|
|
|
|
|
|
Ali Poyrazoğlu: Benim için yemek yemek bir seremoni, bir ayindir
Yılların başarılı tiyatrocusu Ali Poyrazoğlu, mutfakta usta aşçılara parmak ısırtıyor. Yemekle ilgili beğenileri, yaşam görüşüyle paralellik gösteren sanatçı, "Ben birbirinden çok farklı düşüncelerin ve anlayışların bir arada var olabileceğine inanıyorum. Bu mutfakta da geçerli. Etler, meyveler ve sebzeler birlikte pişirilebilir" diyor. 'Lezzet insanı' tanımına uyan Poyrazoğlu'yla yemek zevkini konuştuk....
Hem kabare, hem tiyatro, hem sinema, hem seslendirme derken mutfağa girip yemek yapmaya fırsat bulabiliyor musunuz? Bir zaman mühendisi olarak çok disiplinli bir yaşam sürüyorum. İşlerimin çok yoğun olduğu dönemlerde içki bile sürmüyorum ağzıma. Çok büyük bir içici değilim ama severim akşamları sofra kurulsun muhabbet olsun, yemek yenilsin içilsin... Tüm bunlardan uzak durduğum evre 8 ay sürüyor yani bütün kış! Bütün kış çalışıyorum ama yazın da Bodrum'da kitap okuyorum, spor yapıyorum, yazı yazıyorum. Boş anlar dediğimiz anlar yaşamın yaratıcı kıymetli anları. 'Mutfakta yemek yapmak boş işler, ciddi işlere takılalım' derler ya ben mutfakta yemek yapmanın insanı çok dinlendirdiğini, insanı daha yaratıcı bir hale getirdiğini, hele farklı bir lezzet peşindeysen bir maceraya dönüştüğünü düşünüyorum.
* Yemek pişiriyorsunuz yani... Evet, yemek pişiriyorum. Mutfakta zaman geçirmekten çok hoşlanıyorum. Yazın her gün yemek pişiriyorum ama kışın daha az oluyor. Çünkü kışın kimseyi ağırlayamıyorum evimde ve çok borçlanıyorum. Borçlar birikiyor birikiyor, yazın herkes Bodrum'a düştüğü için, bir bakıyorum her akşam sofra kuruyorum! Ama mutfakta yemek pişirip keşiflerimi başkalarıyla paylaşmaktan çok keyif alıyorum.
YEMEK PİŞİRMEK ERKEKLERİN İŞİ * Yemek yapmayı bir çeşit terapi olarak tanımlayabilir miyiz? Hepimiz kendi terapi yöntemlerimizi bulma peşindeyiz. Kimisi yemek pişirerek rahatlar, kimisi müzik dinleyerek... Mesela ben yemek pişirirken müzik dinlerim. Yemek pişirmek eğlenceli bir iştir. Ben erkeklerin mutfaktan uzak durmamaları gerektiğini düşünüyorum çünkü baktığımız zaman dünyanın en iyi aşçıları erkeklerdir. Erkeklerin işi canım yemek pişirmek... Kadınlar dünyayı ele geçirme peşinde oldukları için yemek pişirme işini küçük görüyor!
* Ne tür yemekleri seversiniz? Benim yemekle ilgili beğenilerim, benim yaşam görüşümle bağlantılı. Ben birbirinden çok farklı düşüncelerin, bakışların, anlayışların bir arada var olabileceğine ve çok sesliliğe inanan bir insanım. Birbirimizin farklılığını paylaşarak var olabiliriz. Bu mutfakta da geçerli. Etlerin, meyvelerin, sebzelerin birlikte pişirilebileceğine inanıyorum. Hem bunun deneylerini yapıyorum. Hem bizim Anadolu ve Osmanlı kültürümüze ve dünya mutfaklarına baktığımız zaman bunun böyle olduğunu görüyoruz. Bir Lazım, Karadenizliyim 'daaa'. Oralarda da bunun çok güzel örnekleri var.
* En çok ne pişirirsiniz? Ben daha çok beyaz et pişiririm; tavuk ve balık. Sebze yiyorum bol bol. En çok yaptığım Laz usulü balık buğulamadır. Bu tavuk etiyle de çok lezzetli olur ancak tavuğun göğsü iyi dövülmüş olmalı. Önce soğanları diziyorsun. Soyduğun yuvarlak elma dilimlerini sonra da balıkları üzerine koyuyorsun. Onun da üstüne zeytinyağı gezdirip, fırında ya da ateşte pişiriyorsun. Elma ve soğanın suyunda pişmiş et nefis oluyor. Üstüne de biraz yeşillik koyarsan parmaklarını yersin. Yapması da kolay.
* Yemek yemek sizin için bir seremoni sanki... Ben mutlaka yemeği müzik ve sohbet eşliğinde yemekten ve sonraki sohbetle bütünlemeyi severim. Bir seremonidir, bir ayindir yemek yemek. Yemek masaları insanların yaşamında çok önemlidir. Masa başında ev kurulur, masa başında ülkeler idare edilir, masa başında ulusların kaderi değişir.
* Sağlıklı beslenmeye dikkat eder misiniz? Dikkat ediyorum. Mesela kızartma yemem. Meyve ve sebzeleri mevsiminde tüketmeye dikkat ediyorum. Organik gıdalara da merakım vardır. Onun dışında günlük alışveriş yaparım ve dondurulmuş gıda yemem.
* Mutfakta olmazsa olmazlarınız neler? Ben önemli bir toplantı yoksa her sabah sarımsak yiyorum. Sağlık için tansiyon ayarlayıcısı. Ayrıca her yemeğe de lezzet veriyor. Bal olmazsa olmaz... Ege otlarını da seviyorum. Karadeniz'in de karalahanasını da unutmayalım; romatizmaya çok iyi geliyor.
* Alışverişi kendiniz mi yaparsınız? Ben çarşı pazardan alışveriş yapmayı çok seviyorum. Bende star kompleksi yok, ben starlıktan hevesini almış bir starım. Alışverişimi yaparım ve elimde naylon torbalarla Beyoğlu'nun ortasından evime giderim. Ben seyirciye çok şey borçluyum, bana yaşam sevinci verdikleri için. Sıradan bir insan gibi yaşamaya dikkat ediyorum.
AYSUN ÖZ GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|