin ihtiyacı olan hukuk düzeninin modern ve çağdaş bir hale getirilmesi asıl panzehirken, yaşananlar bir şanssızlık olmalı. Bugün medya mağduru olduğunu iddia eden siyasilerin ve gerçekten medya mağduru olan vatandaşın da asıl problemi, medyaya hükmeden yasalar değil, hak aramadaki sorunlardır. Yeni TCK ile düzenleme yapılmasına rağmen, hakimin, savcının imkanları genişletilmezse, adliyeler geri kalmış teknolojilerle ve bürokrasiyle boğuşmaya devam ederse sorun ne kadar çözülecek? Korkuyla adalet sağlanır mı? Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in, sağlıklı işleyen bir medya sektörünün demokratik toplumlar için neler ifade ettiğini iyi bildiğini de düşünüyorum. Mesela, Toprak Holding'in patronu Halis Toprak'ın Atatürk Havalimanı VIP salonunu kullanmasına Cemil Çiçek tepki göstermiş, ama etkili ve yetkili koltukta oturmasına rağmen sonuç alamamıştı. Çünkü, Çiçek'in o çıkışından sonra Atatürk Havalimanı'nın VIP Salonu iki kat daha büyük bir mekana taşındı. Diğer taraftan VIP'ten geçenlerin profilleri yeni hükümete göre şekillendi, ama VIP sayısı ne kadar azaldı? Ya da azaldıysa neden daha büyük ve lüks bir mekana taşındı? Ben çözemedim. Bu tablodan anladığımız şu; Çiçek en azından medya kanalıyla bu problemin çözümünü istiyordu. O halde bu medyanın iyi bir yasaya kavuşması da şart. Açıkçası, bazı olumsuzluklarına rağmen yeni yasada bir çok yenilik var. Ancak, etkileşim içinde olduğu, görev paylaştığı alanlarda benzeri iyileştirmeler olursa, paralelinde düzenlemeler yapılırsa daha iyi sonuç alınacaktır. Yani benim belgesiz ve bilgisiz yazmamam istenecek, ama belge veren makamlar da keyiflerine göre susacak. Ve polislerden sonra gazetecilerin de yeni yasa sebebiyle bahane üretmelerine gerek olmadığına inanıyorum. Polislerin herhangi bir zanlıya, hiçbir delil ve somut veri olmadan suç isnat etmeleri, ölçüsüz işler yapması ne kadar hoş değilse, gazetecilerin de somut bilgiler olmadan, konuyla ilgili belgeler ortaya konmadan haber yapmamaları, yazı yazmamaları lazım gelir. Yeni TCK ile birlikte başka sıkıntılar da var. Hükümetin yani bakan ve alt kadrolarının medya ile diyaloğu sorunlu. Elimizde somut belgeler olmasına rağmen kabinenin bir çok bakanı tarafından, rahatlıkla yanlış yönlendirilmeye çalışıyoruz. Örnek, Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı gecikecek mi? Peki geciktirenler kimler ve cezai müeyyidesi var mı? Diğeri ise medyaya yabancı sermayenin girmesi nasıl olur? Medyaya bir PETKİM ya da Türk Telekom'un satışı gibi bakılması doğru mu? Kamuya ait değerlerin yabancı tarafından kullanılması ne getirir? Hemen karar vermek yerine tartışılması gerekiyor.
|