kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
 

Washington'la zor anlar

ABD Büyükelçisi Eric Edelman'ın görev süresi daha bitmeden sürpriz bir biçimde Türkiye'den ayrılıyor olmasının, bir türlü doğal ritmine kavuşamayan Türk-Amerikan ilişkileri için anlamı ne?
Aslında geçen gün de belirttiğimiz gibi, Edelman'ın kararı, Washington-Ankara hattında son dönemde yaşanan kopukluk ya da kamuoyundaki anti-Amerikan dalganın kendisini hedefliyor hale gelmesiyle doğrudan ilintili değil. Tam tersine, Dışişleri'nden emeklilik kararını "kişisel" diye nitelendiren 53 yaşındaki elçi, muhtemelen bundan sonraki kariyeri için zaman kaybetmemek istiyor. ABD'li diplomatlar, emeklilik sonrası ya özel sektöre ya da başka bir devlet görevine geçer. Edelman da hem özel sektörden teklif almış durumda, hem de Pentagon'da Douglas Feith'dan boşalacak "3 Numara" pozisyonu için "en kuvvetli aday" olarak görülüyor.
Büyükelçi'ye yakın kaynaklar, 26 yıldır Dışişleri'nde görev yapan Edelman'ın "ikinci kariyer"ine başlamak için can attığını, bu yüzden erken emekliliğin "elini güçlendirdiğini" söylüyor.

'Türkler
kaçırttı' diyecekler
Buna karşın, her ne kadar Edelman ve resmi ağızlar "İstifa Türk-Amerikan ilişkilerinin durumuyla ilgili değil" dese de, ve bu doğru olsa da, Büyükelçi'nin ayrılışının TürkAmerikan ilişkilerinde "ciddi tahribat" yapacağı ortada. Neden? Çünkü Washington'da Türkiye'yi izleyen çevrelerde, "Türkler adamı kaçırttı!" imajı doğacak.
Washington'un da bildiği, ABD Büyükelçisi'nin daha Ankara'ya ayak basmadan aleyhte bir kampanyanın hedefi olduğu, bir ölçüde bununla mücadelede yenik düştüğü. Kendisi gelmeden hakkındaki fantezi yüklü bir email zinciri, Edelman'a Sovyet İmparatorluğu'nu çökertmekten Berlin Duvarı'nı yıkmaya kadar birçok "beceri" atfediyor, Türkiye'yi de "karıştırmaya" geldiğini söylüyordu.
Haftada en az iki (marjinal) gazetenin manşetten eleştirdiği Edelman, Bush yönetimi ve neo-con'lara yönelik tepkinin sembolü oldu. Daha önceki ABD büyükelçilerinden farklı olarak etnik kimliğiyle tartışıldı. "Patrikhane krizi" ya da "Suriye krizi" derken basında bazı kalemler tarafından "istenmeyen adam" ilan edildi. ABD'ye yönelik tepkinin yükseldiği bir noktada, ilk kez Amerikan büyükelçisi 6 hafta Türkiye başbakanından randevu alamadı.
Ve tüm bunların önümüzdeki dönem Washington'da tekrar gündeme geleceğini söylemek için kahin olmak gerekmiyor. Büyükelçi her ne kadar Türk-Amerikan ilişkilerini ilerletmeye çabalayacağını söylese de, kendi gıyabında gelişen dinamikler bu erken istifanın faturasını Ankara'ya çıkarmaya çalışacaktır.

İlişkiler
'üç numara'
İkili ilişkileri olumsuz etkileyecek bir diğer gelişme de, ABD'nin Türkiye'deki temsil düzeyinin otomatik olarak "üçüncü adam" seviyesine düşüyor oluşu. Haziran sonunda ayrılan yalnız Edelman değil, aynı zamanda Büyükelçilik Müsteşarı Bob Deutch ve Siyasi İşler Müsteşarı John Kunstadter. İkisi de Türkiye'yi iyi tanıyan isimler. Bu tesadüfi durum nedeniyle, kısa bir süre sonra elçilikteki en kıdemli isim, "üç numara," yani Basın ve Halkla İlişkiler Müsteşarı James Moore olacak.
Washington'da etkili çevrelerden bir kaynak "Bir süre Ankara'ya bir elçi atanmazsa şaşırmam" diyor. Sebep ne olursa olsun, Türk-Amerikan ilişkilerinde ilk kez temsil düzeyi "üç numara"ya inmiş olacak.

Mercan
elçi gidiyor
İkili ilişkilerdeki hassas gidişat, hükümetin de yakından takip ettiği, şiddetle "rayına oturtmak" istediği bir durum. Bu sebeple bu hafta Washington'a gidecek olan AKP Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan'ın gündeminde, partisinin "anti-Amerikan pro-Arap" bir gündemi olmadığı mesajını vermek olacak. Bu anlamda Mercan en zoru seçmiş durumda: Hafta içi yapılacak bir panelde "karanlıklar prensi" Richard Perle, "AKP yeşil sermaye tarafından finanse ediliyor" tezinin sahibi Michael Rubin ve "meşhur" Wall Street Journal yazarı Robert Pollock'la münazara edecek.
Hükümet, Washington'la ilişkilerdeki sıkıntının "belli bir kesim"den kaynaklandığı görüşünde. Oysa Lübnan ve Irak gibi konularda Türkiye'nin takındığı pozisyonlar, daha geniş bir yapı tarafından "sorgulanmakta." Ve bu çekinceler sadece avutucu sözlerle gidecek gibi değil. İkili diyaloğu düzeltecek şey, teskinleştirici sözler değil, ortak çıkarlar doğrultusunda dostluğu yeniden kurmak. Bu resmi iyi görmek lazım.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Edelman veda ederken   / 19-03-2005
 Kanaat önderleri   / 15-03-2005
 Belgin Doruk değil Fransız formülü   / 09-03-2005
 Başbakan medyadan dertli   / 05-03-2005
 Etiyopya mı?   / 03-03-2005
 Washington bilmecesinde son nokta   / 28-02-2005
 Gündem tıkandı mı?   / 23-02-2005
 Yolsuzlukla yaşamak   / 21-02-2005
 'Türkiye'yi kim kaybetti?'   / 17-02-2005
 TRT'de soruşturma başladı   / 14-02-2005
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Washington'la zor anlar
ABD Büyükelçisi Eric Edelman'ın...
YAVUZ DONAT
Hacı bey "kızmak yok" diyor
Hacı bey bir süredir...
Heybeliada'da korkutan yangın
3 katlı bir evde çıkan yangın, alevlere müdahale eden itfaiye...
Altın memleket toprağındaymış
'Taşı toprağı altın' diye bildikleri İstanbul'a göç edip umduğunu...
Milli Görüşçü değilim
Milli Görüşçü değilim
Yeni Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç "Hayatım devlete itaat...
Nevruz'da provokasyon
Nevruz'da provokasyon
Nevruz kutlamalarını fırsat bilen bölücü örgüt yandaşları birçok...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu